İZMİR - Fetullah Gülen Cemaati'ne ait olduğu belirtilen evde kalan üniversite öğrencisi Cemil Yıldız, ailesi ile Zazaca konuştuğu için küfür ve hakarete maruz kaldığını iddia etti.

Hükümetin “sivil hassasiyet” ve “vatandaş tepkisi” olarak gördüğü ırkçı saldırılar giderek yayılıyor. Özellikle sokaklarda, televizyon ekranlarında, siyasette hemen her gün ırkçılık kendini açığa vururken, bir saldırı haberi de cemaat evinden geldi.

DİHA’nın haberine göre Ege Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencisi Cemil Yıldız, İzmir'in Bornova İlçesi'nde kaldığı cemaat evinde ayrımcılığa maruz kaldı. Yıldız, maddi durumu iyi olmadığı için lise yıllarından bu yana ara ara gittiği cemaat ortamına üniversite okumak için geldiği İzmir'de de giden bir öğrenci.

Diyarbakır Hani nüfusuna kayıtlı Yıldız, geçmişten bu yana sık aralıklarla kaldığı cemaat evlerinin de özellikle son günlerin siyasi atmosferinden kaynaklı, Kürtlere dönük saldırılardan nasibini aldığını belirtiyor. Sık sık ev içinde Türkçe dışında bir dil konuşmaması için uyarılan Yıldız, bir keresinde de evlerine Başbakan Erdoğan'ın annesi adına mevlit okumak için gelen bir Astsubay'ın ev içinde Kürtçe konuşmaması için uyarılarıyla karşılaştığını iddia etti. En son Van depreminin ardından evde kendisine dönük tepkilerin arttığını dile getiren Yıldız, "Benim kardeşim de deprem sırasında Van'daydı. Sohbet sırasında devletin oradaki halkı dikkate almadığı yönünde sözler söyledim. Evdekilerin hepsi bana, 'Sen nasıl onları eleştirirsin. Onlar inançlı insanlar' dedi" diyerek, o günden sonra ev halkının kendisine bakışının değiştiğini aktardı.

“KART-KURT DİLİNİ DE AL GİT” HAKARETİ

Olayın yaşandığı gün olan 28 Ekim akşamı evde ailesi ile telefonda Zazaca konuşan Yıldız, yanına gelen şakirtlerden (nur cemaati tarafından, evlerine gelen talebelere verilen, muhtemelen şükreden manasında terim) birinin, sert bir üslupla, "Burada Türkçe konuşacaksın, buranın dili Türkçe, bu dili anlamıyorum" dediğini aktararak, olay büyümesin ve ailesi endişelenmesin diye telefonu kapattığını söyledi. Başka odaya gitmek üzere yerinden kalkmasına rağmen, sataşmasını sürdüren aynı kişinin kolunu büktüğünü belirten Yıldız, "Bu kart kurt dilinizi de alın ve hangi dağda konuşuyorsanız gidin orada konuşun. Siz medeniyetten ne anlarsınız. Senin gibi dağdan gelenin İzmir'de ne işi var. Türk topraklarını terk edin, Irak'a gidin" dediğini iddia etti.

Yıldız, "Bana hakaret etmesi üzerine saygılı olmasını söyledim. Alay eder gibi yanağıma vurarak, kendince beni korkutmak istedi. Saldırısının dozunu arttırması üzerine, kendimi korumak ve olayı büyütmemek için onu ittim ve odama çekildim" dedi.

DAKİKALARCA SALDIRI

Odasına giderek yatağına yaslandığını ve içeri girdiğini fark etmediği aynı kişinin bir anda kendisine saldırmasıyla neye uğradığını şaşırdığını belirten Yıldız, "Evde bulunan diğer kişilerin de hazırladığı ortamla içeri gelen bu kişi ben yatağa yaslanmış bir şekildeyken, hiç beklemediğim anda bana vurmaya, belime baskı yapmaya başladı. O anda canım çok yandı ve hazırlıksız yakalandığım için kendimi koruma şansım yoktu. Sırtımı birkaç kez dişledi. O bana saldırdığı sırada diğerleri hiç içeri gelmedi. Yaklaşık 5-6 dakika boyunca bana saldıran bu kişiyi o sırada eve giren bir başka kişi engelledi" diye konuştu.

Yaşadığı olayın travmasını yaşayan Yıldız, birçok eşyasını dahi alamadan çıktığı eve bir daha geri dönmediğini belirtti. Kendisine yapılanın münferit olmadığını dile getiren Yıldız, yıllardır bir şekilde kaldığı cemaat evlerinde fiziki şiddetin yanı sıra özellikle asimile etmeye dönük ciddi çabaların olduğunu ifade etti. Yıldız, "Maddi durumu iyi olmayan, binlerce Kürt çocuğu bunların ellerindeki sınırsız imkanların cazibesiyle aile ve çevrenin dayatması ile onlara dahil oluyor. İdeolojilerinin en önemli ayağı olan Türk-İslam sentezini Kürt çocuklarının üzerinde uyguluyorlar. Yapmak istedikleri yegane şey Kürt çocuklarını aidiyetlerinden korkan, kültürlerinden utanan kompleksli bireyler yapmak" diye konuştu.