Erdoğan, "Bu adam Türkiye'nin Soros'uydu ve Gezi olaylarının perde arkası koordinatörüydü" dedi.

Gezi Davası'nda mahkeme, iş insanı Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet hapis; Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay ve Yiğit Ali Ekmekçi'ye 18’er yıl hapis cezası verdi.

Karar yurt içi ve yurt dışında büyük bulurken Erdoğan "Bu ülkede hukuk var, yargı var. Bu yargı da kendi inandıklarını, bildiklerini hakkın egemen olması için bu kararı verdiler, vereceklerdir. " sözleriyle eleştirilere yanıt verdi.

İstanbul’da STK temsilcileri ile iftar programında bir araya gelen Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

"Millete ve ümmete zarar verecek ihanet seviyesine gelmedikçe kimsenin yanlışının peşinden gitmedik. Hakikate yönelen herkese bu davanın kapıları açıktır, açık kalacaktır. Rabbimiz her şeyin en doğrusunu en hayırlısını takdir eder. Ülkemizin önünde 3 Kasım seçimleri ile yeni kapılar açıldı.

"Türkiye'nin son 20 yılı Cumhuriyet'in kuruluşundan sonraki en büyük kalkınma hamlelerinin yaşandığı dönemdir"

GEZİ DAVASI VE OSMAN KAVALA AÇIKLAMASI

"En son bir zat ile ilgili verilen karar bazı çevreleri rahatsız etti. Bu adam Türkiye'nin Soros'uydu. Gezi Olayları'nın perde arkası koordinatörüydü. Kızlarımızın başörtüleriyle Üniversite kapılarında süründürüldüğü dönemden şimdi güvenlik güçlerimizin onları teminat altına aldığı döneme geldik.

Dolmabahçe Camii'yi hatırlayın. Bira kutularıyla oturan o müptezeller. Camiiden buradaki makamımıza kadar geldiler, Gezi'cilerle birlikte Taksim meydanına yürüdüler.

İşte o Geziciler maalesef o gün orada kaldılar ve bunu ne adına yaptılar, çevre adına yaptılar. Bu nasıl çevrecilik. Çevreciliğin destanını biz yazdık. 5 milyon civarında fidan dikerek yaptık. 12 tane ağacın bir başka yere nakline ne dediler. Bak ağaçları söküyorlar.

Cumhuriyet mitingleriyle darbe çağrısı yaptılar. 3678 garabetiyle meclis iradesini gasp etmeye çalıştılar. Siyasi suikastlerle kaosa sürüklemeye kalktılar. Partimizi kapatmaya çalıştılar."

17-25 Aralık yargı darbesiyle hükümetimizi alaşağı etmeye çalıştılar. 15 Temmuz ihanetiyle saldırılarını canımıza kastetmeye, darbe teşebbüsüne kadar götürdüler. Bu süreçte aralarında yol arkadaşlarımızın da olduğu şehitler verdik. Ama milletin iradesini sırtlanlara, akbabalara, ruhunu emperyalistler satmış alçaklar çiğnetmedik.

Milletimizin bize sandıkta verdi kutlu emanete halel getirmedik. Daima dik durduk. Sağlam durduk. Hukuktan bir an olsun ayrılmadık.

Her fırsat nefret siyasetini körükleyenlere rağmen milletimizin tek bir ferdinin burnunun kanamasına izin vermedik. Şahsımıza yönelik pervasızlıkları affettik. Lakin milli iradeyi hedef alan eylemleri asla sineye çekmedik.