Çeşitli Laz kurumları ve şahsiyetleri ortak deklerasyon yayınlayarak dünyaya seslendi.

Gola Kültür Sanat ve Ekoloji Derneği, Karadeniz Ereğli Laz Kültür Derneği, Laz Kültür ve Dayanışma Derneği, Lazebura Avrupa Laz Kültür Derneği, Lazika Yayın Kolektifi ve Sima Doğu Karadenizliler Hizmet Vakfı ile çok sayıda Laz aydın, yazar ve sanatçının imzaladığı deklerasyonda “Gürcistan’ın resmî söylemi Megrel-Laz halkını müstakil bir unsur olarak görmeyerek onu Gürcü (ya da Kartveli, Georgian) ulusunun bir parçası, Lazcayı da Gürcü (Kartveluri, Kartuli, Georgian) dilinin bir diyalekti saymaktadır” denildi.

Bu söyleme itiraz edilen açıklamada, “Lazlar Gürcü ulusunun bir parçası olmamıştır ve bugün de değildir. Lazlar Gürcü (Kartveli) değildir. Lazlar tarihin başından beri Laz’dır ve Laz olarak kalmaya azimlidir. Lazların dilsel, tarihsel ve kültürel aidiyeti hiçbir kişi ve kurumun tartışma konusu olamaz. Bunun sorgulanacak bir yanı yoktur” denildi.

Türkçe, Gürcüce, İngiliz ve Lazca olarak yayınlanan açıklamayı ve imzacıları aşağıda bulabilirsiniz:

Türkiye ve Gürcistan halklarına ve dünya kamuoyuna,

Laz Halkı nezdinde Gürcistan’ın ve Gürcistan halklarının özel bir yeri vardır. Gerek kültürel, dilsel ve etnik akrabalığımız bulunan Megrel nüfusunu, gerekse de Laz tarihinin arkeolojik kalıntılarını barındırması bakımından Gürcistan’ın batısı, adeta Lazların anavatanı durumundadır.

Lazların geleneğinde, geçmişinin önemli bir parçasını barındıran Gürcistan’a yaklaşımları asla menfî olmamış, gerek Türkiye’de gerekse Gürcistan’da yaşayan Gürcülere Laz halkı daima dostane duygular beslemiştir.

Bununla birlikte, Lazların dilsel, tarihsel ve kültürel aidiyetine yönelik olarak Gürcistan’da bazı art niyetli, politik ve popülist söylemler Gürcü uluslaşma sürecinden itibaren sürekli dillendirilmiş ve Gürcistan’ın resmî politikası olarak benimsenmiştir. Bu söylemler son yıllarda daha da yoğunlaşarak Lazları rahatsız edici bir hal almış, kabul edilemez boyutlara ulaşmıştır.

Gürcistan’ın resmî söylemi Megrel-Laz halkını müstakil bir unsur olarak görmeyerek onu Gürcü (ya da Kartveli, Georgian) ulusunun bir parçası, Lazcayı da Gürcü (Kartveluri, Kartuli, Georgian) dilinin bir diyalekti saymaktadır.

Türkiyeli Lazlar, soğuk savaş döneminde yeterince bilgiye ve örgütlü yapıya sahip olmadıklarından dolayı Kartvelist söyleme tepkisiz kalmışlardır. Ancak, Kartvelist ideologlar bu suskunluğu “sükut ikrardan gelir” aforizmasına dayandırarak tacizlerini son 10 yılda sürekli arttırmışlar, özellikle konudan bihaber Lazlara kara propaganda, demagoji, kelime oyunları ve çarpıtmalarla bu akıl dışı iddiayı benimsetmeye çalışmışlardır. Gürcistan devletinin Kartvelist tezlerinden beslenen bu faaliyetler, bir bütün olarak Lazları son derece rahatsız etmekte, Gürcistan’a karşı antipati uyandırmaktadır.

Gürcistan’da bu görüşü yaymaya çalışan kişi ve kurumlara açık ve net olarak şunları söylemek istiyoruz:

