Halk Savunma Birlikleri (YPG) Sözcüsü Nuri Mahmud, ABD'nin, Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) kontrolündeki bölgelerde kuracağı gözlem noktalarında kendilerinin de yer alacağını söyledi.
Erbil merkezli K24’e konuşan Nuri Mahmud, YPG’nin ABD ve IŞİD'e karşı mücadele eden uluslararası koalisyon ile stratejik anlaşmaları olduğunu ifade ederek, “Bu stratejinin amacı, DAİŞ’in bitirilmesiyle birlikte başta kuzey Suriye olmak üzere daha sonra Suriye’nin tamamının huzura kavuşmasıdır” dedi.
"ABD IŞİD'LE MÜCADELE KESİNTİYE UĞRAMASIN DİYE GÖZLEM NOKTALARI KURUYOR"
Suriye’nin inşası için böyle adımların atıldığını söyleyen Nuri Mahmud, “Biz DAİŞ’e karşı operasyon düzenlendiğimizde Türkiye de bize karşı saldırı düzenledi. Bunun için DAİŞ’e karşı saldırılarımızı iki kez durdurduk. Bizim DAİŞ’e karşı düzenlediğimiz operasyonlar kesintiye uğramasın diye ABD’de bu gözlem noktalarını kuruyor” ifadelerini kullandı.
Mahmud, ABD’nin kuracağı gözlem noktalarında ABD askeriyle birlikte YPG’nin de olacağını söyledi.
Londra'da yayımlanan Eş Şark El Avsat gazetesinde yar alan bir haberde de ABD'nin 30 bin QSD üyesine 1 yıllık askeri eğitim vermek için anlaşma yaptığı, bunların halihazırda IŞİD'le savaşan 60 bin QSD üyesini takviye edeceği öne sürüldü.
Sputnik'in aktardığına göre, haberde QSD'nin IŞİD'le savaşın yanısıra İran güçlerinin kuşatılıp Suriye'den çıkarılmasıyla görevlendirileceği iddiasının yanı sıra gözlem noktalarında ABD askeriyle birlikte QSD mensupları da bulunacak. Bu iddia Eş Şark El Avsat'a konuştuğu söylenen QSD kaynaklarına dayandırıldı.
8 TANE GÖZLEM NOKTASI KURULACAK
İddiaya göre Eş Şark El Avsat'a konuşan QSD kaynağı şunları söyledi: "IŞİD'e karşı Suriyeli müttefiklerinin arkasını kollamak için ABD, Türkiye sınırında Tel Abyad'da üç, Kobani'de iki gözlem noktası kurmaya başladı. Bu beş gözlem noktasını yine Türkiye sınırındaki Rasulayn, Amuda, Derbassiyah'da kurulacak gözlem noktaları izleyecek."
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD'nin Suriye'nin kuzey sınırında gözlem noktaları kurma planından duydukları rahatsızlığı ABD'li muhataplarıyla paylaştığını belirtmişti. "Bu tür uygulamaların bölgedeki karmaşık durumu çok daha kamaşık hale getireceğini düşünüyorum" demişti.
