Amasra’da Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait maden ocağında grizu patlaması nedeniyle 41 maden işçisi hayatını kaybetti. Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz patlamanın hemen ardından maden sahasına giden siyasi parti liderleri arasında yer aldı. Akdeniz'in yanı sıra, MYK üyesi Arzu Erkan ve partili maden mühendisi ve hukukçuların olduğu heyet Amasra’daki incelemelerine dair rapor hazırladı.

Amasra’daki madene ilişkin 2019 yılında yayınlanan Sayıştay Denetim Raporu’nu hatırlatan EMEP, “Sayıştay tarafından tespit edilen eksikliklere dair önlemler ivedilikle hayata geçirilmiş olsaydı, maden işçilerinin yaşamına mal olan işçi cinayetleri yaşanmamış olacaktı” dedi.

‘NE KADER NE FITRAT BU BİR CİNAYET!’

Bölgede yaptıkları görüşmelerde, maden ocağının faaliyete geçtiği ilk yıllarda çalışan işçi sayısının 6 bin civarında olduğu, yıllar içerisinde bu sayının yeraltı ve yer üstünde çalışanlarla birlikte 580’e kadar gerilediğinin ifade edildiğini vurgulayan EMEP, Sayıştay’ın da buna dikkat çektiğini hatırlattı. Raporda, “Bu toplu iş cinayeti göz göre göre gelmiştir. İktidarın ‘fıtrat’, ‘kader planı’ söylemleri iş cinayetinin ve ihmallerin üzerini örtemez. Amasra’da madenci aileleri de hayatını kaybeden madencilerin defaatle kendilerine ‘Burası patlayacak’ uyarılarını dile getirdiklerini hatırlatmışlardır” denildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, patlamaya ilişkin yaptığı “kader” açıklamasına tepki gösterilen raporda, “İşçi cinayetleri ne kaderdir ne de fıtrat. Kâr hırsı ve ‘maliyet’ hesabı nedeniyle alınmayan önlemler bu işçi cinayetlerinin asıl nedenidir, bunu Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan da bilmektedir” ifadelerine yer verildi.

‘ENERJİ BAKANI FATİH DÖNMEZ DERHAL İSTİFA ETMELİ’

Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in istifa etmesi, sorumluluğu bulunanlar hakkında soruşturma açılması gerektiğini belirten EMEP, “Bakan Dönmez’in ‘önce güvenlik’ dediği madende tüm uyarılara rağmen, gerekli önlemler alınmadığı için 41 maden işçisi adeta ölüme gönderilmiştir. Bakanın Meclis’te yaptığı bilgilendirme de 41 ölümün cevabını verememiştir. Bakan Dönmez ortaya çıkan bu vahim tablodan birinci dereceden sorumludur ve derhal istifa etmelidir. İstifa etmediği durumda görevden el çektirilmelidir” dedi.

‘MADEN MÜHENDİSLERİ ODASINA GAZ İZLEME SİSTEMİ VERİLERİNİN NEDEN VERİLMEDİĞİ AÇIKLANMALIDIR’

Faciada yaşamını yitiren işçilerin aileleriyle yaptıkları görüşmelerde, işçilerin ocakta meydana gelen gaz birikmesine dikkat çektiklerini, bu birikmenin bir patlamaya dönüşebileceği endişesini sürekli yaşadıklarını, bu durumu kurumdaki yönetici ve amirlere de ilettiklerini öğrendiklerini belirten EMEP’in raporu şu ifadelerle sürdü:

“Soruşturmanın sağlıklı yürütülmesi açısından bağımsız bir kuruluş olan Maden Mühendisleri Odasına gaz izleme sistemi verilerinin neden verilmediği ivedilikle açıklanmalıdır. Sayıştay Denetim Raporunda da dikkat çekilen eksikliklerden biri olan ‘24 saat takip gerektiren tehlikeli gaz ölçümü sisteminin sağlıklı işlememesi’ tespiti Maden Mühendisleri Odası ile neden paylaşılmamıştır, neden denetime açılmamıştır? Bu veriler gerçekten sağlıklı bir şekilde tutulmuş mudur?”

TARİKATLARA BAĞLI VAKIFLARIN OCAKTA NE GİBİ BİR GÖREVİ VAR?’

Patlama sonrası maden sahasında ve cenaze törenlerinde ailelerin “devlet, hükümet, sendika, bürokrasi, diyanet, tarikatlar ve onlara bağlı dernekler eliyle adeta abluka altına” alındığını belirten EMEP’in raporu şu şekilde devam etti:

“Burada amaç hem olası protestoların önünü kesmek hem de “çocuklara eğitim yardımı”, “ailelere ev”, “iş imkânı”, “kan parası” vb. vaatlerle adalet mücadelesinin önünü kesmektir. İşçi örgütleri olarak sendikalar tam tersine bütün bu gerici ağdan bağımsız yerde konumlanmalı, bu ablukayı dağıtacak bir mücadele yaklaşımı içinde olmalıdır. Amasra’da olmayan budur! Soma’dan dersler çıkaran iktidar en gerici odakları kullanmak konusunda yeni hamleler yapmaktadır. İşçi sınıfı ve madenci aileleri uyanık olmalı, dayanışma ile bu kuşatmayı kırmalıdır. Hak savunucusu diğer hukukçu dostlarımızla birlikte partili hukukçularımız da Amasra İş Cinayeti Davasına müdahil olacaklardır. Bu dava sahipsiz, hesapsız kalmayacaktır.”

FACİADA YANIT BEKLEYEN SORULAR

Emek Partisi’nin hazırladığı raporda faciayla ilgili yanıt bekleyen sorular ise şu şekilde sıralandı:

-Maden ocağının nasıl bir acil durum planı vardır? 
-Risk haritaları çıkarılmış mıdır? 
-Ocak’ta yeterli sayıda maden mühendisi ve yeterli sayıda iş güvenliği uzmanı var mıdır? 
-Sendika temsilcileri ve işçilerin de içerisinde yer aldığı işçi sağlığı ve iş güvenliği kurulları var mıdır ve nasıl bir işleyişe sahiptir? 
-Ocak havalandırma sistemi mevzuata uygun olarak düzenlenmiş midir, olası bir durumda işçilerin yerüstüne çıkabilmelerini sağlayacak oksijen maskesi istasyonları var mıdır, bu istasyonlarda yeterli sayıda ve sağlam uygun maske mevcut mudur? 
-Ortamdaki metan gazının patlamaya dönüşmesi için gerekli olan ateş kaynağı belirlenmiş midir?
-Yeraltında kullanılan ekipmanlar alev sızdırmaz özellik taşımakta mıdır ve son kontrolleri ne zaman yapılmıştır? 

Kaynak: Gazete Duvar