Nderitu, konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Üst düzey BM yetkilerinin Refah saldırısına karşı uyarılarını hatırlatan Nderitu, söz konusu saldırının bölgedeki siviller ve şiddet nedeniyle buraya sığınan yerinden edilmiş kişiler için korkunç sonuçlar doğuracağını kaydetti.

Nderitu, uluslararası insancıl hukuk uyarınca sivillerin korunmasının zorunlu olduğunun altını çizerek, "İsrail'in Refah'a topyekun bir saldırı düzenlemesi, vahşet suçu işleme riskini çok ciddi artırır." uyarısında bulundu. Tüm esirlerin serbest bırakılması ve sürdürülebilir bir ateşkes sağlanması çağrısında bulunan Nderitu, bölgenin 7 Ekim'den bu yana korkunç acılara maruz kaldığını belirtti.

İsrail saldırılarından önce Gazze'nin Mısır sınırında yer alan Refah kenti yaklaşık 280 bin Filistinliye ev sahipliği yapıyordu. İsrail'in 7 Ekim'deki saldırıları nedeniyle yaklaşık 2,3 milyon nüfusa sahip Gazze Şeridi'nde 1,9 milyon kişi yerinden oldu.

Yerinden edilen Filistinlilerin büyük bölümü İsrail'in daha önce "güvenli olduğunu" iddia ettiği Refah'a sığındı. Kuzey bölgelerden gelenlerle Refah'ın nüfusu 4 katından fazla artarak 1,4 milyona ulaştı. Yeterli konut olmaması nedeniyle Refah'a sığınan Filistinlilerin büyük bir bölümü derme çatma çadırlardan oluşan kamplarda yaşam mücadelesi veriyor.

İsrail güçleri, Refah kentini sık sık hava saldırılarıyla hedef alıyor. İsrail'in Refah kentine kara saldırısı başlatması halinde sivillerin Gazze Şeridi'nde sığınacak bir yerinin kalmayacağından endişe ediliyor.