MHP Genel Başkanı Bahçeli, kadın cinayetlerinin önlenmesi için 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun eksiksiz ve tam olarak uygulanması gerektiğini söyledi.

Bahçeli, Muğla’daki Pınar Gültekin cinayetiyle ilgili olarak “Kadınlara uzanan melamet elleri, melanet emelleri tüm gücümle lanetliyorum. Pınar evladımızın katilinin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” dedi.

Bahçeli AKP'nin kaldırmayı planladığı İstanbul Sözleşmesi için ise, "Bu sözleşmeye ihtiyaç olup olmadığını, ne getirip ne götüreceğini objektif kriterler çerçevesinde ele almalıyız. Kadın cinayetini engelleyemezsek hepimiz sosyal maliyeti yüksek bir çığın altında kalırız" ifadesini kullandı.

A Haber’de soruları yanıtlayan Bahçeli “Kadın cinayetleri devam ediyor. En son Muğla’da vahşi bir cinayet işlendi. Sizin yorumunuzu alabilir miyiz?” sorusunu şöyle yanıtladı:

‘EN AĞIR CEZA’

Muğla’nın Ula İlçesinde yaşayan ve üniversite öğrencisi olan Pınar Gültekin’den beş gün haber alınamamıştı. Maalesef cansız bedeni bir ormanlık alanda bulunmuş. Üzüntümüz çok büyük. Yüreğim sızlıyor. Pınar evladımıza Allah’tan rahmet diliyor, ailesine sabır ve başsağlığı temennilerimi iletiyorum. Kadınlara uzanan melanet elleri, melanet emelleri tüm gücümle lanetliyorum. Pınar evladımızın katilinin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum.

‘HİÇBİRİMİZ HUZUR BULAMAYIZ’

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun eksiksiz ve tam olarak uygulanması lazım. Kadın cinayetlerine sıfır tolerans göstermeliyiz. Bu meselenin ağırdan alınacak hiçbir yanı yok. Bir mazlumun katledilmedi aynı zamanda medeniyetimize, kültürümüze, inancımıza, insanlık değerlerimize büyük bir saldırıdır. Kadınlara yönelik şiddet ve cinayet vakalarının artış göstermesi toplumsal huzurumuzu boğazlıyor. Bunun önüne mutlaka geçmeliyiz. Suç ve suçluyla mücadeleyi çok boyutlu sürdürmeliyiz. Şiddetin kaynaklarını doğru tespitle birlikte isabetli teşhislerle kanayan yarayı durdurmalıyız. Kadınlarımız güvenli değilse hiçbirimiz huzur ve sükûnet bulamayız.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYARISI’

Gündemde tartışılan ve Türkiye’nin taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırıp kaldırmamayı iyi değerlendirmeliyiz. Bu sözleşmeye ihtiyaç olup olmadığını, ne getirip ne götüreceğini objektif kriterler çerçevesinde ele almalıyız. Kadın cinayetini engelleyemezsek hepimiz sosyal maliyeti yüksek bir çığın altında kalırız. Duyarlı olmalıyız, empati yapmalıyız, suça çanak tutan, suçluyu imal eden her türlü ortam ve bahaneyi ortadan kaldırmalıyız.

‘TUMA ÇELİK HESAP VERMELİ’

Bahçeli, bir kadına cinsel saldırıda bulunduğu gerekçesiyle HDP’den ihraç edilen Tuma Çelik’le ilgili olarak ise “Bu rezilliğin neresini değerlendireyim? Bu tecavüz yeni değil. Üzeri örtülmüş. Mağdure tehdit ve şantajlarla sindirilmek istenmiş. Konu gündeme düşünce HDP tutuştu, telaşlandı. Tepkileri en aza çekmek için ihraç kartını devreye soktu. Tecavüz faili alçağın sadece milletvekilliği dokunulmazlığı değil, milletvekilliği de düşürülmeli. Sonra da yargı önünde hesap vermeli” dedi.

‘AKSAÇLILAR VİSKİ YUDUMLUYOR’

Bahçeli aralarında gazeteci, yazar, sanatçı ve bilim insanlarının da bulunduğu 101 kişiden oluşan Aksaçlılar grubunun gençlere yönelik kaleme aldığı bildiriye de tepki gösterdi. Aksaçlıların bildirisini ‘FETÖ-PKK-DHKP-C’ bildirisine benzeten Bahçeli, “Z kuşağına akıllarınca mesaj veriyorlar. Gözleri çakmak çakmak olan zeki ve şuurlu Türk gençliği bu oyunlara gelmez, bu telkinlere kapılmaz. Aralarında saçları boyalı da olan ağarmış saçlılar 1970’li yıllarda Türkiye’yi zora sokmak, iç barış ortamını sabote etmek için her hıyanetten nemalanmayı istediler. Her yolu denediler. Bunlar aslında devrimci 68 kuşağını çıkarları doğrultusunda yarı yolda bıraktılar. Bir elleriyle bildiri okuyorlar, diğer elleriyle viski yudumluyorlar. Keyifleri yerinde” ifadesini kullandı.