İstanbul Fatih’te yer alan ve Fatih Sultan Mehmet’in Çobanbaşısı Ali Fakih tarafından yaptırılan tarihi Tarsus Mescidi’ne yapılan restorasyon sosyal medyada büyük tepki topladı.

Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Twitter hesabından “Tarsus Mescidi restorasyonunu tamamladık” yazarak, mescidin restorasyon öncesi ve sonrası fotoğrafını paylaştı. Ancak yapılan restorasyondan pek kimse memnun kalmadı. Belediye Başkanı Demir’in paylaşımı altına yazılan her tepkiye ise Fatih Belediyesi resmi hesabından tek tek restorasyon hakkında açıklama içeren bir görsel ile cevap atıldı.

Tarihi Tarsus Mescidi’nin restorasyonu 2012 yılında tamamlanmıştı. Ancak belediye başkanı Demir’in sosyal medyada paylaştığı fotoğrafla birlikte bir anda tepkiler çığ gibi büyüdü.

Sosyal medyada tepkilerini dile getiren sayısız insan, restorasyon sonrası tarihi mescidin orijinal haliyle arasında hiçbir benzerlik kalmadığını vurguladı ve yapılan işlemin tahribat olduğunu belirtti.

Belediye başkanının attığı fotoğrafa gelen tepkilere ise Fatih Belediyesi resmi Twitter hesabından bir görselle cevap verildi. Belediye, tepki veren insanlara attığı görselde şu açıklamayı yaptı:

“Mescid genelinde yıkılmış olan ve strüktür olarak taşıyıcılığını yitirmiş olan beden duvarlarının onaylanmış malzeme ile güçlendirme ve arkasından horasan harcı ile sıvanarak restorasyon çalışmaları tamamlanmış, mescid üst çatı örtüsü yapılmıştır. Yıkılmış durumda olan mescid minaresi onaylı projeler doğrultusunda tamamlanmıştır. İç mekanda ahşap kapı, pencere uygulamaları tamamlanmış, mescid kullanıma hazır hale getirilmiştir. Çevre düzenleme çalışmaları ve şadırvan imalatları tamamlanarak mescid hizmete açılmıştır.”


 

Silivrikapı veya Mevlanakapı’dan geçilerek çevredeki sokaklardan ulaşım sağlanan Tarsus Mescidi’nin günümüze bazı duvarları ve minaresinin taş kaidesi ile tuğla örgülü gövdesinin bir bölümü kalıntı olarak ulaşmıştı. Cami dikdörtgen plan şemasında kaba yontu taştan yapılmıştı. Minare kaidesi, muntazam kesme taş, üç sıra tuğla ve derzle almaşık teknikte yapılmıştı.

Mevlanakapı Mahallesi’nde bulunan ve ismini Tarsuslu bir imamdan alan mescidin 1925 yılında da kubbesi çökmüştü. Üst örtüsü ahşap olan ve kubbeli olmayan mescidin, giriş cephesindeki duvar tamamen yıkılmıştı. Diğer üç beden duvarında da yıkılmalar ve yer yer taş kopmaları meydana gelmişti.

Fatih Belediyesi başlattığı “İhya” projesi ile zamana yenik düşmüş, kaybolmaya yüz tutmuş cami ve mescidleri yenileme çalışmalarına başladı. Proje kapsamında restore edilecek yapılardan biri de Silivrikapı’da kale duvarları yakınındaki tarihi Tarsus Mescidi‘ydi.

Mescidin hayata kazandırılması için 2009 yılında rölöve, restitüsyon, restorasyon projeleri hazırlatıldı ve Koruma Kurulunca onaylandı. Onaylı projeler doğrultusunda 2011 yılında restorasyon çalışmalarına başlandı. Yaklaşık üç yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından 2012 yılında restorasyon tamamlanarak mescid ibadete açıldı.

Ancak yapılan restorasyonla, yapının orijinal görüntüsünden eser kalmadı.

Fatih Belediyesi 2015 yılında koruma kurullarını devre dışı bırakarak tarihi yarımadayı imara açma planını devreye soktu. Buna göre 2. ve 3. derece tarihi eserlerin olduğu alanları yapılaşmaya açmak için belediye izni yeterli olacaktı. Fatih Belediyesi, tarihi eserlerle ilgili koruma kurullarını devre dışı bırakan karara imza attı. Fatih Belediyesi’nin aldığı karara göre “2. ve 3. derece tarihi eserler, bu eserlerin bitişik ve karşı parsellerindeki yapılaşma” için ilçe belediyesi yetkili kılındı. Böylece yargı kararlarının sonucu beklenmeden tarihi yarımada ranta açılmış oldu. Önceden bu alanların imarı için Koruma Kurulu onayı gerekiyordu.

SURLARIN DİBİNE ASFALT DÖKÜLMÜŞTÜ

Geçtiğimiz sene Fatih Belediyesi tarafından tarihi Yedikule surlarının koruma bandına asfalt dökülmüştü. Tarihi Yedikule Bostanları’nın en eskisi olarak bilinen ve 17. yüzyıldan kalan İsmail Paşa Bostanı 2013 yılında Fatih Belediyesi tarafından kaldırılmıştı. Bostanların kaldırılması üzerine boş araziye dönen alana geçtiğimiz hafta Fatih Belediyesi tarafından kamyonlar dolusu mıcır döküldükten sonra, Yedikule surlarının koruma bandına da asfalt yapılmıştı.

(Kaynak: Arkeofili)