Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın görev süresinin bitmesine 10 ay kala Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile görevden alınması ekonomistler arasında da tepkiye neden oldu.

BAŞKANIN GÖREVDEN ALINMASI MÜMKÜN DEĞİL

Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz görevden alma kararını sosyal medya hesabı üzerinden yorumladı.

Yılmaz, yasaları hatırlattığı “Madde 27- Başkanlık görevi, özel bir kanuna dayanmadıkça Banka dışında teşrii, resmi veya özel herhangi bir görev ile birleşemez. Bundan başka Başkan, ticaretle uğraşamayacağı gibi, bankalar ve şirketlerde de hissedar olamaz. Hayır dernekleri ile amacı hayır, sosyal ve Madde 28- … Başkan (Guvernör) ancak, 27 nci maddedeki yasakların gerçekleşmesi ve bu Kanunla kendisine verilen görevlerin devamlı surette ifasını imkansız kılacak durumların ortaya çıkması hallerinde, atanmasındaki usule göre görevinden af olunabilir.” paylaşımının ardından kararı “Yukarıda belirtilen hususlar dışında, kendisi istifa etmediği sürece, Başkanın görevden alınması mümkün değildir. Bu güvence MB bağımsızlığının ayrılmaz bir parçasıdır. Uygulamadan da görüleceği üzere bu hususun yasada yazması gerekli koşuldur. Yeterli koşul ise bu düzenlemenin siyasetçi tarafından içselleştirilmesidir. İçselleştirme de zamanla ortaya çıkacak kültürel birikimle olur. Ülkemiz de eksik olan budur. Kredibilite ve kurumsal kimlik inşası böyle olur. FED, ECB gibi kurumsal kimliği güçlü MB larında görev değişikliğinin nasıl yapıldığını biliyoruz. Önce aday isimleri ortaya çıkıyor, toplum şöyle veya böyle görüş bildiriyor ve nihayet , üç aylık bir geçiş süresinde, atamaya yetkili makam bir isimle ilgili kararını açıklar. Süreç şeffaftır, belirsizlik yoktur, piyasa açısından sürpriz yoktur.Bu da o topluma düşük enflasyon, yüksek büyüme ve güçlü istihdam ve refah olarak döner. Ülkemizdeki uygulamayı bu açıdan değerlendirebilirsiniz.” diyerek yorumladı.

HUKUKEN YANLIŞ

Eski Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Turhan da kararın sakıncalarına dikkat çekti.

Turhan, sosyal medyadan, “Özel kanun niteliğindeki 1211 Sayılı TCMB Kanunu görevden af edilmeyi sadece iki şarta bağlamışken KHK Hükmüyle Merkez Bankası başkanını görevden almak hukuken de yanlıştır. Bildiğim kadarıyla görevden alınan son başkan 12 Eylül rejimi döneminde İsmail Hakkı Aydınoğlu olmuştu. Kurumsallaşma ile ilgili bu hesaptan değişik zamanlarda paylaşımlarımız olmuştu. Tekrar vurguluyorum; içeriğinden ve kişilerden bağımsız olarak, Merkez Bankası başkanının bu yöntemle değiştirilmesi kurumsallaşmaya, kurumsal kapasiteye ve bağımsızlığa büyük zarar verir. Merkez Bankası, politikaları ile ilgili eleştirilerimi uzun süredir sözlü, son üç yıldır da yazılı olarak ifade ediyorum. 2011 Ağustos’tan beri ekonominin gerçekleri ile uyumlu, Merkez Bankası bağımsızlığının gerektirdiği ve sürdürülebilir para politikası izlendiğini düşünmüyorum. 2016’nın sonundan 2018 Eylül’üne kadarki uygulamalarla ilgili eleştirilerim ise bu hesapta açıkça yer alıyor. Buna rağmen Merkez Bankası, kurumsallığı, bağımsızlığı ve para politikasının güvenilirliği açısından bu kararın olumsuz etki yaratacağından endişeliyim. 25 Temmuz’da gerçekleştirilecek PPK toplantısı öncesinde, görev süresinin dolmasına 9 ay kalmış başkanın “kurumsal hedeflere ulaşılamaması nedeniyle” görevden alınması para politikasının bundan sonraki seyri açısından da büyük sıkıntı oluşturacaktır. Merkez Bankasının temel amacı olan fiyat istikrarını sağlama ve kalıcı kılma konusundaki performansı da, Hükümetle birlikte belirlenen enflasyon hedefine ulaşmadaki performansı da ortada. Para politikasındaki başarısızlığın en önemli nedeninin faiz konusunda mâruz kaldığı politik baskılar olduğunu biliyoruz. Bugünkü kararın Merkez  Bankası’nın kurumsal hedeflerine ulaşmasına ne ölçüde katkı (!) sağlayacağını maalesef hep birlikte göreceğiz.” mesajını paylaştı