Ercan Jan Aktaş / Demokrat Haber

Pınar Selek 25 yıldır hukuksal bir mücadele yürütüyor. 31 Mart’ta İstanbul'da görülecek duruşması için haftalardır yoğun bir çalışma yürütülüyor. Bu çalışma ve buluşmalar için Paris'e gelen Pınar ile Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney'in mezarlarının da bulunduğu Père-Lachaise’de bir araya geliyoruz. Daha sonra Pınar'ın randevusunun olduğu Editions des femmes / Kadınlar Yayınevi'ne kadar devam ediyoruz.

IMG-20230330-WA0014

- Pınar Paris'in hafızalarından bir yer olan Pere - Lachaise'de görüşüyoruz. Ahmet Kaya'yı ziyaret ediyorsun. Pere - Lachaise ve Ahmet Kaya senin için neler ifade ediyor…

Biz bir tarihin devamcılarıyız. Tarih bizimle başlamıyor, Ahmet Kaya'nın yaşadıklarını, uğradığı komployu anlamadan benimkini anlamak, benimkini anlamadan onunkini anlamak mümkün değil. Ahmet Kaya bu sürecin büyük bir mağduru oldu. Bu nedenle buraya gelip selam vermek istedim. Hem de bıraktığım not ile Ahmet Kaya'yı ziyarete geleceklere 'senin şarkılarını söylemeye devam ediyoruz' demek istedim.

20230330_130935

- Yarın 31 Mart, 25 yıllık hukuksal mücadelenin bir başka aşamasındasın. Yarın için bir sürpriz bekliyor musun?

Adaletsizliğe alışmadık, kimse de buna alışmayacak. Biz zaten var olan durumu kabul etmiyoruz. Olması gerekenin olması için mücadele yürütüyoruz. Şu an var olan zaten akıl dışı bir şey. Biz buna alışmamaya çalışıyoruz. Bunun için de bitmesi gerekiyor bu işkencenin.

20230330_140352

- Zorlu bir süreç. 25 yılı bulan muazzam bir mücadele. Her zaman bu kadar pozitif ve motive miydin, yoksa zaman zaman 'artık ne olacaksa olsun' dediğin de oldu mu?

Bu bir adalet mücadelesi, Türkiye tarihinin de bir parçası olduğu için uzun erimli bir mücadele. Biraz sosyoloji ve biraz da Türkiye'nin tarihini bildiğinde bunu anlayabiliyorsun. Bunları bildiğimiz için de öyle kısa sürede teslim olacak insanlar değiliz. Hayır, biz sonuna kadar bu mücadeleye devam edeceğiz.

20230330_140329

- İstanbul'a tekrar dönüş hikayende bu dava nerede duruyor?

Şimdi öylesine yoğun bir dönüş fikrim yok. Öylesine nostaljik bir psikolojide değilim. Şu aşamada benim için önemli olan adaletin gerçekleşmesi. Tabii ki de dönmek, arkadaşlarımı görebilmek, hiçbir engel ile karşılaşmadan gidebilmek isterim. Daha çok insanlar ile yoğun bir bağım var. Mekanlar ile öylesine yoğun bir bağım yok.

- Dün gece Paris Belediyesi'ndeki buluşmada bir daha gördüm. Oradaki insanların heyecanları, sevgi ve coşku ile seni kucaklamaları muazzamdı. Bu da gösteriyor ki, mücadelenle her yerde devasa dostluklar, ortaklıklar kurabiliyorsun.

Mücadele alanları ve toplumsal sorunlar arasına bir hiyerarşi sokmuyorum. Az önemli, ya da çok önemli gibi bir şey düşünmeden mümkün oldukça bütün ezilmişliklere, toplumsal sorunlara dokunmaya çalışıyorum.

Bir kez daha şunu ifade etmek isterim. Ne kadar sürerse sürsün, bu adalet mücadelesinde yılmayacağım. Mücadeleye devam edeceğim, hem kendim hem de hepimiz için.