Çorum'da 1980 yılında 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan ve "Çorum Katliamı" olarak anılan olaylarda hayatını kaybedenler için anma yürüyüşü düzenlendi.

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Çorum Şubesi ile Çorum Alevi Kültür Merkezi tarafından düzenlenen program kapsamında Bahabey Caddesi'ndeki eski pazar yerinde toplanan çok sayıda kişi, Gazi Caddesi'ni takip ederek Hürriyet Meydanı'na yürüdü.

Burada katılanlar adına açıklama yapan Alevi Kültür Merkezi Başkanı Nurettin Aksoy, 1980 yılındaki askeri müdahale öncesinde Çorum'da çıkan olaylarda hayatını kaybeden 57 vatandaşı anmak için bir araya geldiklerini söyledi.

Olayların faillerinin halen yargılanmadığını öne süren Aksoy, şöyle konuştu:

"Katliamlarla yüzleşilmeden yenileri engellenemez. Kahramanmaraş'ta, Sivas'ta ve Çorum'da yaşananların hafızalardan silinmemesi ve tekrarlanmaması, insanlık onuru açısından önemlidir. Mahkemede bazı kişiler cezalandırılmış ancak Çorum katliamı tam olarak aydınlatılmamıştır. Dosyalar yeniden açılmalı, failler yeniden yargılanmalıdır. Tüm bu yaşananlara rağmen Aleviler eşit yurttaşlık talebinden, inançlarından ve bildikleri gibi yaşamaktan asla vazgeçmeyecektir."

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez de Çorum'da yaşanan olayları kınamak için 33 yıl sonra bir araya geldiklerini belirterek, "Biz Aleviler ve Alevilerin dostları sadece yaşadığımız katliamlardan dolayı değil dünyada yaşanan tüm acılara hep karşı çıkmışızdır. Bu nedenle pirimizin dediği gibi, kabemiz insandır" dedi.

Geçmez, hükümetin Alevi açılımını da eleştirdi. Hükümetin ikinci çalıştayında, Alevi açılımında görülen Alevi dedelerini Çorum Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde eğiteceklerini düşündüğünü dile getiren Geçmez, “Siz bunu beceremezsiniz. Bizim dergahlarımız burada bellidir. Ona tenezzül eden pirlere de söylüyorum. Şayet ona mahkumlarsa ona gidiyorlarsa bilsin ki yoldan düşmüşlerdir. Bilsin ki Çorum’da diri diri yakılan Veli dedemiz onların her gün yakasında olacaktır. Bilsinler ki Hacı Bektaş Dergahı 200 kilometre ötedir. Hacı Bektaş dergahı her gün burada olacaktır” dedi.

Alevilerin ne istediklerinin kendilerine sorulduğunu kaydeden Geçmez, kendileri için hiçbirşey istemeyen Alevilerin bütün halklar için eşitlik istediğini söyledi.

Bütün halkların dillerini, dinlerini inançlarını, inançsızlıklarını, insanlıktan gelen erdemlerini özgürce yaşamalarını istediklerini dile getiren Geçmez, “Bu uğurda hep mücadele ettik etmeye devam edeceğiz. Biz bunu istiyoruz. Yoksa cemevlerimizi, dedelerimizi, dergahlarını, teolojimizi bize tarif etmeyiniz. Her Alevi Aleviliği bilir. Her Alevi pirini, mürşidini bilir. Her pir talibini bilir. Buradan bilmeyenlere bir daha söylüyorum ki devletin diyaneti arkasında namaz kılacağına gelin meydanlara bizde size yardımcı olalım. Özgürce namazınızı kendi mürşitlerinizin arkasında kılın. Aleviler buna vardır. Bunu size sağlayacaktır. Korkmayın Sünni yurttaşlarım. Devletin dini sizin dininiz değildir. Dönün dininize. Dönün özgürleşin ki biz de özgürleşelim. Siz özgürleşmediğiniz müddetçe bu topraklarda Aleviler de özgürleşmez. Bizim mücadelemiz Sünni yurttaşlarımızı özgürleştirme mücadelesidir. Bizim mücadelemiz bu ülkeye tek etnik yapı getireceklerini sananlara bu ülkenin çeşitliliğini gösterme mücadelesidir” ifadelerini kullandı.

Olaylarda babasını kaybeden Naime Nayman ise anma törenine katılanlara teşekkür ederek, "Bugün acımızı paylaşmak için buraya gelen tüm yurttaşlara, tüm yürekli insanlara teşekkür ediyorum. Ben her köşede babamı görüyorum. Eğer babam bedenen yaşasaydı topluma çok güzellikler katacaktı" dedi.

Etkinlikte Avrupa'dan gelen bazı derneklerin temsilcileri de konuşma yaptı. Etkinliğe katılanlar, konuşmaların ardından olaysız dağıldı.

Yürüyüşe Türkiye'nin çeşitli bölgelerindeki sivil toplum örgütlerin temsilcileri ile Almanya, İngiltere, Fransa, İsveç, İsviçre, İskoçya ve Avusturya'daki Alevi-Bektaşi derneklerinin temsilcileri katıldı.