Çok değil… Bundan 2-3 yıl öncesinde OHAL’i kaldırdığı için kendisiyle övünen bir iktidar, bugün OHAL için 12 ayın bile yetmeyeceğini söylüyor.
 
OHAL ile birlikte KHK’lar kapsamında ülke büyük bir felakete sürükleniyor.
 
Birçok üniversite, kurum, işletme, gazete, televizyon kanalı kapatıldı; dudak uçuklatan rakamda öğretmen açığı yaşandı; öğrenciler mağdur edildi; binlerce kişi işsiz kaldı, mağdur edildi.
 
Adeta fişliyiz! Fark ettiniz mi?
 
FETÖ kapsamında görevinden alınan birçok kişinin savunması ‘dini inancım yok’ yönünde olması üzerine, OHAL kapsamında operasyonlar PKK çapında da genişletildi.
 
Yani, devlet kurumları içindeki muhalif görüşte olanlara, ‘dindarsan FETÖ’den, ateistsen PKK’dan gidebilirsin’ mesajı apaçık verildi; binlerce kişi gitti de…
 
Mağdur olanları anlıyoruz demek yeterli mi? Gerçekten anlasanız OHAL’i uzatır mısınız? Siz bu zamana kadar hangi hayırlı iş için bu kadar acele ettiniz?
 
İşinden mağdur edilerek ihraç edilen ailelere bu kadar pişkin bir yaklaşım olabilir mi? O ailelerin çocuklarına ne cevap vereceksiniz?
 
Beyler... 
 
OHAL’in değil 12 ay, 2 ay daha uzatılması bile bu ülkeyi felakete sürükler. 
 
Binlerce kişi mağdur edilirken, binlerce kişi de ‘acaba ben de mağdur edilir miyim, işimden olur muyum’ endişesiyle yaşıyor.
 
Artık endişemiz bununla da sınırlı değil! 12 ay bile yeterli olmayacak OHAL, ülke rejiminin fiilen değişmesi demektir.
 
2 ay yaşadığımız dehşetin daha fazlasını yaşayacağız demektir.
 
Devlet kurumlarında tek bir muhalif kalmayıncaya kadar, tek bir siyasi partinin muhalif gücü tehdit oluşturmayacak hale gelene kadar bu operasyonların devam etmesi demektir.
 
Kapatılan 10 televizyon kanalının sayısını 100’e çıkarma mücadelesi demektir.
Henüz dışarda olan gazeteci, yazar, akademisyenlerinde tutuklanması demektir.
 
Bu ülke 80’lerden, 90’lardan daha ağır bir baskı halinde varlığını sürdürmeye çalışıyor. İktidar devlet gücüyle her kesimi kendine cephe alması büyük tehlikedir. Bunun sonu kaostur, çatışmadır!
 
Demokrasiden ve hukuktan kendisine tek bir pay almayan bugünün iktidarı da yarın demokrasi ve hukuka ihtiyaç duyacaktır.
 
Bir şiir okuduğu gerekçesiyle cezaevine atılan Tayyip Erdoğan iktidarında, bir sosyal medya paylaşımı üzerinden görevinden olan ya da hüküm giyen binlerce kişi var.
 
Bu hukuksuzluktan, antidemokratik girişimlerden derhal vazgeçilmesi gerekiyor! Yoksa vay hali(n)mize...
 
Lozan’a takılı kalmayın, OHAL’e dur deyin!
 
Bugün Erdoğan’ın Lozan ile ilgili söylemlerine sosyal medyadan tepki çığ gibi büyüyor. Muhalefetin can damarı diyebileceğimiz kesim, 12 ay bile yeterli olmayacak OHAL için sesini çıkarmazken 10 saniyelik bir cümle için ortalığı ayağa kaldırdı.
 
Birçok televizyon kanalı kapatılırken, binlerce kişi işinden ihraç edilirken; gazeteciler, yazarlar tutuklanırken, Anıtkabir’deki çocuk parkına kıyamet koparan muhalefete ihtiyacımız yok.
 
Beyler, kendinize gelin!
 
Baskı, antidemokratik, hukuktan uzak bir OHAL haline dur deyin. Kendi topuğunuza sıkmaktan vazgeçin. 12 ay bile yeterli olmayacak OHAL, siz muhalefetiz diye geçinen siyasi partiler için okunan Sela’dır!
 
Erdoğan’ın algı yönetmesine, gündeminizi meşgul etmesine izin vermeyin; sesinizi yükseltin, fiili rejim değişikliğine sebep olacak bu girişimi engelleyin. Bu sizin göreviniz!