  1. Lazlar Gürcü ulusunun bir parçası olmamıştır ve bugün de değildir. Lazlar Gürcü (Kartveli) değildir. Lazlar tarihin başından beri Laz’dır ve Laz olarak kalmaya azimlidir. Lazların dilsel, tarihsel ve kültürel aidiyeti hiçbir kişi ve kurumun tartışma konusu olamaz. Bunun sorgulanacak bir yanı yoktur!
  2. Lazca Gürcücenin (Kartveluri) bir parçası, lehçesi, diyalekti, ağzı ya da Gürcü dillerinden (Kartvelian/Georgian Languages) biri değildir. Lazlar Kartvelian Language, SaertoKartveluri (Common Kartvelian) gibi Kartvelist ve politik terminolojilere karşıdırlar ve bunları reddetmektedirler. Bu terimler sebepsiz olarak Gürcüceyi ön plana taşımakta, Lazca ve Megrelceyi yazı dili olarak göz ardı etmektedir. Bunun bir sonucu olarak, Gürcistan’da Laz ve Megrel edebiyatı görmezlikten gelinmiş, hatta bölücü edebiyat olarak adlandırılmış ve alay konusu yapılmıştır. Bu yanlı terminoloji yerine, daha bilimsel ve apolitik olmak üzere “Güney Kafkas Dilleri (South Caucasian Languages)” teriminin kullanılması yerinde, doğru ve bilimsel bir tavırdır.
    Bununla birlikte anadilimiz Lazcanın, Gürcüce ve diğer Güney Kafkas dilleri ile olan tarihî ve kökensel yakınlığını reddetmiyoruz. Bu yakınlık Hint-Avrupa dil ailesinin Cermen grubundan olan Almanca ve İngilizce ile kıyaslanabilir. Söz konusu diller, birbirlerine, Lazca ile Gürcüceden çok daha yakındır. Ancak Almanlara İngiliz, İngilizlere de Alman denemeyeceği gibi bu yakınlıktan hareketle Lazlara Gürcü, Lazcaya da Gürcüce denemez! Bu yakınlığa bazı politik anlamlar yüklemek ise hezeyandır, abestir.
  3. Lazlara kardeşlik adı altında yaklaşarak, bir takım kelime oyunlarıyla tarihi manipüle etmeye, yaşanmamış tarihî olayları sübjektif yorumlarla yaşanmış gibi göstermeye, bunları kullanarak Lazlara din ithal etmeye çalışan kişi ve kurumların bu tutumlarını samimi bulmuyor, kardeşlik ve dostlukla bağdaştırmıyoruz.
  4. Laz kültürüne emeği geçmiş sembol kişilerin çarpıtma ve zorlama yorumlarla Gürcülüğe mal edilmeye çalışılmasını etik bulmuyor ve şiddetle kınıyoruz.
  5. Gürcistan’da Lazcanın sadece bir “akademik araştırma dili” ya da “ev dili” çerçevesine hapsedilmiş olduğu gözlemlenmektedir. Ancak, biz biliyoruz ki Lazca yaşayan bir dildir ve Laz kimliğinin en belirgin unsurudur. Yaşayan bir edebiyatı vardır. Yaşamı ve dünyayı anlatmada aşılamayacak bir eksikliği bulunmamaktadır. Bu özelliğini devam ettirebilmesi için başta Türkiye ve Gürcistan’da gösterilecek her türlü çaba Lazların takdirini kazanacaktır.
  6. Gürcistan ve Gürcistan’daki kurumlar eğer Lazların hoşnutluğunu, Gürcistan’a sempatisini arttırmak istiyorlarsa, Megrellere ve Svanlara kültürel otonomi, anadilde eğitim, bu dillerin güçlendirilmesi için teşvik ve destek sağlanması gibi konulara eğilmelidirler. Avrupa ya da başka bir siyasi gücün baskısıyla değil, Gürcistan ve kurumlarının kendi içinden gelen bir sorumluluk hissiyle bu dillerin anadil olarak tanınmalarına yönelik girişimlerde bulunulması Gürcistan için daha demokratik bir tavır olacaktır. Unutulmamalıdır ki Lazca, Megrelce ve Svanca dünya kültür mirasının bir parçasıdır. Bu dillerin yaşatılmasına yönelik çabalar insan hakları çerçevesinde tanınan evrensel ilkelerden güç almaktadır. Bu dillerin yok oluşu sadece konuşucularını değil, bütün insanlığı ilgilendiren bir sorundur. Bu unutulmamalıdır.

Aşağıda imzası bulunan biz Laz aydınları ve sivil toplum örgütleri, Gürcistan’dan yönelen bu Kartvelist propagandaya ve Kartvelizme artık tepkisiz kalmamak gerektiği fikrindeyiz. Tek bir ağızdan ortak görüşlerimizi ihtiva eden bu metin, Gürcistan, Türkiye ve Dünya’da konuyla ilgili bütün kurum ve kuruluşları haberdar etmek amacıyla kaleme alınmıştır.

**********************************************************************************

თურქეთისა და საქართველოს ხალხს და მსოფლიო საზოგადოებას

ლაზი ხალხის ისტორიულ წარსულში საქართველოს და ქართველ ხალხს განსაკუთრებული ადგილი უჭირავს. გნებავთ კულტურულად, ენობრივად და ეთნიკურად მონათესავე მეგრელი მოსახლეობა, გნებევთ ის, რომ ლაზების ისტორიის დამადასტურებელი არქეოლოგიური გათხრების თვალსაზრისით საქართველოს დასავლეთი ლაზების ისტორიულ სამშობლოს წარმოადგენს.

