Ankara 18. İdare Mahkemesi, İletişim Başkanlığının basın kartını yenilemediği Gazeteci Aydın Engin’in davasında verdiği kararda işlemin iptalini istedi.

24 Mart’ta yaşamını yitiren Aydın Engin, davaya ilişkin, “Fahrettin Altun’un doğumundan 7 yıl önce mesleğe başladım. Bu cezalandırma pratiğinin gazetecilerin mesleğini yapmasını engellemeye yönelik tutum olduğu çok açık. Biz buna boyun eğmeyiz” demişti.

ARTIK GEÇ DE OLSA…

RSF Türkiye karara ilişkin, "Cumhurbaşkanlık İletişim Başkanlığının geçtiğimiz günlerde 81 yaşında aramızdan ayrılana kadar sürekli basın kartını vermeyerek oyaladığı 53 yıllık Gazeteci Aydın Engin’e hak verdi. Kararda, artık geç de olsa, ‘idarenin işleminin iptaline...’ deniyor” dedi.

24 Mart 2022’de yaşamını yitiren Gazeteci Aydın Engin, hiçbir gerekçe gösterilmeden kendisine verilmeyen “sürekli basın kartı” için Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığını 2020 yılında dava etmişti. Engin “51 yıllık gazeteciyim. 25 yıldır da sürekli basın kartı taşıyorum. Bu kazanılmış bir haktır. Makul bir gerekçe göstermeden hiçbir resmi kurum kartımı geri alamaz” açıklamasını yapmıştı.

İLETİŞİM BAŞKANLIĞI KARTLARI VERMİYOR

Mahkemenin hayatını kaybeden Gazeteci Aydın Engin’in basın kartıyla ilgili verdiği karar, tüm gazetecilerin yaşadığı “basın kartı” sorununu bir kez daha gündeme getirdi.

İletişim Başkanlığı gazetecilerin basın kartlarını vermiyor, basın meslek örgütleri basın kartlarını meslek örgütlerinin vermesi gerektiğini belirtiyor.

Danıştay 10. Dairesi 17 Aralık 2021’de, Basın Kartı Yönetmeliği’ne karşı açılan davada, “İletişim Başkanlığının yetkisinin kart vermekle sınırlı olduğu; kartın kimlere verileceği, hangi hallerde basın kartının iptali gerekeceğinin belirlenmesi konusunda yetkisinin olmadığı”nı belirterek yürütmeyi durdurmuştu.

Basın kartları ile ilgili açılan davalarla ilgili mahkemeler “işlemin iptali kararı” verse de, İletişim Başkanlığı basın kartlarını vermemekte diretiyor.

Basın meslek örgütleri ise “Basın kartlarını meslek örgütleri vermeli” diyerek İletişim Başkanlığına tepki gösteriyor.

Türkiye Gazeteciler Sendikası İletişim Başkanlığının hukuksuz bir şekilde bugüne kadar yenilemediği kartları yenilemesi gerektiğini, basın kartı komisyonunu önceden olduğu gibi yine Türkiye’nin en köklü meslek örgütlerinden oluşturarak iptal edilen kartların yeniden objektif bir biçimde değerlendirmesini sağlayacak sekretaryalık görevine devam etmesi gerektiğini belirtiyor.

Basın kartları gazeteciler için oldukça önemli… Danıştayın verdiği kararda basın kartları şöyle tanımlanıyor: “Basın kartı ile basın-yayın çalışanları; haber kaynakları olan kamu kurum ve kuruluşlarının birimlerine ve de görevlilerine akredite bir kart sunarak görevlerini rahatlıkla ifa edebilmekte, ilgili birimlere ve haber kaynağına ilişkin etkinliklere giriş-çıkış yapabilmekte, özlük haklarında ayrıcalıklara sahip olabilmekte, hususi damgalı pasaport sahibi olabilmekte, basın trafik kartından faydalanabilmekte ve toplumsal olayların takibinde ispat aracı olarak bu kartı kullanabilmektedir."

Kaynak: Evrensel