Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad Çin Halk Cumhuriyetinin CCTV kanalına kimyasal silahlar ve yaşanan süreç ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu ve Suriye'nin on yıllardan beri kimyasal silah ürettiğini ve büyük miktarda kimyasal silaha sahip olmasının gayet normal olduğunu belirtti. Esad, Suriye'nin, topraklarını işgal eden İsrail ile askeri güç açısından bir boşluk bulunması ardından 1980’li yıllarda kimyasal silah üretimine başladığını açıkladı.

Esad; ABD, Fransa ve İngiltere'nin uluslararası güvenlik konseyinde Suriye'deki kimyasal silahlara ilişkin sundukları karar tasarısı konusunda Suriye'nin endişesi olmadığını belirtti. Çin Halk Cumhuriyetinin CCTV kanalıyla yaptığı mülakatta Esad; çünkü Suriye'nin her daim imzaladığı anlaşmalara tam bir bağlılık gösterdiğini söyledi. Esad Suriye'nin ayrıca; kendisine karşı güç kullanmaya izin verecek her hangi bir gerekçenin olmamasında Suriye'nin Rusya ve Çin’in güvenlik konseyindeki rollerine güvendiğini ekledi.

Sana’nın haberine göre Suriye'ye ilişkin düzenlenmesi beklenen uluslararası Cenevre II Konferansının başarılı olması için Suriye'ye terörist gönderme ve bu teröristlere para ve silah sağlamaya son vermenin kaçınılmaz bir koşul olduğunu söyleyen Esad; konferans ve siyasi çözümün başarısı için terör ve teröre desteğin kesilmesinin önemli olduğunu belirtti.

SURİYE AÇISINDAN HİÇ BİR SORUN YOK

Varılan anlaşma çerçevesinde Suriye'nin kimyasal silahlarına ilişkin listeyi teslim etmesi ardından Ekim ayından önce uluslararası uzmanların Suriye'ye girmeleri ve 2014 yılı ortalarında silahların yok edilmesi konusunda Suriye hükümetinin bunu nasıl yapacağına ilişkin soruya cevabında Esad; anlaşma kapsamında Suriye'nin üstüne sadece iki noktanın düştüğüne dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Esad; anlaşma gereğince Suriye'nin üstüne düşen ilk şeyin kimyasal silahlara ilişkin bilgileri Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütüne takdim etmekten ibaret olduğuna işaret ederek, Suriye'nin geçen hafta bunu yaptığını söyledi. Suriye'nin üstüne düşen ikinci şeyin ise örgüt müfettişlerinin Suriye'ye gelişlerini temin etmek ve kimyasal silahların bulunduğu yere ulaşımlarını sağlamak olduğunu ifade eden Esad dolayısıyla Suriye açısından hiçbir sorunun olmadığını kaydetti.

Sözlerine devam eden Esad bu bağlamda tek sorunun müfettişlerin silahlı grupların bulundukları bölgelere girmeleri ve çalışmalarını tamamlamaları olduğuna dikkat çekerek, silahlı grupların bulundukları bölgelerde bu müfettişlerin görevlerini yapmalarına izin vermeyebileceklerini söyledi.

İlke olarak sahadaki durumların bu konuda bir sorun teşkil etmediğine işaret eden Esad; fakat Suriye hükümetinin suçlanması amacıyla silahlı grupları yönlendiren tarafların bir engel yaratabileceklerine vurgu yaptı.

“BÜYÜK MİKTARDA KİMYASAL SİLAHIN BULUNMASI DOĞALDIR”

Suriye'de bin ton kimyasal silahın bulunduğu ve bunun büyük bir miktar olduğuna ilişkin soruya cevabında Esad; Suriye'nin sürekli savaş durumunda olması ve işgal altında topraklarının bulunduğuna dikkat çekti.

Esad, dolayısıyla Suriye'nin on yıllardan beri kimyasal silah ürettiğini ve büyük miktarda kimyasal silaha sahip olmasının gayet normal olduğunu belirtti.

“ABD HALKININ SAVAŞA KARŞI OLMASI YÜZÜNDEN TEREDDÜT ETTİ”

ABD ve Batının anlaşmaya rağmen savaş bahanesi yaratabilme durumlarına ilişkin soruya cevabında Esad; ABD’nin sadece Suriye'nin kimyasal silahlarına ilişkin anlaşma yüzünden savaş tehditlerine son vermediğini belirtti.

Esad; ABD’nin dünya kamuoyu ve Amerika halkının savaşa karşı olması yüzünden savaş konusunda tereddüt ettiğine dikkat çekerek, batının dünya ülkelerine hegemonya sağlama hedefleri var oldukça endişelerin bitmeyeceğini savundu.