საქართველო ლაზების ტრადიციების, ისტორიის მნიშვნელოვან ნაწილს წარმოადგენდა, ამასთანავე ლაზების სიახლოვეს საქართველოსთან არასოდეს ჰქონია უარყოფითი გავლენა, გნებავთ თურქეთში, გნებავთ საქართველოში მცხოვრები ქართველების მიმართ ლაზი ხალხი ყოველთვის მეგობრული გრძნობებით იყო გამსჭვალული.

ამასთანავე, ლაზების ენობრივი, ისტორიული და კულტურული მემკვიდრეობის შესახებ ზოგიერთი არაკეთილგანწყობილი, პოლიტიკური თუ პოპულისტური რიტორიკა ქართული სახელმწიფოს აღმშენებლობის დღიდან იმთავითვე ისმოდა და მიღებული იქნა საქართველოს სახლმწიფოს ოფიციალურ პოლიტიკად. ბოლო წლებში ამ საკითხის ირგვლივ კიდევ უფრო ინტენსიურმა დისკუსიებმა ლაზების აღშფოთება გამოიწვია, მიაღწია რა ყოვლად მიუღებელ ზომებს.

საქართველო, ოფიციალური განცხადებით, მეგრელ-ლაზ ხალხს არ განიხილავს ავტონომიურ, ცალკეულ ელემენტად, არამედ მას განიხილავს ქართველი ( ან გურჯი, Georgian) ერის ერთერთ შემადგენელ ნაწილად, ლაზურ ენას კი, ქართული ( ქართველური, Georgian) ენის ერთერთ დიალექტად.

თურქეთის ლაზებმა, ცივი ომის პერიოდში არასაკმაო ინფორმაციისა და ორგანიზებული სტრუქტურის არარსებობის გამო, ამ ქართველისტურ მიდგომებს წინააღმდეგობა არ გაუწიეს. თუმცა, ეს დუმილი, ,,დუმილი თანხმობის ნიშანია’’ აფორიზმის მსგავსად მიიღეს ქართველისტობის იდეოლოგებმა და ბოლო 10 წელია გააძლიერეს შევიწროება. საკითხის არ ცოდნის მიუხედავად, ლაზების მიმართ შავი პროპაგანდით, დემაგოგიით, სიტყვათა თამაშით და დამახინჯებით ცდილობენ ამ უგუნური დებულების შემუშავებას. საქართველოს სახელმწიფოს ქართველისტების თეზისებით ნაკვები ეს საქმიანობა უკიდურესად აწუხებს მთელ ლაზ ხალხს, საქართველოს მიმართ კი აჩენს უარყოფით განწყობას.

საქართველოში ამ აზრის გამავრცელებელ პიროვნებას ან ორგანიზაციას ღიად და ნათლად გვინდა ვუთხრათ შემდეგი:

