Müntehir bir şairin şiirlerini ikinci kez özensizce gömme denemesi üzerine…

İnternetteki bir sosyal paylaşım sitesinde (facebook) rastladım Hayat Konuşunca Ölüm Susar (Kanguru Yayınları) adlı kitabın kapağına. 2004 yılında intihar ederek yaşamına son veren Özge Dirik'in daha önce Artshop yayınları tarafından yayımlanan ve Didem Görkay Zengin tarafından yayına hazırlanan kitabının (Hayat Susunca Konuştu Ölüm, 2009) Kanguru yayınları tarafından yapılan yeni bir baskısı olduğunu düşündüm. Ama kitap kapağında bir tuhaflık vardı. Kapağa bakıldığında kitap sanki "Özge Dirik"in değil de "Didem Görkay"ın şiir kitabıymış gibi duruyordu. Kitabın sırtında Özge Dirik'in adının yazılı olması gerekirken Didem Görkay'ın adı yazılmıştı. Kitabın kapağında Özge Dirik'in adının daha büyük puntolarla yer alması gerekirken, kapağın üst kısmında kocaman puntolarla "Didem Görkay"ın adı yazılıydı. Kitabın adının altındaysa küçük puntolarla "Özge Dirik Kitabı" yazısına yer verilmişti. 

Yayına hazırlayan kişinin adı da kitap kapağında yer alabilirdi elbette, ama bu biçimde (görgüsüzce) değil. İlla kapakta yer verilecekse çok daha küçük puntolarla ve "Yayına Hazırlayan" ibaresiyle birlikte verilmesi gerekirdi.

Bunları düşünürken kitabın adının Artshop yayınları  tarafından yayımlanan kitabınkinden farklı olduğunu (Hayat Konuşunca Ölüm Susar) fark ettim. Acaba yanılıyor muydum? Kitap Özge Dirik'in anısına hazırlanmış bir kitap olabilir miydi? Yanıldığımı düşünüyordum ki, kitabın sırtında yer alan "şiir" ibaresi takıldı gözüme. Demek ki bir anı kitabı değildi. Didem Görkay'ın Özge Dirik için yazdığı şiirlerden oluşan bir kitap olabilir miydi acaba? Bütün bunları kitap kapağının paylaşıldığı sayfanın altında yorum olarak paylaştım.

Didem Görkay  önce "Bu konuda bir söz söylemek bana düşmez, zira Aydın Bey (Aydın Şimşek'i kastediyor) gibi tecrübeli bir yayıncının yanında haddim değil..." diye yazdı.

"Size düşen kitapla ilgili çok kısa bir bilgi vermek. Bu kitap sizin şiirlerinizden oluşan bir kitap mı? Özge Dirik'in şiirlerinden oluşan bir kitap mı? Bir anı kitabı mı? Vereceğiniz bilgiyle, ortaya çıkan kafa karışıklığı da giderilmiş olur..." diye ısrarcı olunca da "Kenan Bey, Özge Dirik'in şiirlerinden oluşan bir kitap ama kapak hakkında konuşmak bana düşmez" yanıtını aldım.

Ortada gerçekten ucube bir durum var, neresinden baksanız çirkin bir durum. "Kitap kapağındaki bu ucube durumdan hiç rahatsızlık duymuyor musunuz?" diye sorduğum Didem Görkay'ın lakayt tavırları, bana "siz doya doya rahatsızlık duyun" demesi, bu çirkinliğin kendisini de bağlayacağını söylediğimde "beni bağlamadı desem" sözleriyle konuya yaklaşması bana daha da ilginç geldi.

Bundan en çok rahatsızlık duyması beklenen kişi hiç de rahatsızlık duymuşa benzemiyordu. Bu durumdan nasıl rahatsızlık duymaz bir insan? Nasıl böylesine kayıtsız kalabilir? Anlamak mümkün değil.

Olaya "Ohooo... Kenan Bey dünyada öyle çirkinlikler var ki öyle ayıplar... Bunların yanında size çirkin gelen bu durumun lafı bile olmaz" lakaytlığıyla yaklaşan Didem Görkay'ın bu tavrını kınıyorum.

Sorumluluğu yayınevine atmakla bu çirkinlikten yakayı sıyırmak mümkün değil.

Ortada yayıncılık açısından çirkin, utanılacak bir durum var.

Bu yapılanın intihar etmiş bir şairin şiirlerine yapılmış olması konusunaysa hiç girmiyorum.

"Gömdüler beni, öldürdükleri gibi özenle" dizelerini yazan bir şairin şiirlerini bir kez daha ve özensizce gömme denemesidir bu. Sorumluluğu olan hiç kimse de bunun utancından kurtulamaz... 

Aydın Şimşek'i sorumlu yayıncılığın gereğini yapmaya ve kitabı dağıtımdan çekmeye davet ediyorum. Umarım bu davet karşılığını bulur...