Gazeteci-yazar Ahmet Altan, Yargıtay’ın hüküm bozma kararının ardından Silivri Cezaevi’nden tahliye edildi.

Altan’ın avukatı Figen Albuga Çalıkuşu, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada müvekkilinin Silivri Cezaevi'nden tahliyesinin gerçekleştiğini söyledi.

Artı Gerçek de Ahmet Altan'ın Silivri Cezaevi idaresi tarafından Covid-19 salgını gerekçesiyle taksiyle evine gönderildiğini belirtti.

Avukat Figen Albuga Çalıkuşu, Twitter hesabından Ahmet Altan'la çekilmiş fotoğrafını "Ahmet Altan'ı biraz evvel karşıladım... Özgürlüğe ilk adım..." mesajıyla paylaştı:

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası açılan “darbe girişimi” davasında "Terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım" suçlamasıyla Ahmet Altan'a verilen 10 yıl 6 ay ve Nazlı Ilıcak’a verilen 8 yıl 9 ay hapis cezalarını bugün bozmuş ve cezaevinde olan Altan’ın tahliyesine karar vermişti.

AHMET ALTAN’IN YARGILANMA SÜRECİ

Ahmet Altan ve Mehmet Altan 15 Temmuz 2016 darbe girişimi soruşturması kapsamında 1 Eylül 2016'da gözaltına alındı.

22 Eylül 2016'da Mehmet Altan tutuklanırken, Ahmet Altan serbest bırakıldı. Ancak Ahmet Altan bir gün sonra, 23 Eylül 2016'da kardeşi gibi, "Silahlı terör örgütüne üye olmak ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamalarıyla tutuklandı.

Ahmet Altan 16 Şubat 2018 tarihli karar duruşmasında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Üç köşe yazısı nedeniyle Altan'ın müebbet hapsine hükmeden yerel mahkemenin kararı, istinaf mahkemesine taşındı. İstinaf başvurusunu değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 2 Ekim 2018 günü istinaf başvurularını esastan reddederek Altan'ın tutukluluğuna devam kararı verdi.

İstinaf mahkemesinin kararından sonra Altan'ın dosyası, Yargıtay'a gönderildi. Dosyayı inceleyen Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Altan'ın "Anayasayı ihlâl" yerine, "Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan yargılanması gerektiğine karar verdi. Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden yargılama için dosya ilk derece mahkemesi olan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

Yargıtay'ın bozma kararına uyan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 4 Kasım 2019 tarihli duruşmada, Altan'ın "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alınarak hükümle birlikte tahliyesine karar verilen Altan, aynı günün gecesinde serbest bırakıldı.

Ancak savcılık 6 Kasım 2019 günü Altan'ın hükümle beraber tahliye edilmesine itiraz etti. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nin savcılığın itirazını reddetmesi üzerine dosya, bir üst mahkeme olan İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

Tahliye kararına yapılan itirazı 12 Kasım 2019 günü kabul eden İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, Altan hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkardı. Aynı gün İstanbul'daki evinde gözaltına alınan Altan, geceyi emniyette geçirdi. 13 Kasım sabahı İstanbul Adliyesine getirilen Altan, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ne çıkarıldı ve tutuklama kararının yüzüne okunmasının ardından yeniden cezaevine gönderildi.

Anayasa Mahkemesi (AYM)  de 2 Aralık 2020 tarihli kararında, “örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlamasıyla hapis cezasına çarptırılan ve tahliye edildikten sonra tekrar tutuklanan gazeteci-yazar Ahmet Altan'ın, ikinci kez tutuklanması nedeniyle yaptığı bireysel başvuruda ‘ihlal yok’ dedi.