  1.  ლაზები ქართველი ერის ნაწილს არასოდეს წარმოადგენდნენ და არც ახლა არიან მისი ნაწილი. ლაზები ქართველები (ქართველური) არ არიან. ლაზები ისტორიის დასაწყისიდანვე ლაზები არიან და სურთ ლაზებად დარჩენა. ლაზების ენობრივი, ისტორიული და კულტურული მემკვიდრეობა ვინმე პირის ან რაიმე ორგანიზაციის განხილვის საგანი არ შეიძლება იყოს. ამ საკითხს არ გააჩნია ეჭვქვეშ დაყენების საფუძველი!
  2.  ლაზური ქართული (ქართველური) ენის, მისი კილოს, დიალექტის, ქართველური ენების (ქართული/Georgian Languages) ნაწილი არ არის. ლაზები ქართული ენის, საერთო ქართველურის (Common Kartvelian) მსგავსი ქართველისტების და პოლიტიკური ტერმინოლოგიების წინააღმდეგები არიან და მას უარყოფენ. ეს ტერმინოლოგიები ქართული ენის წინა პლანზე უსაფუძვლოდ წარმომოჩენას, ლაზური და მეგრული ენების, როგორც სამწერლობო ენების იგნორირებას ემსახურება. საქართველოში ლაზების და მეგრელების ლიტერატურის იგნორირებამ, სეპარატისტულ ლიტერატურად მოხსენიებამ, ქილიკის საგნად გახადა ლაზური და მეგრული ლიტერატურა. უფრო სწორი და მეცნიერული მიდგომა იქნებოდა, ამ არაობიექტური ტერმინოლოგიის ნაცვლად, მეცნიერული და აპოლიტიკური ტერმინის ,,სამხრეთ კავკასიის ენების“ (South Caucasian Languages) ტერმინის გამოყენება.
    ამით ლაზური დედაენის, ქართული ენისა ან სხვა სამხრეთ კავკასიის ენების ისტორიულ და გენეტიკურ სიახლოვეს არ ვუარვყოფთ. ეს სიახლოვე ინდოევროპულ ენათა ოჯახის ტევტონური ჯგუფიდან გამოსული გერმანული და ინგლისური ენების სიახლოვისთვის შეიძლება იყოს შედარებული. ზემოთ მოხსენებული ენები ერთმანეთთან ლაზურსა და ქართულ ენაზე მეტად ახლოს დგანან, მაგრამ როგორც გერმანელებს ინგლისელებს ან ინგლისელებს გერმანელებს არ უწოდებენ, ასევე არ შეიძლება ეწოდოს ამ სიახლოვის გამო ლაზებს ქართველები, ლაზურს ქართული! ამ სიახლოვის გარკვეული პოლიტიკური მნიშვნელობით დატვირთვა უაზრობა და უხამსობაა.
  3.  ლაზებთან ძმობის სახელით დაახლოება, ისეთი ქმედებებით, როგორიცაა: სიტყვებით თამაში, ისტორიის მანიპულაცია, არარსებული წარსულის სუბიექტური გაშუქების გზით ისტორიულ რეალობად წარმოჩენა, და ყოველივე ამ გზების საშუალებით რელიგიის, გარედან შემოტანა ლაზებში, ამ მიმართულებით მოქმედი პირის ან ორგანიზაციის დამოკიდებულება მეგობრობად და ძმობად არ შეიძლება იქნეს მიღებული.
  4.  არაეთიკურად ვთვლით და სასტიკად ვგმობთ ლაზური კულტურის ღვაწლმოსილი, სიმბოლოდ ქცეული პიროვნებების ქართველებისთვის მიკუთვნებას მათი დამახინჯებული და ძალდატანებითი შეფასებების საშუალებით.
  5.  ირკვევა, რომ საქართველოში ლაზური ენა მხოლოდ ,,აკადემიური კვლევისან ,,სახლის ენის’’ ჩარჩოებშია მოქცეული. თუმცა ჩვენ ვიცით, რომ ლაზური ენა ცოცხალი ენაა და ის ლაზური იდენტობის ყველაზე თვალსაჩინო ელემენტია. აქვს ცოცხალი ლიტერატურა. მისთვის არ არსებობს გადაულახავი ნაკლოვანება, რათა მას შეეძლოს აღწეროს და წარმოაჩინოს მთელი მსოფლიო, სიცოცხლე და ცხოვრებისეული მოვლენები. ყოველგვარი მცდელობა და ძალისხმევა ლაზური ენის დახმარებისა, პირველ რიგში თურქეთის და ასევე საქართველოს მხრიდან, დაფასებული იქნება ლაზების მიერ.
  6.  თუ საქართველოს და საქართველოში არსებულ ორგანიზაციებს სურვილი აქვთ ლაზების კეთილგანწყობისა და საქართველოს მიმართ სიმპათიის გაზრდის, მათ ხელი უნდა შეუწყონ მეგრელებისა და სვანების კულტურულ ავტონომიას, მისცენ მათ მშობლიურ ენაზე განათლების საშუალება, ასევე უნდა იყვნენ დაკავებული ამ ენების გაძლიერებისთვის წახალისებისა და მსგავსი მხარდაჭერის საკითხებით. ევროპის ან სხვა პოლიტიკური ძალის ზეწოლის გარეშე, საქართველოსა და მისი ორგანიზაციების მიერ საკუთარი პასუხისმგებლობის გრძნობიდან გამომდინარე, საკუთარი ნებით, ამ ენების მშობლიურ ენებად აღიარების ინიციატივა საქართველოსთვის უფრო დემოკრატიული ნაბიჯი იქნებოდა. არ უნდა დავივიწყოთ, რომ ლაზური, მეგრული და სვანური ენები მსოფლიო კულტურული მემკვიდრეობის ნაწილებია. ამ ენების სიცოცხლისათვის გაწეული ძალისხმევა სათავეს იღებს ადამიანთა უფლებების უნივერსალური პრინციპებიდან. ამ ენების გადაშენება ეხება არა მხოლოდ ამ ენებზე მოლაპარაკე ხალხს, არამედ წარმოადგენს მთელი კაცობრიობის პრობლემას. ეს არ უნდა დაგვავიწყდეს.

