PERWER YAŞ / ANF / BERLİN - Yunanistan’daki son seçimlerde büyük başarı elde eden Sol Koalisyon Partisi SYRİZA'nın lideri Alexis Tsipras Paris'in ardından bugün geldiği Berlin'de yoğun ilgiyle karşılandı. Merkel'in partisi CDU'dan randevu alamayan Tsipras, (Die Linke) Sol Parti ile hazırladığı alternatif kurtarma stratejisini açıkladı. Genç lider Tsipras, AB liderlerine "Bankaları değil, Yunan halkını kurtarın" çağrısı yaptı.
Ekonomik krizin tehdit ettiği Avrupa ülkelerinde gözler sol partilerde. İspanya, Fransa ve son olarak Yunanistan'da sol partilerin yükselişe geçmesine rağmen Alman Sol Parti'nin kan kaybetmesi ise dikkat çekiyor. Bu yüzden olacak ki yüzde 4'lik oyu son seçimlerde yüzde 17'ye çıkartan Yunanistan Sol Koalisyon Partisi SYRİZA'nın 37 yaşındaki lideri Alexis Tsipras, Berlin'e gelir gelmez Sol Parti yöneticileriyle buluştu.
Mayıs ayında yapılan seçimlerin ardından hükümetin kurulmaması üzerine 17 Haziran'da sandıkların kurulacağı Yunanistan'da iktidara oynayan Tsipras, Sol Parti Eşbaşkanı Klaus Ernst ve Sol Parti Grup Başkanı Gregor Gysi yaptığı görüşmenin ardından basının karşısına geçti. Basın toplantısının yapıldığı Federal Basın Konferans Salonu'nda yoğun ilgiyle karşılanan Tsipras, Sol Parti ile ortak hazırlanan 6 maddelik alternatif kurtarma stratejisini açıkladı.
'PARALAR HALKA DEĞİL, BANKALARA GİDİYOR'
Şüphesiz en çok merak edilen konu düşüşe geçen Alman Sol Parti'nin ekonomik krizle sarsılan Yunanistan'a nasıl yardım edeceği ve SYRİZA ile nasıl bir dayanışma içerisine gireceğiydi. Konferansta ilk söz alan Eşbaşkan Klaus Ernst ise Avrupa'da Merkel ve Sarkozy döneminin bittiğine dikkat çekerek "Her iki lider Avrupa'ya büyük bir zarar verdi. Fakat şimdi Avrupa'nın dayanışma zamanı" dedi.
Yunanistan'da vergilerin arttığını, sosyal devlet anlayışının bitmek üzere olduğunu belirten Alman solcu lider "İnsanlar elektrik ve su faturalarını ödeyemez durumdalar. Bu tabloda SYRİZA'nın çıkışı büyük bir umut" diye konuştu. Daha sonra söz alan Gysi ise G-8 zirvesinde Yunanistan'ın Euro'da kalmasına yönelik dile getirilen kararlığın önemli olduğunu belirtti. Sol Parti'nin Federal Meclis'teki grup başkanı Gysi, devamla şu uyarıları yaptı:
"Avrupa'nın yaptığı yardımdan 70 milyar Euro bankalara giderken, halka giden para 3 Milyar Euro'dur. Şimdi dayatılan köleleştirme politikasıdır. İşte bu noktada SYRİZA'nın yükselişi kemer sıkma diktasına karşı büyük bir umut. SYRİZA'nın bütün Avrupa'ya örnek olmasını istiyoruz."
'ÇATIŞMAYA GELMEDİM'
AB'nin dayattığı kemer sıkma politikalarına karşı çıkan, ancak aynı zamanda ülkesinin Euro'da kalmasını isteyen SYRİZA lideri Tsipras ise protagonist olmadığının altını çizerek "Buraya çatışmaya değil, tartışmaya ve yeni bir çözüm yolu bulmaya geldim" dedi. Avrupa'nın ortak bir sorunu olduğunu ve bu yüzden de çözümün ortak olmasını belirten Tsipras, dayanışmanın önemine dikkat çekti.
'HASTAYA YANLIŞ İLAÇ VERİLİYOR'
Ülkesindeki şu anki durumu doğu bloğu ülkelerinin yıkılmasının ardından gelen sürece benzeten Yunanlı politikacı, öncelikli olarak kurtarma planının durdurulmasını istedi. Plan çerçevesinde verilen paraların bankalara gittiğine dikkat çeken Tsipras'ın konuşmasında verdiği şu örnekler ise bir hayli ilginçti:
"Düşünün bir hastaya yanlış ilaç veriliyor ve tedavi doğru yapılmıyor. Ya da aşçı doğru fakat yemek tarifi yanlış. Şimdi Yunanistan'ın durumu da böyle. Bizim kendi ayaklarımız üstünde durmamız için öncelikli olarak tedavinin doğru yapılması ve önümüzü doğru tarifenin konulması gerekiyor. Ancak şunu da hatırlatmakta yarar var; basında yansıtıldığı gibi Yunanlılar Avrupa'ya düşman değil. Almanlar hiç korkmadan ülkemizde tatile gelmeye devam etsin."
