Almanya'nın silah ticaretini inceleyen Süddeutsche Zeitung gazetesi, Merkel hükümetinin başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeye silah satarak yasaları çiğnediğini yazdı. 2006'da Diyarbakır'da 7 yaşındaki Enes Ata'nın Alman yapımı G3 silahıyla (plastik mermi) öldürüldüğünü yazan gazete baba Selamettin Ata'nın şu sözlerini manşete taşıdı: "Oğlumu sizin silahlarınız öldürdü."

 

Sistematik insan hakları ihlalinin olduğu, toplumsal baskının sürdüğü ülkelere silah ticaretini yasaklayan Alman yasaları "Silah satışı barış ortamının korunması için yapılır" diyor. Ancak Almanya geçtiğimiz yıl doğru dürüst hiçbir inceleme yapmadan Portekiz'e sualtı algılama cihazları, İsrail'e nükleeri ateşleyen torpido tüpü, Mısır'a makineli tüfek ve Türkiye'ye de Leopard tankları sattı.

 

Berlin hükümetinin silah tüccarlarıyla işbirliği halinde olduğunu yazan ülkenin önde gelen gazetelerinden Süddeutsche Zeitung, Almanya için "Silah Cumhuriyeti" ifadesini kullandı. Almanya'nın silah ticaretini mercek altına alan gazete, başbakan Angela Merkel'in veya hükümetinden bakanların 2010 yılından bu yana 14 kez Türkiye'ye gittiğini, bu gezilerden 5'inde Alman silah sanayisi temsilcilerinin yer aldığına dikkat çekti.

 

"ALMANYA'NIN SUÇ ORTAKLIĞI KİMSEYİ İLGİLENDİRMİYOR"

Almanya'nın Türkiye'nin silah sanayisini ve savunmasını modernize eden ana ülkelerden biri olduğunu yazan gazete, Berlin hükümetinin bu ülkeye sadece 2010 yılında aralarında çok sayıda panzerin de olduğu 199 Milyon Euro'luk silah satışına onay verdiğini bildirdi. Uzmanların Türkiye'ye silah ticaretinde ihlallerin yapıldığını, ancak buna göz yumulduğu görüşlerine yer veren gazete "Almanya Kürdistan'da hak ihlallerinde suç ortağı, ancak bu gerçek kimseyi ilgilendirmiyor" yorumunu yaptı.

 

 

"300 ADET BTR-60 KULLANILDI"

90'lı yıllarda Türkiye'ye satılan eski doğu Almanya yapımı 300 adet BTR-60 panzerin Kürdistan'daki savaşta kullanıldığını hatırlatan gazete, ayrıca Ekim 2011'de Kahire'deki gösterilerde Alman yapımı panzerin altında ezilen 25 yaşındaki Maikel Mosaad adlı gencin öyküsünü de okuyucularına aktardı.

 

Silah ticaretinin Mısır'dan Türkiye’ye kadar birçok ülkede sivil insanların hayatına mal olduğu görüşünü özetleyen Süddeutsche Zeitung gazetesi, tüccarların "Yaptığımız işin etik olmadığını biliyoruz. Fakat biz yasalara göre çalışan tamamen normal bir branşız. Politikacılar neyi satacağımıza karar veriyor, biz de ona göre satıyoruz" şeklindeki açıklamasına yer verdi. Gazetenin araştırması şu sözlerle sona erdi:

 

"Enes'in babası Selamettin Ata bürokratik yalanları ve sessizlik duvarını yıktı. O her hafta Enes'in mezarını ziyaret etmek için köyüne gidiyor. Mezarda küçük çocuğu gösteren hiç bir fotoğraf yok. Çorak bir höyüğün başında dua eden baba sorumluları bulmaktan vazgeçti. Silahın direkt Almanya'dan gitmesi veya Almanya'nın onayla satılması hiç bir değiştirmiyor. Enes öldü."

 

PERWER YAŞ / ANF / BERLİN