ჩვენ, ქვემორე ხელისმომწერნი, ლაზი ინტელექტუალები და არასამთავრებო ორგანიზაციების წარმომადგენლები ვფიქრობთ, რომ ისინი არ უნდა დარჩნენ საქართველოდან მომართული ქართველისტური პროპაგანდისა და ქართველიზმის მიმართ რეაგირების გარეშე. ჩვენი საერთო აზრის გამომხატველი ეს წერილი შედგენილია საქართველოს, თურქეთისა და მსოფლიოს ამ საკითხებში კომპეტენტური ყველა ორგანოსა და ორგანიზაციების ინფორმირების მიზნით.

*******************************************************************************

To the Turkish and Georgian People and the General Public

The Georgian country and the Georgian people have crucial importance for the Laz people.

Whether it is because the Mingrelian, with whom the Laz have a cultural, linguistic and ethnic connection, live in this country, or be it because archaeological remains of Laz history are to be found in the west of Georgia, it is virtually the homelands of the Laz.

Laz people’s approach to the country of Georgia, which possesses an important part of their history, has traditionally never been negative. The Laz community has always had friendly ties to Georgians living in Turkey or in Georgia. From the stage of its nation-building onwards, along with this, there have been many questionably motivated, political and populist statements about the linguistic, historical and cultural affiliation of the Laz community, which have constantly been brought forward in Georgia and have been assimilated into Georgia’s formal policies. These statements increased in the recent years and have begun to make the Laz community very uncomfortable and have reached to an unacceptable level.

According to the official statement of Georgia, Mingrelian-Laz people are not accepted as individual folks but seen as part of the Georgian Nation (Kartveli) and the Laz language is viewed as a dialect of the Georgian language (Kartvelian, Kartuli, Georgian).

During the cold war the Laz Community in Turkey has been unresponsive to kartvelist attitudes, due to unsiffucient knowledge and a lack of an organizied structure. However Kartvelist ideologists have taken this as a form of silent consent and continued to increase their harassment for the next ten years by trying to adapt this irrational claim by propaganda, demagoguery, word plays and distortion. The activities of the Georgian state which subsists on these Georgian presumptions are utterly disturbing the Laz community and is causing the development of a dislike towards Georgia.

We would like to clarify the following points to the people and institutions who are trying to understand:

  1.  The Laz community has not been a part of the Georgian community and is still not one today. The Laz community is not Georgian (Kartvelian). The Laz people have been the Laz people since the beginning of history and intend to stay that way. The historic, linguistic, and cultural affiliation of the Laz community cannot be the debate topic of any person or institution. There is no question about this!
  2.  The Laz Language is in no way a part of the Georgian language, neither linguistically, nor as a dialect of the Georgian. The Laz community objects to and rejects any political terminologies such as Kartvelian Language, SaertoKartveluri (Common Kartvelian). These terminologies foreground the Georgian language and disregard the Mingelian and Laz language as a written language. As a result of this, the Laz and Mingrelian literature is ignored and is even termed as separatist literature and has become subject of ridicule. Using the more scientific and apolitical terminology “South Caucasian Languages” instead, will present a more suitable, correct, and more scientific attitude.
    Along with this we do not deny the original and historical closeness of the Laz language with Georgian and other South Caucasian languages. This closeness can be compared to German and English, which both belong to the Germanic group of the Indo-European language family. The languages in question are much closer than the Laz language and Georgian language. However, as we do not call Germans English and vice versa, we cannot call the Laz people Georgian or the other way around based on this closeness. Adding political meanings to this relation is delusional, trivial.
  3. We do not find it sincere when persons and institutions approach the Laz community under the name of brotherhood while manipulating history with word games, claiming some historical happenings were true by using subjective interpretations, and utilizing all this to import religions to the Laz community. We cannot reconcile this neither with brotherhood nor friendship.
  4.  We do not find it ethical and vigorously condemn the appropriation of people who have contributed to the Laz Community and the attribution of those to the Georgians, through distortion and forced interpretations.
  5.  It has been observed that the Laz language is being restricted to ”an academic subject” or to a “home language” only. However, we do know that Lazuri is a living language and an element of the Lazish identity. It has a living literature. It shows no insufficiency which could not be overcome, to describe the world, life and living. Any kind of effort made to help Laz language keep these feautures, especially in Turkey and Gerogia, will be greatly appreciated by the Laz.
  6.  If Georgia and institutions in Georgia seek to raise the Laz’ sympathy and increase their satisfaction it is recommended that they should turn to topics like cultural autonomy and mother tongue education for Mingrelian and Svan, and support ways to encourage and strengthen these languages. It would be a more democratic manner for Gerogia if they intended recognition of these lanuguages as mother tongues without being pressed by Europe or other political powers but by means of a feeling of responsibility coming from within the country and its institutions. It should ne noted that Mingrelian and Svan is a part of the world’s cultural heritage and efforts made to keep these languages alive nourishes from universal guidelines which arise out of the universal human rights.The extinction of these languages is a problem that concernes not only the speakers themselves but all humanity. This should be kept in mind.

