İletişim Başkanı Fahrettin Altun, bugünkü basın toplantısında kendisi için "Vitaminsiz Goebbels" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na sosyal medya hesabından yanıt verdi.

Altun, "Böylesine mahşeri bir ortamda, ilkokul çağı sokak mizahı ile üretilmiş yakıştırmaların bir muhalefet lideri tarafından üretilebilmiş olması esef vericidir. Zira bugün ülkemizin derdi ile dertlenen kimsenin böylesi işlerle uğraşmasını mümkün kılacak ne keyfi ne de zamanı vardır" dedi.

Altun'un paylaşımları şöyle:

"Güzel vatanımız tarihin gördüğü en büyük doğal afetlerden biriyle sarsılalı henüz on gün bile olmadı. Yüreğimizi ağırlaştıran bu büyük acıya yalnızca enkaz altından uzun mücadeleler ile kurtarabildiğimiz canlarımız bir parça teselli olabiliyor.

Bu aziz milletin tarihi adeta yeniden yazan dayanışma ve birlik ruhunu ayakta tutabilmek için büyük felaketin yaşandığı ilk andan beri durmaksızın çalışmaya devam ediyoruz.

Milletimizin her büyük imtihandan hangi ruha yaslanarak çıktığını ve adeta her seferinde küllerinden nasıl doğduğunu bilerek, bu ruha saldıranlara fırsat vermemek için ülkemizin iletişim sahasını psikolojik harp unsurlarına kapatmak için büyük bir mücadele veriyoruz.

Bu necip milletin fedakarlıklarının yanında bizim çalışmalarımızın adı bile anılmaya değmez, bunun da çok net farkındayız.

Milletimizin yeniden başlama enerjisine halel getirmemek için çağın yeni meydan okumaları da dahil olmak üzere her türlü yalan haberle, provokasyonla ve dezenformasyonla mücadele ederken Türkiye düşmanlarının çalışmalarımızdan ne kadar rahatsız olduklarını da yakından görüyoruz.

Şaşırmadığımız ancak şahit olmaktan yine de azap duyduğumuz bir başka şey ise büyük bir afet ortamında bile belli odakların muhalefet kisvesi altında dezenformasyona meşruiyet kazandırmaya çalışması ve ülkemize dönük psikolojik harbin aparatına dönüşmesidir.

Bütün bunların üzerine verdiğimiz mücadeleden rahatsız olan ve bu büyük afetten bir cumhurbaşkanlığı adaylığı çıkarmaya çalışan bir siyasetçinin, ülkemizin iletişim sahasının muhafızlığını yapan İletişim Başkanlığımızı son derece düzeysiz bir şekilde hedef alması eklenmiştir.

Böylesine mahşeri bir ortamda, ilkokul çağı sokak mizahı ile üretilmiş yakıştırmaların bir muhalefet lideri tarafından üretilebilmiş olması esef vericidir. Zira bugün ülkemizin derdi ile dertlenen kimsenin böylesi işlerle uğraşmasını mümkün kılacak ne keyfi ne de zamanı vardır.

Aziz milletimizi böylesi olağanüstü bir zamanda, böylesi bir gündemle meşgul ettikleri için biz üzgünüz.

Devletimiz bütün kurum ve kuruluşları ile, milletimizle el ele bu zorlu sürecin atlatılması için var gücüyle çalışmakta ve ülke olarak yeniden ayağa kalkıp eskisinden daha da güçlü hale gelebilmemiz için atılması gereken bütün adımları atmaktadır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur."

NE OLMUŞTU?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, parti binasında yaptığı basın toplantısında, Maraş merkezli depremlerin ardından arama kurtarma ve yardım faaliyetlerinin yetersiz kalmasını eleştirerek şu ifadeleri kullanmıştı:

"'Asrın felaketi' kampanyasını öne sürdüler. Sosyal medya hesapları açıldı. Yandaşlara emirler verildi. Hâlâ arama kurtarma faaliyetlerini koordine edemeyen Erdoğan kendi iletişiminin koordinasyonuna düşmüştü. Bir video devreye soktular. Korkun. Belgesel sesiyle kendilerini aklamaya başladılar. İnsanlar moloz molozlar altındayken belgesel tadında, efektli, video servis etmeye başladılar. Allah bunlara akıl fikir versin. Gerçekten akıllarını kaybetmişler. Çok para harcamışlardır ama hata üstüne hatalar yaptılar. Hemen videoyu geri çektiler. Rezalete son verdiler. Aslında biz bu İletişim Başkanlığı'nı daha önce de izlemiştik. Bu vitaminsiz Goebbels bunları bir defa yapmıyordu. 'Yeni ekonomi modeli' dediler, işsizlik fırladı. 'Enflasyonla topyekun mücadele' dediler, enflasyon uçtu. 'Türkiye yüzyılı' dediler, şimdi asrın felaketini konuşuyorlar. İletişim Başkanlığı, Erdoğan ne zaman batırırsa, halka hemen bir reklam ve kavram servis etmeye başlıyor. Halkımız 'devlet nerede' diye haykırırken, ortaya koyabilecekleri tek şey, koskoca bir yalan makinesi. Yaptıkları PR acizliklerini ve rezaletlerini normalleştirme çabalarıdır.