4+4+4 yasası ile birlikte İmam Hatip ‘Ortaokulları’nın açılmasına başlandı. Hiçbir hazırlık ve altyapı olmadan aniden çıkan yasa nedeniyle doğan ihtiyacı karşılamak için de mevcut okullardan bazıları İmam Hatip ortaokuluna dönüştürülüyor. Ancak, en iyi okulların İmam Hatip’e dönüştürüldüğü yönünde şikayetler var. İmam Hatip’e dönüştürülmesi kesinleşen okullarda veliler tepkili, birçok okul önünde çeşitli eylemler yapılıyor.

 

Bazı veliler ise, ihtiyaç fazlası İmam Hatip okulları açılmasını hükümetin dindar nesil yetiştirme ve toplum mühendisliği yapma amacına bağlıyor. Ailelerin çocuklarını istedikleri okula gönderme özgürlüğü olduğunu söyleyen veliler, “Peki ‘Ben de çocuğumu askeri okulda okutmak istiyorum, sonra doktor, avukat ne olursa olsun’ denirse ne olacak?” diye soruyorlar. O nedenle asker ihtiyacı kadar Askeri, imam hatip ihtiyacı kadar İmam Hatip okulu olmasının doğru olacağını savunuyorlar.

 

Yetkililer ise, İmam Hatip ortaokuluna dönüştürüldüğü için kimse okulundan edilmeyecek diyor. Ama bu yıl ve bundan sonraki yıllarda o okulun öğrencileri mezun olana kadar imam hatibi tercih eden ortaokul öğrencileri ile birlikte okuyacak.

 

Bu durum da velilere göre sıkıntılı: "Onlar namaz kılarken aşağıda beden eğitimi dersi olacak. Davul çalacak, zurna çalacak... Ezan okunurken, çocuklar burada ders çalışırken, abdest alınacak... Bir sürü sıkıntı olacak."

 

Tüm Türkiye'de kaç okulun İmam Hatip'e dönüştürüleceği henüz netleşmese de Ankara'da sayı belli oldu. Şimdiden açılacak İmam Hatip ortaokulu sayısı 31'e ulaştı. İstanbul'dan ise net bir sayı gelmedi.

 

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, "Dönüştürdüğümüz okul sayısı çok az. Tepki, okulların İmam Hatip lisesine dönüştürüldüğü için değil. Biz herhangi bir ilköğretim okulunu ortaokul olarak düşündüğümüz zaman da veliler tepki gösteriyorlar" dedi.

 

Yıldız'ın sözünü ettiği tepkinin nedeni belirsizlik.

 

Ümraniye Bilge Soyak ilköğretim Okulu’nun da İmam Hatip’e dönüştürülmesine karşı veliler bugün saat 10:00’da yaklaşık 200 kişinin katıldığı basın açıklaması yaptılar ve bu durumu protesto etti. Eğitim Sen yönetim kurulu üyesi Cem Yalçın velilerle birlikte Çarşamba saat 13:00’da Ümraniye ilçe merkezinde diğer mağdur okullarla birlikte toplu bir basın açıklaması yapma kararı aldıklarını açıkladı.

 

“HÜKÜMET, UYGULAMANIN BİR YIL ERTELENMESİNİ GÜNDEMİNE ALMALIDIR”

Eğitim-Sen İstanbul 2 nolu şube örgütlenme sekreteri Cem Yalçın yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:

 

AKP hükümeti, yangından mal kaçırır gibi İlköğretim ve Eğitim Kanunu değiştirmiş, toplumda ve Türkiye kamuoyundaki bütün tepkilere karşın, hiçbir tartışmaya kulak asmadan kesintili 12 yıllık zorunlu eğitim (4+4+4) uygulamasına geçmiştir.

 

Mevcut haliyle uygulamaya sokulmuş olan sistem, yeterince tartışılmamış, üzerinde mutabakat sağlanmamış ve adeta zorla dayatılmış bir uygulamadır.

 

Bugün geldiğimiz noktada, mevcut uygulamanın hem öğrenciler, hem öğretmenler, hem de veliler açısından ciddi sorunlar yaratacağı daha açık bir şekilde ortaya çıkmıştır.

 

Mevcut uygulama ile birçok okul ikili eğitime geçirilecek, sınıf mevcutları artırılacak, derslik ve öğretmen ihtiyacı karşılanamadığı için öğrenciler ve veliler mağdur olacaklardır.

 

Bugün halen e-kayıt sisteminin çalışamaz halde olması, karşılaşılacak sorunların ilki ve en kolayı olmaktadır. Bundan sonra, kayıt bölgelerinin iyi düzenlenmemesinden, imam hatip ortaokullarına öncelik verildiği için diğer okullarla ilgili ortaya çıkan belirsizlikler, artacak sınıf mevcutları ve oluşacak derslik sıkıntıları ilk akla gelecek sorunlardır.

 

Mevcut hükümetin bugün bu yasayı geri çekmesi, en doğru tavır olacaktır. Ayrıca, bakanlar kurulunun, yasanın uygulanmasını bir yıl erteleme hakkı yasada öngörülmektedir. Bu durum, ortaya çıkacak muhtemel aksaklıklarla ilgili düşünülmüş olmalıdır ki erteleme yetkisi yasaya ek olarak konulmuştur. Şimdiden ortaya çıkan aksaklıklar dikkate alındığında bir yıl erteleme gerekçeleri yeterince vardır. Hükümet, sorunun muhatapları ile görüşmek ve çözüm üretmek amacıyla, yasada da zemini bulunan bir yol olarak, bu uygulamanın bir yıl süreyle ertelenmesini gündemine almalıdır. Hükümet, bu süre içinde sorunun bütün muhataplarıyla görüşme ve onların önerileri doğrultusunda, mevcut yasa üzerinde yeniden değerlendirme ve gerekli değişiklikleri yapma fırsatını da bulmuş olacaktır.