The undersigned Laz intellectuals and NGOs are of the opinion that they shall not remain unresponsive to this kartvelism and kartvelist propaganda approaching from Georgia. This declaration, which contains our common viewpoint spoken with one voice, was composed with the aim of informing related institutions in Georgia, Turkey and the World.

**********************************************************************************

Turkiyeşi do Okorturaşi Xalk̆epes do kianaşi mtel milletepeşi ozmonus,

Lazi Xalk̆işi oǯk̆omilute Okortura do Okorturaşi Xalk̆epe dido k̆ai işinenan. K̆ult̆ura, nena do et̆inik̆uri macumalerepe na mionunan Megrelepe na oskedinams do Lazuri ist̆oriaşi arkeologiuri donot̆alepe na meşoxunşeni Okorturaşi gyulvas, Lazepeşeni muç̆o nanadobadona işinen.

Lazeburi nargis, Lazepeşi atxenuri becit̆i donot̆alepe na meşişinaxams Okorturas Lazepeşeni p̆ot̆e p̆eat̆osini gurite va nuxolinunan, Turkiye edo Okorturas na skidunan Kortupes, Lazuri Xalk̆is p̆anda manebraburi uǯk̆omilunan.

Haşo rentina, Lazuri nena, ist̆oria do k̆ult̆uraşeni p̆at̆i guroni, p̆olit̆ik̆uri do p̆op̆ulisturi notkvamepe, Korteburi nasyonobaşi geç̆k̆apaşen doni p̆anda goitkvinu, goindginu do Okorturaşi ofisialuri p̆olit̆ik̆a inebinapu. Ǯana do ǯana ham notkvamepes k̆ai-xeşa manz̆inu do Lazepes raxat̆i muselu, notkvamepe na var nixondinen k̆onari irdu do imbralu.

Okorturaşi ofisialuri notkvames, Megrel-Lazuri Xalk̆i ugamak̆atinu, Kortu (varna Kartveli, Georgian) nasyonişi ar norte, Lazuri nenati Korturi nenaşi (Kartveluri, Kartuli, Georgian) dialekti uşinapun.

Turkiyeri Lazepes, ini ok̆ok̆idinobas dobağine ambai na var uğut̆t̆es do uteşkilu na t̆esşeni Kartvelisturi notkvamepeşeni nena var eşuğinaput̆es do uoxonk̆anobas t̆es. Mara Kartvelisti ideologepek ham uoxonk̆anoba “uneneloba otestiku işinen” ya do meçkinobapes ham vit ǯana ren, munz̆ines, edo mexsus, mutuşi ambai na var uğunan Lazepes mʒudi p̆rop̆aganda, demagogia, nena oktu do oç̆imoşute ham nosişen gale iddia ocerapuşeni inç̆işes. Okorturaşi devletişi Kartvelisturi tezepete na irden do imçxvanen ham faaliyetepek, birtum Lazepe noç̆erdinams do Okorturaşeni Lazepes antipati muselams.

Okorturaş doloxe ham ideoloji gompinu do gondginuşeni na ibodenan k̆oçi do muesesepes gamak̆ak̆aleri haya otkvalu minonan:

  1.  Lazepes Kortu nasyonişi noǯile var uvapunan do handğati xolo va renan. Lazepe Kortu (Kartveli) va renan. Lazepe ist̆oriaşi geç̆k̆apurişen doni Lazi renan do p̆anda Lazi doskidinuşeni k̆arari meçameri uğunan. Lazepeşi nena, ist̆oria do k̆ult̆uraşeni çkar miti do mueseses va ok̆asinapinen. Hamus osuvaloni mutuksani var uğun!
  2.  Lazuri nena Korturi (Kartveluri) nenaşi ar norte, dialekti, nuk̆u edo Korturi nenapeşi (Kartvelian/Georgian Languages) va ren. Lazepe Kartvelian Languages, Saerto Kartveluri (Common Kartvelian)-iş mengapuri Kartvelisturi do p̆olit̆ikuri terminologepes goludgitunan do k̆abuli var ikoman. Ham terminologepek udoç̆iru Korturi nena opodurams do mole moğams; Lazuri do Megreluri nena lit̆erat̆uruli nena va şinums. Hemuşeniti, Okorturaş doloxe Lazuri do Megreluri lit̆erat̆ura, muç̆o va rt̆esk̆osteri tolis va eǯiǯirinapu, sep̆erat̆ist̆uri lit̆erat̆ura işinu do eis eiç̆opinu. Ham terminologişi svas mtelişe çkinapuri do ap̆olitik̆uri na ren “Omjoreti K̆afk̆asuri Nenape (South Caucasian Languages)”-şi oxmarinu, mtini do çkinapuri ar taviri ren.

