Mehmet Murat Yıldırım / Demokrat Haber

Farklı kültürlerin huzur içinde yaşaması hedefiyle ciddi çalışmalara imza atan Diyarbakır'ın Sur ilçesinin eski Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş ile geçtiğimiz hafta Katolik Hristiyanların ruhani lideri Papa Françesko'ya gerçekleştirdiği ziyareti konuştuk.

Diyarbakır'ın Sur ilçesinin eski Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, Katolik Hristiyanların ruhani lideri Papa Françesko'yu ziyaret etti. Görüşmenin kültürler arası diyaloğu geliştirmek adına büyük bir adım olduğunu söyleyen Demirbaş, "Kürt sorununa demokratik-barışçıl bir çözüm için Papa'nın duası ve desteğini aldık" dedi.

Demirbaş, ziyaretin Kürt sorunun demokratik barışçıl çözümüne katkı sağlayacağına inandığını kaydetti. AKP İktidarına yakın medya kuruluşlarında ziyaretle ilgili çıkan karalama niteliğindeki haberlere de değinen Demirbaş, "Kendilerinin Papa ile görüşmesi normal, fakat Kürtler görüşünce hainlik oluyor" ifadelerine yer verdi.

65298619_605

"KÜRT SORUNUNA BARIŞÇIL ÇÖZÜM İÇİN DUASINI ALDIK"

Papa Françesko'nun ziyaretten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Demirbaş, "Bu Papa Françesko ile gerçekleştirdiğimiz 4'üncü görüşmeydi. Daha önce 2014 yılında içeresinde Ermeni, Süryani, Ezidi, Türkmen Alevi ve Sünnilerden oluşan bir heyetle kendisini ziyaret etmiştik. Papa'nın 2015 yılında Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyarette de bulunmuştuk. Yine 2015 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan Kürt İş İnsanı Hamdi Ulukaya ile birlikte Papa'yı ziyaret etmiştik. Bu ziyaret benim talebim üzerine gelişti. Ziyaretimin amacı, Kürt coğrafyası ve Ortadoğu'daki politik gelişmeler hakkında fikir alışverişi yapmak ve Kürt sorununa demokratik-barışçıl bir çözüm için Papa'nın duası ve desteğini almaktı. Öyle de oldu, Papa Françesko sorunun çözümü için iyi dileklerini iletti" dedi.

"KÜRTLER HZ. İSA'NIN ACISINI DERİNDEN HİSSEDİYOR"

Kürtlerle Hristiyan alemini benzer acılar yaşadıklarını ifade eden Demirbaş, "Papa Françesko'ya ziyaretim esnasında Kürt edebiyatçı Ahmed-i Hânî tarafından yazılan Mem û Zîn isimli eserin Kurmanc lehçesinde ve Latin alfabesiyle hazırlanan bir baskısını hediye ettim. Mem û Zîn, Kürt Halkı için önemli bir eserdir. Çünkü Kürt Edebiyatı'nın temel taşı gibidir. Sayın Papa'ya bu eseri hediye ederken Kürt dili ve kültürünün önemini vurgulamak istedim. Papa, hediyemizi alınca, 'bu kitap Kürtçe mi' diye sordu. Kürtçe olduğunu söyleyince mutlu oldu ve bir müddet eseri inceledi. Daha sonra İran Kürdistan'ından gelen bir halıyı kendisine hediye ettim. Bu hediyenin içinde barındırdığı bir mesaj vardı. İran'daki kadınların 'Jin, Jiyan Azadi' sloganıyla yürüttükleri özgürlük mücadelesinin sembolüydü. Papa bu hediyeyi çok değerli bulduğunu ifade etti. Papa Françesko'ya ziyaretimizde ayrıca bir mektup ilettik. Bu mektupta, özellikle kültürler arası diyaloğun ve farklı inançların bir arada yaşamasının barış açısından ne kadar değerli olduğuna dikkat çekerek, Diyarbakır'da Kırklar Meclisi ile birlikte yürüttüğümüz çalışmalardan bahsettik. Mektupta ayrıca Hz. İsa'nın çarmığa gerilirken yaşadığı acıyı, Kürt halkının derinden hissettiğini belirttik. Kürt halkının,  4 ayrı ülkenin boyunduruğunda kültürü ve kimliği uğruna verdiği mücadelelerle Hristiyan toplumuna benzerlik gösterdiğine değindik. Ayrıca Kürt Halkı'nın Rojava ve Şengal'de terör örgütü DAİŞ'e karşı verdiği büyük mücadele ve kazanımlarını anlattık" diye konuştu.

"KÜRT SORUNU'NA DEMOKRATİK BİR ÇÖZÜM BULUNMASI İÇİN ÇABALIYORUZ"

Görüşmenin Kürt sorunun çözümüne katkı sağlayacağını belirten Demirbaş, "Papa'dan Kürt sorununa demokratik-barışçıl bir çözüm için destek isterken şunu düşündüm. Papa, yaklaşık 4 milyar insanın ruhani lideridir. Onun Kürt sorunu ile ilgili pozitif yaklaşımları süreci olumlu yönde etkileyecektir. Ayrıca Hıristiyan aleminin de Kürt sorununa bakış açısını değiştirecektir.  Papa Françesko, ayrıca Vatikan devletinin başkanı konumundadır. Papa'nın Kürtlere desteği, Dünya kamuoyunda da yer alacak ve olumlu gelişmelere sebep olacaktır. Bu sebeple Papa Françesko'dan dua istedim. Kendisi de bizi kırmayarak dua etti. Biz Kürt sorununa demokratik bir çözüm bulunması için çabalayan siyasi bir yapıyız. Haklılığımızı anlatmak için Dünya'nın bütün merkezleriyle diyalog halindeyiz. Bu nedenle Hristiyan aleminin kutsal gördüğü dini lider olan Papa Françesko ile görüştük. Biz bedeli ne olursa Kürt coğrafyasında yaşayan halkların haklarını savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Barış ve demorkratik çözüm isteğimizi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.

"KÜRTLERİN BARIŞ İSTEMESİ DE YASAK"

AKP'ye yakın medya kuruluşlarının ziyareti karalar nitelikte yaptıkları haberleri sert bir dille eleştirem Demirbaş , sözlerini şöyle tamamladı: "Türk ana akım medyası ziyaretle ilgili özellikle şahsımı hedef gösteren ve karalayan haberler yayınladı. Bu durum şunu ifade ediyor, 'Kürtlerin barış istemesi de yasak.'  Yapılan bu haberler bir itiraftır. Şunu söylemek istiyorlar, ' Biz savaştan besleniyoruz. Bundan başka bir yol yok. Barış için adım atmayacağız.' Demokratik-barışçıl çözüm istemek, önemli bir dini liderden sorunun çözümü için dua istemek neden kötü bir şey olarak lanse diliyor anlamıyorum. Bu durum onların iki yüzlülüğünü ortaya çıkartıyor. Bir devlet düşünün, yurttaşları barış istiyor, onlar ise barış isteyenleri ve yol gösterenleri suçluyor ve karalıyor. Bunun açılımı şudur; 'Biz savaş, imha ve inkardan başka bir şey bilmiyoruz. Biz varlığımızı sizin yokluğunuz üzerinden sürdürüyoruz. Kürtlere ölüm ve inkardan başka bir şey vermiyoruz. Ülkede farklı kültür ve inançları kabul etmiyoruz.' Kendilerinin Papa ile görüşmesi normal, fakat Kürtler görüşünce hainlik oluyor."