Latin Amerika'da yoksulluk ve sömürüye karşı mücadeleyi savunan Kurtuluş Teolojisi'nin simge isimlerinden, suikasta kurban giden El Salvadorlu din adamı Oscar Romero, Latin Amerikalı ilk papa olan Papa Francesco tarafından aziz ilan edildi.

Vatikan'daki San Pietro Meydanı'nda bu sabah yapılan ayinle, Oscar Arnulfo Romero'nun yanı sıra eski papalardan 6. Paolo (Giovanni Battista Montini), iki rahip, iki rahibe ve 19 yaşında ölen bir İtalyan işçi de aziz ilan edildi.

Hem eski Papa 6. Paolo hem de Oscar Romero, Katolik Kilisesi içinde yıllardır ateşli tartışmaların odağında olan iki isim.

1963-1978 yılları arasında görev yapan Papa 6. Paolo, 2. Vatikan Konsili'yle Katolik Kilisesi içinde yapılan geniş çaplı reformlarla hatırlanıyor. 6. Paolo'nun öncülük ettiği reformlar muhafazakar kanadın tepkisiyle karşılaşırken, doğum kontrolüne karşı duruşu ise ilerici kesimleri kızdırmıştı.

San Salvador Başpiskoposu iken 24 Mart 1980'de bir ayin sırasında kalbinden vurularak öldürülen Oscar Romero'nun aziz ilan edilmesi de Katolik Kilisesi için önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Oscar Romero 1977'de San Salvador Başpiskoposluğu'na getirildikten sonra, iç savaşın eşiğindeki El Salvador'da askeri rejime, baskılara, sömürüye karşı duruşuyla ve yoksulların haklarını savunmasıyla tanınıyor.

Romero, 23 Mart 1980'de radyodan yayınlanan konuşmasında orduya ve polise seslenerek "Kardeşlerim, kendi kardeşleriniz olan köylüleri öldürüyorsunuz. Tanrı adına size yalvarıyorum, size yakarıyorum, size emrediyorum: Baskıya son verin" demişti.

Romero, asker ve polisleri üstlerinin "vur" emrine uymamaya çağırdığı bu konuşmasının ertesi günü ayin sırasında vurularak öldürülmüştü.

Ancak Romero'nun Katolik Kilisesi tarafından "şehit" olarak tanınması ve azizlik mertebesine yükseltilmesi sancılı bir sürecin sonunda gerçekleşebildi.

Romero ve ilişkili görüldüğü Kurtuluş Teolojisi, kısa süre öncesine kadar Vatikan tarafından destek görmüyordu. Önceki papalar 2. Giovanni Paolo ve 16. Benedetto dönemlerinde Romero'nun aziz ilan edilmesine karşı Katolik Kilisesi içinde büyük direniş olduğu bir sır değil. Katolik Kilisesi'nin muhafakar kanadı, Romero'nun dini değil siyasi mücadelesi nedeniyle öldüğünü ve "şehit" sayılamayacağını savunuyordu.

Latin Amerikalı ilk papa olan Arjantinli Jorge Mario Bergoglio (Papa Francesco) ise, bu göreve seçilmesinden kısa süre sonra Romero'yu aziz ilan etmek istediğini söylemişti.

Papa Francesco, 2015'te San Salvador'u ziyaretinde yaptığı bir konuşmada "Romero'nun şehitliği yalnızca ölüm anında gerçekleşmedi, şehitlik süreci daha önce başlamıştı, ölümünden önceki zulümlerle başlamıştı ve öldükten sonra da devam etti. Ölmesi yeterli gelmedi: Hakarete, iftiraya uğradı, ismi lekelendi. Rahiplik ve piskoposluktaki kardeşleri tarafından da şehit edildi" demişti.

KURTULUŞ TEOLOJİSİ NEDİR?

Özellikle Latin Amerika'da, yoksulluk, baskı ve sömürüye karşı 1960'lardan itibaren güç kazanan Kurtuluş Teolojisi, Katolik öğretilerinin Marksist ideolojiye yakınlaşması olarak da tanımlanıyor.

Katolik Kilisesi'nde geniş çaplı reformların yapıldığı 2. Vatikan Konsili (1962-1965) ve bu konsilin ardından Latin Amerikalı piskoposların 1968'de Kolombiya'da yaptığı Medellin Konferansı, Kurtuluş Teolojisi'ne alan açtı.

Katolik Kilisesi geçmişte yoksullara "fakirlik Tanrı vergisi" derken, Kurtuluş Teolojisi'ni benimseyen Latin Amerikalı Katolik din adamları artık fakirliğin sorumlusunun adaletsiz sosyo-ekonomik sistem olduğunu söylüyordu.

Halka, yoksulluğa karşı pasif bir kabulleniş değil aktif bir "kurtuluş" mücadelesi içinde olması öğütleniyor ve Katolik Kilisesi de bu mücadelede taraf alıyor, hatta zaman zaman etkili bir rol oynuyordu.

Kurtuluş Teolojisi'ni benimseyen ve uygulayan din adamlarının bir kısmı, Latin Amerika'daki baskıcı yönetimlere karşı silahlı örgütlere yakın olmakla da suçlanıyordu.

Papa Francesco, Kurtuluş Teolojisi'ne bağlı olmasa da yoksulluk ve adaletsiz sosyo-ekonomik sistem konusundaki görüşleri nedeniyle Kurtuluş Teolojisi'nin bazı tezlerine yakın bulunuyor.

Hatta Papa Francesco'ya muhalif muhafazakar Katolik çevreler kendisini zaman zaman "komünist" ve "sosyalist" olmakla da "suçluyor". Papa Francesco ise bu yorumlarla ilgili olarak "Ben komünist değilim, fakirleri sevmek İncil'in öğretisidir" diyor.

Kaynak: BBC Türkçe