Haşo rentina, nananena çkuni Lazuris, Korturi do majura Omjoreti K̆afk̆asuri nenapek̆ala na uğun, ist̆oriuli do ciceburi k̆ont̆akt̆i va mobuvaramt. Ham k̆ont̆akt̆i Hindo-Avropuri ocağişen na ren Almanuri do İnglisuri nenapek̆ala ok̆iǯirinapinen. Coxo na gebodvit ham nenape, Lazuri do Korturişen daa dido ok̆ungaman. Mara Almanepes İnglisi, İnglisepes Almani va icoxinen do ham ok̆ongapute Lazepes Kortu, Lazuristi Korturi var icoxinen! Ham ok̆ongapinus p̆olit̆ik̆uri menognapapeş ek̆anz̆inu obarbalu ren do nosişen gale ren.

  1.  Lazepes mʒudi mʒvada cumalobate mexolinu, nena oktu do oç̆imoşute ist̆oriaşi manipulasyoni, tis umek̆axtimu ist̆oria muç̆o golaçvaperisteri otku do osinapu edo hantee mtini oşinute Lazepes dini dolokunuşeni na inç̆işenan k̆oçi do muesesepes, aya mongonobape guriş gale buşinamt, cumaloba do manebrobas va mebuk̆aamt.
  2.  Lazuri k̆ult̆uras şuri do guri na gyudvalunan umçane k̆oçepe, nena oktu do oç̆imoşute Kortobas elak̆auşeni onç̆işinu et̆ik̆uri va pşinumt do şuri do guriten buk̆at̆iğoramt.
  3.  Okorturaş doloxe Lazuri nena “ak̆ademik̆uri goşagorobaşi nena” do “oxoreburi nena” xvala na işinen iz̆irapinen. Mara, çku haya miçkinan ki, Lazuri şuri gedgineri ar nena ren do Lazobaşi doxmeloba ren. Şuri gedgineri ar lit̆erat̆ura uğun. Skidala do kianaşi gognapu do oxoǯonapuşeni mutuksani noksani var uğun. Turkiye do Okorturas, Lazuri nenas ham doxmelobape na var gundinasen k̆art̆a noçalişe, Lazepes moǯondanoren.
  4.  Okortura do Okorturaş doloxeni muesesepe egere Lazepeşi guri oxenu do Lazepe Okorturas k̆ai guriten na oǯk̆edanen unonanna, Megrelepe do Svanepes k̆ult̆uruli otonomi, nananenate dogurapa, ham nenapes menceli do mxuci meçamuşeni içalişan do ibodan. Avropa do Avropa met̆a ar p̆olit̆ik̆uri mencelobate var do, Okortura do Okorturaş doloxeni muesesepeşi anank̆enite, ham nenape nananena oşinapu do oçinobapuşeni oçalişu, Okorturaşeni daa demok̆rat̆ik̆uri ar taviri iyasen. Haya mod gogiç̆k̆ondinaput̆an; Lazuri, Megreluri do Svanuri nenape kianuri k̆ult̆uraşi nortepe renan. Ham nenapeşi ueç̆k̆odinobaşeni obodinu do oçalişus, k̆oçobaş doloxe na işinen kianaburi prensibepek mxuci meçaman. Ham nenapeşi eç̆k̆odinu xvala mamsinapupe muşişi var, birtum k̆oçobaşi problemi ren. Haya mod goiç̆k̆ondinaput̆as.

Tude imza na mit̆k̆oçapunan çku Lazi ent̆elekt̆uelepe do siviluri teşkilatepe, Okorturak̆eşe na mulun ham Kartvelisturi p̆rop̆aganda do Kartvelizmişeni uoxonk̆anobaşe gelapuşi nosis boret. Ar nuk̆ute na ok̆omitkvalunan ok̆oduşunupe gedvaleri ham t̆eksti, Okortura, Turkiye do Kianas ham ambaişeni na içalişaman do na ibodenan birtum muesesepe do tesisepes ambai meçamu do gondginuşeni ixazirinu do iç̆arinu.

İMZACI KURUMLAR

Gola Kültür Sanat ve Ekoloji Derneği

Karadeniz Ereğli Laz Kültür Derneği

Laz Kültür ve Dayanışma Derneği

Lazebura E.V. – Avrupa Laz Kültür Derneği (European Laz Culture Movement)

Lazika Yayın Kolektifi

Sima Doğu Karadenizliler Hizmet Vakfı

İMZACI KİŞİLER

Ali İhsan AKSAMAZ İSLAMİŞİ – yazar

Sinan ALBAYRAK BADİŞİ – aktivist

Mehmet ALPER ŞİRİNİŞİ – aktivist

İsmail AVCI BUCAKLİŞİ – yazar

Yılmaz Münir AVCI – Sima Doğu Karadenizliler Hizmet Vakfı Başkanı, yazar, inşaat müh.

