Ortadoğu, Asya ve Anadolu halklarının bayramı olan nevruz (newroz), bugün Diyarbakır'da coşku ile kutlandı.

Kutlamaya Latin Amerika'dan ve Rojava'dan da katılım vardı. PKK lideri Abdullah Öcalan'ın mektubu okunmaya başlandığı vakit, coşkunun yerini büyük bir sessizlik aldı. Çünkü, barış sürecinin mimarı Öcalan'ın söyleyecekleri, sürecin bundan sonra nasıl devam edeceğini gösterecekti.

İmralı'dan gelen mektubu BDP milletvekili Pervin Buldan Kürtçe olarak, HDP eş başkanı ve aynı zaman da İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı Sırrı Süreyya Önder Türkçe olarak okudu.

NE MESAJI VERDİ?

Geçen sene yolladığı mektupla barış sürecini başlatan Öcalan, bu sene yine ''barış'' vurgusu yaparak, sorumluluk gerektiren bir süreç olduğuna dikkat çekti. Özellikle gençlere ve kadınlara selamlarını yollayan Öcalan, tüm Türkiye'yi asırların dayanışma ruhuyla bir olmaya çağırdığını belirtti. Ayrıca, dünya medeniyetler tarihine beşiklik etmiş, kardeş Ortadoğu ve Asya halklarının da bayramını kutlayan Öcalan, bütün ara yollar ve geçici biçimler miadını doldurdu dedi.

DİRENİRKEN KORKMADIK, BARIŞIRKEN DE KORKMAYACAĞIZ!

“Barış savaştan daha zordur ama her savaşın da mutlaka bir barışı vardır. Biz direnirken korkmadık, barışırken de korkmayacağız.”

Bu sözler PKK lideri Abdullah Öcalan'a ait. Umuyoruz ki, mesaj gitmesi gereken yere ulaşır.

Biz Türkiye halkları olarak mesajımızı gayet açık ve net aldık. Son zamanlarda süreci baltalamak isteyen tüm güçlere karşı sabırlı ve temkinli olacağız.

Bu süreci erk zihniyetten arındırıp, kadın ve gençlerin öncülüğünde barışımızın yapı taşı olacağız.

Gericiliğe, ırkçılığa, üsttencilik ve ayrımcılığa karşı artık birlik olmamız gerektiğini umarım herkes anlamaya niyet eder.

Bu güzel güne en çok yakışan ise, defalarca altı çizilen 'barış' sözcükleri oldu.

Renklerimizden korkmayın efendiler! Bahara güzelliğini veren de, renklerin farklılığı değil midir?

Bu bahar ölü kabuklarımızı atalım, bahar ''barıştan'' yana...