Washington merkezli Amerikan Siyaset Bilimi Derneği (APSA), Güneydoğu'daki operasyonların son bulması çağrısı yapan Barış İçin Akademisyenler İnsiyatifi'ne destek verdi.

APSA, Erdoğan'a yazdığı mektubunda, Türk hükümetinin, bildiriye imza atan akademisyenlere yönelik gözaltı ve soruşturmalara son vermesi ve ülkede akademik özgürlüğünü sağlaması çağrısı yaptı.

APSA'nın son 3 başkanının da imza attığı mektupta, "Amerikan Siyaset Bilimi Birliği olarak Türk hükümetinin Güneydoğu'daki politikasını ele alan mektuba imza atan Türk akademisyenlere yönelik gözaltı ve cezai soruşturma dahil atılan adımlara yönelik telaşımızı ve derin endişemizi dile getirmek üzere bu mektubu yazıyoruz" ifadelerine yer verildi.

YÖK'ÜN TAVRINA ELEŞTİRİ

Basında yer alan haberlerin hükümetinin yanı sıra Yüksek Öğretim Kurumu'nun (YÖK) da 'barış bildirisine imza atan binden fazla akademisyene tavır aldığı belirtilen mektupta şu ifadelere yer verildi:

"Haberlerden şunu da anlıyoruz ki; Türk yetkililer bildiriyi terörizme destek ile ilişkilendiriyorlar. 27 imzacı akademisyen cuma günü polisler tarafından gözaltına alındı ve bir gün gözaltında tutuldu. Haberlere göre ayrıca imza atanlara yönelik Türk Ceza Kanunu'ndaki hükümlere göre, 'Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve devletin kurum ve organlarını aşağılamak', 'nefret ve düşmanlığa teşvik' ve 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlamalarıyla cezai soruşturma hala devam ediyor. YÖK'ün 12 Ocak'taki açıklamasından çok sayıda üniversitede imzacılara yönelik soruşturma başlatıldığını ve birkaç eğitimcinin ceazi ayaptırımlara maruz kaldığını anlıyoruz."

‘ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ MUHAFAZA EDİLMELİ'

Hükümetin, akademisyenlere yönelik adımlarının koruma altında olan ifade özgürlüğünü cezalandırma anlamına geleceğinin dile getirildiği mektupta, şöyle devam edildi:

"Bu gibi açıklamalara yönelik işten çıkarma, gözaltına alma ve cezai soruşturma, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi dahil uluslararası standartlarca tanınan şiddet içermeyen akademik özgürlük ve ifade özgürlüğü eyleminde bulunan eğitimcilere misilleme yapıldığı izlenimi veriyor. Türkiye'nin onayladığı 'Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi' ve 'İnsan Hakları ve Ana Hürriyetlerin Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi' Türkiye'nin kendi anayasasında da olduğu gibi hükümetin vatandaşların ifade özgürlüğünü muhafaza etmelerini gerektiriyor.

'İMZACILAR TEHDİTLER KARŞISINDA KORUNMALI'

Türk hükümetini, imzacıların cezalandırmalarına yönelik uygulamalara son vererek ifade özgürlüğünü ve akademik özgürlüğü koruma yükümlülüğünü yerine getirmeye davet ediyoruz. Ayrıca hükümeti, imzacıların fiziki saldırıya uğramalarına yol açacak açık tehditler karşısında korumaya çağırıyoruz."

MEKTUP ABD DIŞİŞLERİ BAKANI KERRY'YE DE GÖNDERİLDİ

Mektup, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass, ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Victoria Nuland, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin ve Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç'a da gönderildi.

(Kaynak: Sputnik)