Hrant Dink cinayetinin 19. duruşması öncesi kendilerine Hrant'ın Arkadaşları adını veren bir grup, Dolmabahçe Sarayı önünden Beşiktaş Barbaros Parkına yürüdü. Burada aralarında Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth, Bağımsız Milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ile Ertuğrul Kürkçü'nün de bulunan yaklaşık 100 kişilik grup Beşiktaş Barbaros Parkı'nda toplandı. 'Hrant için adalet için' , 'Unutmayacağız' , 'Affetmeyeceğiz' yazılı pankartlar açan grup 'Bu dava böyle bitmez' yazılı dövizler taşıdı.

'HRANT İÇİN ADALET İÇİN'

Barbaros Parkı'nda Hrant'ın Arkadaşları adına bir açıklama yapan Metin Eray, Hrant Dink'in katledilişinin üzerinden dört buçuk yıl geçtiğini anımsatarak, 19. Duruşma öncesi tekrar bir araya geldiklerini söyledi. Sahipsiz soruların karanlığında adalet duygularının kırık ve öfkelerinin giderek büyüdüğü uyarısında bulunan Eray, 'Ogün Samast ceza alınca 'işte adalet' diyenler, bu işi tezgâhlayan ağabeylerinin peşini bırakacağımızı düşünmüş olmalılar. Yanılıyorlar. Hrant Dink'in katlediliş sürecini önceden bilen, duyan, buna rağmen hasıraltı eden, bu cinayeti teşvik eden, hazırlayan, şekillendiren, cinayet esnasında erketelik yapan, cinayetin işlendiğinden emin olmak için bir adım ötede duran ekipten kim ya da kimler şu anda yargı önünde. Hiç kimse. Dedik ya bu dava böyle bitmez” şeklinde konuştu.

Açıklamanın ardından grup adliyeye doğru yürüyüşe geçti. Grup yürüyüş boyunca 'Faşizme inat kardeşimsin Hrant' , 'Hepimiz Hrant'ız hepimiz Ermeniyiz' , 'Katil devlet hesap verecek' , 'Hrant için adalet için' , ‘Bu dava böyle bitmez' , 'Öldür diyenler yargılansın' şeklinde sloganlar attı.

DİNK'İN ROTH'A SARILMASI DİKKAT ÇEKTİ

İstanbul Adliyesi bahçesine gelen grubu, Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, kardeşi Orhan Dink ile davayı izlemek için İstanbul'a gelen Paris Barosu yöneticileri karşıladı. Adliye bahçesinde bir açıklama yapan Paris Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Olivier Guilbaud, Paris Barosu'nun 25 Temmuz'da İstanbul Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nin Ogün Samast'ı mahkum eden kararını not ettiğini söyledi.

Cezanın ağırlığının, sorumluluğun, sanığı işlediği suçun yarattığı bilincin bir sonucu olarak gördüğünü belirten Guilbaud, 'Ancak gerçek adalet cinayetin arkasındaki tüm sorumluların ve azmettiricilerin yargı önüne çıkartılarak gerçek anlamda cezalandırılmasıyla yaşanacaktır. Geçen Ekim ayında olduğu gibi bugün de bir kez daha yineliyoruz. Burada Ağır Ceza Mahkemesi'nin 14 Eylül'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Hrant Dink dosyasıyla ilgili verdiği kararında olduğu gibi ortaya çıkardığı tüm tavsiyelerin yerine getirilmesini bekliyoruz. Bunun altını bir kez daha çiziyoruz" dedi.

Guilbaud konuşmasının sonunda Paris Barosu olarak bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Hrant Dink ailesinin yanında olmaya devam edeceğini belirtti. Basın açıklamasının ardından Rakel Dink'in Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Roth'a sarılması dikkat çekerken avukatlar ve yabancı heyet duruşmayı izlemek için adliyeye girdi. Rakel Dink’in elini kısa bir süre Roth’un kalbinin üzerine koyması, duygulu anlar yaşanmasına yol açtı.

CLAUDİA ROTH DAVAYI İZLEYEMEDİ

Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth, duruşmanın geç başlaması üzerine davayı izlemeden öğle saatinde adliyeden ayrıldı. Türkiye'den ayrılmak için uçağına yetişmeye çalışan Roth, çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Roth, "Bu dava Türkiye'deki demokrasi için en önemli davalardan bir tanesidir. Burada konu olan demokrasi, özgürlük ve hukuk devleti adaletidir. Katil cezalandırıldı. Ama bu cinayetin arkasında olanlar, bu katile silahı verenler, ona 'öldür' emrini verenler onlar neredeler. Katil buzdağının sadece tepesidir. Biz buz dağının kendisini görmek istiyoruz. Bu davanın artık gerçekten başlamasını diliyoruz" dedi.

"SAVCILIK NE YAPIYOR MERAK EDİYORUM"

"Bu davada savcılık ne yapıyor onu merak ediyorum" diyen Roth, "Neden savcılık araştırmalarını derinleştirmiyor. Türkiye Avrupa Konseyi üyesidir. En yüksek mahkeme Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye'yi suçlu buldu. Bu davada sorumluların yargılanmasını talep etti. Niçin bu yapılmıyor? Bunu merak ediyorum. Türkiye hükümeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve Adalet Bakanı'na soruyorum hangi adımlar atıldı. İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararından sonra, sorumluların yargı önüne çıkarılması için. Eğer Türkiye mahkemenin sonuçlarını gözardı ederse, kabul etmez ve yerine getirmezse bu Türkiye'nin de gözardı edilmesine yol açar. Tabi o zaman başka şeyler düşünmek gerekir Türkiye'ye nasıl davranılacağıyla ilgili" ifadelerini kullandı.

Hrant Dink'in arkadaşı olduğunu belirten Roth, "Ben burada bir Alman milletvekili olarak bulunuyorsam bu Türkiye'nin içişlerine karışmak değildir. Ben Hrant Dink'in arkadaşı olarak ve bir demokrat olarak buradayım. Dünyadaki en barışçıl insanın öldürülmesinin davasını takip ediyorum. Ben burada söz veriyorum ki Almanya'da, burada Hrant Dink'in arkadaşlarının yanında olacağız. Dava sonuçlanana kadar davanın takipçisi olacağız. Bunu da Türkiye'nin bir dostu olarak söylüyorum. Türkiye'de demokratların dostu olarak söylüyorum. Türkiye'de insan haklarını savunanların dostu olarak söylüyorum. Onlar diyorlar ki adil bir yargılama gerekiyor. Hrant Dink'in katilinin bulunması için" şeklinde konuştu.

"BU DAVANIN TAKİPÇİSİYİM"

Sorular üzerine Roth sözlerine şöyle devam etti: "İnsan hakları parçalanmaz bölünemez. İnsan hakları sorunumuzsa eğer dünyada sınırlar ortadan kalkar herkes müdahil olur. Hrant Dink çok iyi biriydi bir barış elçisiydi. Bütün dünyaya Türkiye hakkındaki görüşlerini sunuyordu. Tarihle barışmamız gerektiğini söylüyordu. Onun için ben bu davanın takipçisiyim. Şu anda sorumuz Avrupa Birliği değil insan haklarıdır, demokrasidir adalettir. Onun için burada İstanbul kriterleri, Ankara, Bodrum, Diyarbakır kritirleridir önde olan"

ARA KARAR

Mahkeme Yasin Hayal'in akıl sağlığıyla ilgili Adli Tıp'tan rapor istenmesine karar verdi.