Bu nasıl dünya, bu nasıl insanlık, bu nasıl adalet anlamak gerçekten çok ama çok güç.
Geçtiğimiz haftalarda silahlı bir saldırıya uğrayıp ağır yaralanan sanatçı İbrahim Tatlıses´in yanına geçmiş olsun demeye gelen değişik insanlardan çok, kafama ve gözüme kadınlar takıldı.
Yanına gelen kadınlardan Derya Tuna İbrahim Tatlıses´in hanımı, Sonra sanırım taaa Urfa´lardan kalkıp gelen çarşaflı Adalet Tatlıses de zaten nikahlı hanımı, sonra boşandığı eski eşi Perihan Savaş da, ardından Ayşegül Yıldız isimli bayan, onun ardından eski dansöz sevgilisi dansöz Asena...
Bu kadınlar İbrahim Tatlıses´in basın yayın organlarına yansıdıktan sonra bildiğimiz boşanmış veya hala birlikte olduğu hanımları ve dostları…
Her neyse, bu durum tabi ki onları ilgilendirir.
Ama benim kafama takılan ve beni ilgilendiren soru şu: İbrahim Tatlıses´in içinden geldiği ve memleketi olan Urfa´da bir kız başka bir erkeğe kaçtı diye, ya da bir kız bir erkeği sevdiği için birlikte olduğu gerekçesiyle ya da bir erkeğin başka bir kadından birlikteliğinden çocuk oldo diye vb durumlarda karşılıklı aşiret ilişkileri çerçevesinde, töre ve namus adına vahşice katledilebiliyor.
Bu onyıllardır böyle ve bu gelenek hala da devam ediyor…
Ama İbrahim Tatlıses de Urfa´lı.
Beş altı hanımının yanı sıra bir o kadar da dostu olduğu iddiası var.
Buna ne bir Urfalı´nın ne de başka birisinin itirazı var. Kimse sorup sorgulamıyor. Sormuyor.
Niye?
İbrahim Tatlıses, tanınmış bir sanatçı olduğu için, parası pulu olduğu için. Ona her şey mübah sayılıyor. Tam tersine sempatiyle bakılıyor…
Ama ne zamanki bir yoksul, bir güçsüz birisini sevdi veya gönül verdi, o zaman her şey suç oluyor.
Niye?
O yoksul olduğu için. Demek ki bu sistemde sevmek, sevilmek, gönül vermek gönül almak yoksula suç. Ama söz konusu olan paralı pullu olunca yaptığı yasal da olmasa kanun yasa işlemiyor. İşte böyle…!
Tabi ki İbrahim Tatlıses de beş altı kadınla evlendi diye töre cinayetine kurban gitsin demiyorum. Buna da karşıyım. . Böyle bir düşüncem de zaten olamaz. Ama en azından yoksul ve fakir olan birisine neden sevmek ve sevilmek çok görülsün.
Neden insanlar, bir insan fakir ve yoksul da olsa her koşul altında sevmek onun da hakkı demiyor, diyemiyor… Bunu neden sorgulamıyor… Ne zaman sorgulanacak? Ne zaman uyanacağız?
Ne zaman?