“SURİYE ORDUSUNA PEK ETKİSİ YOK”

Suriye'deki kimyasal silahların yok edilmesinin Suriye Ordusuna etkileri konusunda Esad; Suriye ordusunun klasik savaşlar üzerine eğitildiğine işaret ederek, bunun ordu için pek etkisi olmayacağını belirtti.

Esad, kimyasal gibi kitle imha silahlarının çok daha kötü koşullarda kullanılabileceğini ve bunun da bir intihar niteliği taşıdığını söyledi.

Dolayısıyla Suriye'de kimyasal silahları kullanmanın kesinlikle mümkün olmadığının altını çizen Esad; Suriye'nin 10 yıl önce bölgedeki tüm kitle imha silahlarının yok edilmesi için Birleşmiş Milletlere öneri takdim ettiğini söyledi.

“GÜÇ BOŞLUĞUNU KAPATMAK İÇİN ÜRETTİK”

Suriye'nin neden geçen süre içinde kimyasal silah ürettiğine ilişkin soruya cevabında Esad; Suriye'nin, topraklarını işgal eden İsrail ile askeri güç açısından bir boşluk bulunması ardından 1980’li yıllarda kimyasal silah üretimine başladığını açıkladı.

Esad, 1995 yılından sonra Suriye'nin askeri gücündeki boşlukları kapatması ardından kimyasal silah üretimine son verildiğini belirtti.

“İKİ TÜR DELİL VARDIR”

Esad, Suriye hükümetinin, muhalif gruplarının Şam kırsalında kimyasal silah kullandıklarına ilişkin sahip olduğu kanıtları verme konusunda, Suriye ordusunun muhaliflerin bulundukları bölgelere girmeleri ardından büyük miktarda kimyasal madde ve bu maddeleri saklama araçlarına rastladığını söyledi.

Bir başka kanıtın ise yakalananların kimyasal maddeleri komşu ülkelerden nasıl taşıdıklarını içeren itiraflar olduğunu söyleyen Esad; delillerin bir kısmının Rusya'ya gönderildiğini belirtti.

“KONFERANSI ERTELEMELERİNİN NEDENİ MUHALEFETİ BİRLEŞTİREMEMELERİ”

Cenevre II Konferansı konusunda ise Esad; Suriye'nin baştan beri bu konferans dahil siyasi çözüm yündeki her çabayı desteklediğini belirtti.

Esad siyasi çabaların her ülkede büyük sorunların çözümü için temel teşkil ettiğini söylerken, bu çabaların başarısı için hazırlanması kaçınılmaz olan bir zeminin gereğine vurgu yaptı.

Esad; Cenevre II konferansı yada herhangi bir siyasi çabanın başarılı olması için hazırlanacak zeminde Suriye'ye terörist akışına ilaveten teröristlere sağlanan silah ve para desteğine son verilmesinin kaçınılmaz bir koşul olduğunu belirtti.

Cenevre II konferansının düzenlenmesi için zamanın uygun olup olmadığı konusunda ise Esad; Suriye ve siyasi çözüm gereğine inanan tüm devletlerin konferans için her zamanı uygun gördüklerini belirtti.

Meselenin Suriye'de kendi çıkarlarına göre bir değişim peşinde koşan ABD ve müttefiklerinde olduğunu belirten Esad; bunların konferansı ertelemelerinin bir diğer nedeninin ise muhalefeti birleştirmeyi başaramamaları olduğunu savundu.

Suriye hükümetinin konferansa katılmak için teröre desteğin kesilmesini şart koşması konusunda ise Esad; bunun Suriye hükümetinin koşul yada şartı olmadığını, çabaların başarısı için mutlak bir gereksinim olduğunu savundu.

“SİLAH TAŞIYAN HİÇ KİMSEYLE MÜZAKERELERDE BULUNAMAYIZ”

Suriye hükümetinin kiminle müzakerelerde bulunacağı konusunda Esad; silah taşıyan hiç kimseyle müzakerelerde bulunmanın mümkün olmadığını savundu.

Esad müzakerelerin sadece siyasi muhalefetle olacağını söylerken, halkı öldüren teröristlerin siyasi muhalefet olmalarının mümkün olmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Esad ayrıca gerek askeri gerekse siyasi dış müdahaleyi kabul edenlerle de müzakerelere girilmeyeceğini ifade etti.

“SURİYE HALKI KİMİ DESTEKLİYORSA O DAHA GÜÇLÜDÜR”

Esad, Suriye'de mevcut güç dengesine ilişkin soruya cevabında, Suriye'de büyük çoğunluğu yabancı olan teröristlerin büyük yıkım ve ölüme yol açtıklarını söyledi.

Esad; Suriye ordusunun bu yabancı teröristlerden binlercesini öldürmesiyle bunların yerine binlercesinin geldiğini, fakat yine de bunun mesele teşkil etmediğini söyledi.

