CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde hayatını kaybeden Ferhat Yılmaz ile ilgili işkence iddialarını TBMM Genel Kurulu’nda gündeme getirdi.

Tanrıkulu, ““Biraz önce telefonuma bu fotoğraf düştü değerli arkadaşlar.  Batmanlı Ferhat Yılmaz... Otopsi raporunda -daha çıkmadı da- ‘Kalp krizinden öldü’ diye yazılmış. Bakın. Bu, cezaevinde olmuş. Yani biraz vicdan varsa bunun nasıl bu hale geldiğinin sorulması lazım. Sorulacağı yer de burası, Meclis” dedi.

Yılmaz’ın yoğun bakımda çekilmiş fotoğraflarını gösteren Tanrıkulu, şunları söyledi:

“Biraz önce telefonuma bu fotoğraf düştü değerli arkadaşlar.  Batmanlı Ferhat Yılmaz... Otopsi raporunda -daha çıkmadı da- ‘Kalp krizinden öldü’ diye yazılmış. Bakın. Bu, cezaevinde olmuş. Yani biraz vicdan varsa bunun nasıl bu hale geldiğinin sorulması lazım. Sorulacağı yer de burası, Meclis... 

Bunun gibi binlerce vaka var. Biraz önce abisiyle görüştüm; gerçekten ağladım telefonda. Utandım insanlığımdan. Türkiye'yi ne hale getirdiniz? 12 Eylül darbecileri, kendilerine ‘darbeci’ denmesinden rahatsız değildi ama ‘işkenceci’ denmesinden rahatsızdı; o nedenle Diyarbakır Cezaevi’ni, Mamak Cezaevi’ni görüşmeye açtılar, gazetecilere açtılar. Siz ‘işkenceci’ denilmesinden rahatsız olmuyorsunuz gerçekten. Sadece geçen ay, şubat ayında benim telefonuma gelen, sosyal medya hesaplarıma gelen cezaevlerinde 138 vaka var. İnsan Hakları Komisyonu’nun alt komisyonu cezaevlerini ziyaret ediyor. O bulguları lütfen bir okuyun. Sistematik olarak bütün cezaevlerinde kötü muamele ve işkence var, sistematik olarak her tarafta var. Onları bir okuyun. 

“RÜŞVET İSTENMİŞ”

Cezaevlerindekilere düşman ceza hukuku uyguluyorsunuz. Bu parlamentonun yazdığı raporlar dikkate alınmıyor, hiçbir yerde dikkate alınmıyor. Milletvekillerimiz gidiyorlar, özveriyle çalışma yapıyorlar ama o çalışmalar sonunda yazdıkları bulgular. Cezaevleri Genel Müdürlüğü tarafından -bir parti politikası olduğu için, AK Parti'nin politikası olduğu için- yerine getirilmiyor bütün bunlar. Yoksa Türkiye'nin en berbat cezaevi olan Silivri Cezaevinde bu olur mu ya? Otopsi raporu beş ay sonra çıkacakmış. 

Bir iddiayı daha burada söylüyorum: ‘Daha önce nasıl çıkar?’ diye konuşmaya çalışmışlar, rüşvet istenmiş. Daha dün, daha dün Adli Tıp Kurumu’ndan ‘Eğer şu kadar para verirseniz, daha şu kadar para verirseniz bu raporu beş ayda değil de iki ayda çıkaracağız’ diye aileye haber göndermişler. Çürüttünüz, gerçekten çürüttünüz Türkiye'yi de. Bu resimden dolayı herkesin utanması lazım.”