Mustafa BAYINDIR ALİİŞİ – aktivist

Erdal BAYRAKOĞLU DAVİTİŞİ – müzisyen

Mehmet BEKÂROĞLU Prof. Dr.

Ramiz BEKÂROĞLU

Cihangir BİLGİN MUFTİŞİ – araştırmacı

Eylem BOSTANCI – çevirmen

Gülay BURHAN BAYRAMİN – Sima Doğu Karadenizliler Hizmet Vakfı Eski Başkanı

Osman Şafak BÜYÜKLÜ BUYUKLİŞİ – yazar

Kurtuluş CENGİZ – tonmaister, müzisyen

Vecdi CİHANGİR – Sima Doğu Karadenizliler Hizmet Vakfı Kurucu Üyesi, eczacı

Timur CUMHUR PULİAŞİ

İrfan ÇAĞATAY ALEKSİŞİ – yazar

Selma ÇAKIR KOÇİVA – sosyal pedagog, yazar

Mecit ÇAKIRUSTA KOÇİVA – yazar

İsmet ÇELİK BOSTANCİŞİ – Avrupa Laz Kültür Derneği “Lazebura E.V.” Eski Başkanı

Murat ERCAN MURĞULİŞİ – yazar

Nükhet EREN

Yalçın ERSOY – eğitimci

Özer ERTAŞ TRAŞİŞİ – yazar

Nuran Sevim GENÇ CENCALİPXE

Ali GÜMÜŞ BADULAŞİ – aktivist

Ayfer GÜNER ÇORİPXE

Seher GÜNEY – aktivist

Hüsnü Paşa İNCE İNCEŞİ

Hasan KABOĞLU – müzisyen

Sevilay Refika KADIOĞLU – Gola Kültür Sanat ve Ekoloji Derneği Başkanı

Onur KAHVECİ KAVECİŞİ – müzisyen

Paluri Arzu KAL DEMİRÇİ KALOPXE – avukat

Erol KANT – aktivist

Mustafa KARADENİZ KARABİNAŞİ – Karadeniz Ereğli Laz Kültür Derneği Başkanı

Maksut KESİCİ ARATAŞİ – sanatçı

Taner KILINÇ – belgesel fotoğrafçı

Ahmet KIRIM XACALİŞİ – avukat

Cengiz KİBAROĞLU ÇİBARİŞİ

Mustafa KİBAROĞLU ÇİBARİŞİ

Ebru KOÇAK CENEVİZİŞİ – ressam

Ergün KONAKÇI MCVERİŞİ – tarihçi

Ramazan KOSANOĞLU KLEMURİŞİ – aktivist

Mehmet Ali KÖK KOKİŞİ

Kutayi Derin KUGAY – prodüktör, programcı

Nurten KURNAZ KURKUZİPXE – aktivist

Vildan LOKUMCU MANELİŞİ

Tahsin OCAKLI

Musa OĞUZ CEDEŞİ – şair

Hasan ORAL – avukat

Mehmet Remzi ÖNCEL XAFİZİŞİ – grafiker

İsmail Muzaffer ÖZBAY GURCİLİŞİ

Denizhan ÖZER

Dr. Sevinç ÖZGEN

Rıdvan ÖZKURT ANÇAŞİ – yazar

Mustafa ÖZKURT ÇUPİNAŞİ – sanatçı

Mustafa Zeki ÖZŞAHİN DUDULAŞİ – öğretmen

Funda ÖZYURT TORUN – belgesel yönetmeni

Firdevs PERİLOĞLU – aktivist

Orhan SAPAN SPAİŞİ

Özcan SAPAN SPAİŞİ – yayıncı, yazar

Bülent SARALOĞLU SARALİŞİ – turizmci

Esat SARI

Armağan SERDAROĞLU XAFİZİŞİ – Laz Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı

Sinan SERİN CEİĞİŞİ – aktivist

Mustafa SONBAY ZONBAİA – yayıncı

Yrd. Doç. Dr. Çiğdem ŞAHİN

Nedim TORAMAN TORAMANİŞİ – aktivist

Muhammet TUNÇSAN

Hasan UZUNHASANOĞLU – yazar

Sadık VARER – ressam

Mustafa Çağlar YAVUZ – aktivist

Yavuz YAZICI EBAŞİ – webdisigner

Mahir YILDIZ – Avrupa Laz Kültür Derneği “Lazebura E.V.” Başkanı

İsmail Güney YILMAZ MURADİNAŞİ – yazar

(Kaynak: Lazca.org / Demokrat Haber)