'YUNANİSTAN 37 YILDIR YANLIŞ YÖNETİLİYOR'
Yunanistan'da 37 yıldır iktidara gelen partilerin ülkeyi yanlış yönettiğini savunan Tsipras, "Devleti yeniden yapılandıracağız. Örneğin bir kurumda çok idareci varken, 40 hastaya bir hasta bakıcı düşüyor. Mantıklı yasalar getirmeliyiz. Kötü gidişata dur deyip, ülkedeki iklimi değiştireceğiz" dedi. Konferansın soru-cevap bölümünde ise Tsipras'a değişik sorular yöneltildi.
"İktidara geldiğinde kemer sıkma politikasına karşı çıkmaya devam edip, ülkenizin Euro'dan atılma sorumluluğunu üstlenecek misiniz?" şeklindeki soruya Tsipras "Euro'da hiç kimse kiracı veya ev sahibi değil. Euro herkesin. AB anlaşmasına uyulmalı ve hiç kimse atılmamalı" yanıtını verdi. Yeni Demokrasi Partisi'nin lideri Samaras gibi çelişkili açıklamalar yapmadığını hatırlatan Tsipras "Seçimden önce söylediğimin arkasında kalacağım" dedi.
Özellikle Merkel hükümetiyle çelişkileri sorulan Tsipras "Merkel'in kendisi söyledi. Eğer bir ülke çıkartılırsa, ertesi gün piyasalar ikinci bir ülkenin çıkartılması çabalarına girecek. Çünkü sermaye piyasası ahlaki değil" dedi. "Hem para istiyorsunuz, hem de şartları yerine getirmiyorsunuz?" şeklindeki soruya karşısında Tsipras'ın yanıtı şöyle oldu:
"Bu şartlar felakete davetiye çıkartıyor. Düzeltmiyor, tersine daha da bozuyor. Avrupa'yı cezalandırma gibi bir niyetimiz yok. Paralar kalkınmaya harcanmalı. Örneğin diğer ülkelere satacak kadar güneş, rüzgar enerjisi üretmeliyiz. Yine çok zengin topraklarımız olmasına rağmen sebze ve meyveyi dışarıdan alıyoruz."
GYSİ: YÖNETİM BİRBİRİYLE UĞRAŞTI
Alman Sol Parti yöneticilerine ise son eyalet seçimlerinde partilerinin neden bu kadar fazla oy kaybettiği soruldu. Yenilginin sübjektif ve objektif nedenleri olduğunu söyleyen Sol Parti Eşbaşkanı Klaus Ernst "Parti yönetimi çekici değil. Ayrıca SPD'nin muhalefette olması da bizi etkiliyor" diye konuştu.
Sol Parti Grup Başkanı Gregor Gysi ise parti yönetimi olarak birbiriyle uğraştıkları mesajı vererek "Kim haklı, kim haksız tartışması yaptık, bu da basında fazlasıyla abartıldı. Ancak partimiz kesinlikle yeni bir çıkış yapacaktır. Yeniden toparlanacağız" dedi.
Başbakan Merkel'in partisi Hıristiyan Demokratlar Birliği (CDU)'nun görüşme için randevu vermediği SYRİZA'nın lideri Tsipras, Sol Parti'nin dışında Yeşiller ve Sosyal Demokratlar Partisi (SPD) ile görüşecek. Tsipras'ın Sol Parti'ye hazırladığı alternatif kurtarma programında ise şu maddeler yer aldı:
ALTERNATİF KURTARMA PLANI
1- Muhtıra siyasetine derhal son verilmeli ve yeni kredi anlaşmaları başlatılmalı. İkinci yardım paketi yeniden masaya yatırılarak özelleştirmeye son verilmeli.
2- Devlet maliyesi sermaye piyasasının bağımlılığından kurtarılmalı. AB anlaşması değiştirilerek, yardımlar direkt olarak Avrupa Merkez Bankası tarafından yapılmalı.
3- Sermaye piyasasının düzensizliği krizi derinleştirdi. Bu yüzden de AB çapında piyasalara sıkı kurallar getirilmeli.
4- Bazı AB ülkelerinin önerisinin tersine Yunanistan Euro bölgesinde kalmalı. Yunanistan'ın çıkması, geri dönüşü olmayacak daha büyük felaketlere yol açacaktır.
5- Milyonerlerin vergisi artırılmalı, vergi kaçakçılığı ve sermayenin dışarıya kaçışı engellenmeli.
6- Kemer sıkma diktası yerine ekonomik geliştirme programları hayata geçirilmeli.