Asıl önemli meselenin Suriye halkının kimi desteklediği olduğunu savunan Esad; ‘Suriye halkı kimi destekliyorsa o daha güçlüdür’ şeklinde konuştu.

Suriye halkının Suriye ordusunu desteklediğini savunan Esad; bundan dolayı da Suriye ordusunun son zamanlarda birçok bölgede silahlı gruplara karşı gayet önemli ilerlemeler sağladığını savundu.

Esad, Suriye halkının büyük çoğunluğunun ülkede olanların reform ve demokrasi yada buna benzer kavramlarla hiçbir ilgisi olmadığını, terör, yıkım ve ölümden ibaret olduğunu idrak ettiğini söyledi.

ATEŞKES MÜMKÜN DEĞİL

Esad, iki taraf arasında ateşkesin olması için zamanın uygun olup olmadığına ilişkin soruya cevabında, ateşkesin ancak ve ancak iki devlet yada savaş halindeki iki ordu arasında olabileceğini devlet ve teröristler arasında olmasının mümkün olmadığını savundu.

Esad tüm dünyada devletin ana görevinin vatandaşlarının güvenliğini korumak olduğunu ifade etti.

Terör gruplarıyla ateşkesin devletin teröristleri tanıma ve halkını koruma görevinden vazgeçme anlamına geldiğini savunan Esad; dolayısıyla Suriye'nin bunu kabul etmesinin mümkünü olmadığını söyledi.

“KIRMIZI ÇİZGİ HALKA KARŞI SİLAH KULLANMAK”

Esad, Suriye hükümetinin Cenevre II Konferansına katılmadaki kırmızı çizgisine ilişkin soruya cevabında bunun sivil halka ve orduya silahlı saldırı yada her hangi bir şekilde yabancı müdahaleye çağrı olduğunu söyledi.

Esad; bunların haricinde Suriyelilerin kendi aralarındaki diyalogda her şeyi masaya yatırabileceklerini belirtti.

Esad; Suriye halkının kabul edeceği her şeyin kendisi açısından da kabul göreceğini ifade etti.

“BUNU BELİRLEMEK SURİYE HALKINA DÜŞER”

Esad, ABD’nin kendisinin görevden çekilmesi ısrarına ilişkin soruya cevabında herhangi bir ülkede Cumhurbaşkanı’nın sadece ve sadece o ülkenin halkı tarafından belirlenebileceğini söyledi.

Esad gerek dost yada düşman, hi bir devletin Suriye'de Cumhurbaşkanını belirleme hakkına sahip olmadığına işaret ederek, Suriye'de bunu Suriye halkının seçim sandıkları aracılığıyla yapabileceğini savundu.

“ADAYLIĞIM SURİYE HALKININ İSTEĞİNE BAĞLI”

Esad, 2014 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olup olmayacağına ilişkin soruya cevabında bunun tamamen Suriye halkını isteğine bağlı olduğunu belirtti.

Suriye halkının istemesi halinde aday olacağını, istememesi halinde de olmayacağını söyleyen Esad; seçimlere henüz 9 ay kadar bir sürenin olduğunu, adaylığının da Suriye halkının isteği doğrultusunda ancak seçimlerden 1-2 ay önce belli olacağını açıkladı.

“HİÇBİR DEVLET HALKININ DESTEĞİ OLMADAN BU MÜCADELEYİ GÖSTEREMEZDİ”

Esad Suriye halkının bu süreç içinde kendisinin adaylığı konusunda ise krizden 2.5 yıl sonra Suriye halkının devlet etrafında kenetlenmesiyle doğal olarak kendisini istediklerini, halkın bir kısmının da adaylığını istediğini ekledi.

Esad; Suriye'nin birçok dünya ülkesi ve körfez devleti tarafından büyük bir şekilde destek alan teröristlerle savaşmasıyla dolaylı olarak bu devletlere karşı da mücadele ettiğine dikkat çekerken, halkı tarafından destek almayan hiçbir devletin bu kadar uzun bir süre mücadele etmesinin kesinlikle mümkün olmadığını savundu.

“AİLEM DE SURİYELİ DİĞER AİLELER GİBİ ETKİLENDİ”

Kriz esnasında ailesinin nasıl etkilendiğine ilişkin soruya cevabına Esad; ailesinin de Suriyeli diğer herhangi bir aile gibi etkilendiğini söyledi.

Suriye'de bir yakınını yada sevdiğini kaybetmeyen hiçbir ailenin kalmadığını ifade eden Esad; kendi ailesinin de bu ailelerden biri olduğunu ifade etti.

Her Suriyeli ailenin güvenlik sorunu yaşadığını ifade eden Esad; muhaliflerin öldürme, kaçırma ve saldırılarda hiçbir aileyi istisna tutmadığını söyledi.