İstanbul, Göztepe Merdivenköy’de bulunan ‘Şahkulu Sultan Dergahı’nda’ İstanbul İl Özel İdaresi tarafından onarım ve yenileme çalışması yapılıyor.

Geniş kapsamlı onarımın yapıldığı dergâhta; kapı, pencere, demir korkulukların, köşk binasının dış cephesinin lambrilerinin, yağmur giderlerinin yenilenmesi, mezarların düzenlenmesi, dış cephe sıvasının gerekirse yeniden yapılması, tesisatın daha uygun hale getirilmesi, yarım olan fırının inşasının tamamlanması, gezi alanlarının yapılandırılması, peyzaj uygulaması, havuz ve şelale tesisatlarının yapılması ve çatının onarılması planlanıyor.

Yenileme çalışmalarının 2012 yılında tamamlanması hedefleniyor.

500 YILLIK IŞIK YUVASI

‘Şahkulu Sultan Dergâhı’ Osmanlı Dönemi’nde İstanbul’da kurulu 14 dergâhtan sadece biridir. Şahkulu Sultan Dergâhı’nın tarihi, Osmanlı’nın ilk dönemlerine dek uzanır. Burası ilk kez Sultan Orhan zamanında Türklerle tanışır. İznik’e akın eden Osmanlı kuvvetleriyle Bizans İmparatoru Genç Andronikes’in ordusu arasındaki barış görüşmeleri, Göztepe Şahkulu Sultan Dergâhı’nda gerçekleşmiş.

Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul seferinde, Anadolu ve Rumeli Hisarı’nın yapımında Şahkulu Sultan Dergâhı’nın maddi ve manevi yararları dokunmuş.

Şahkulu Sultan Dergâhı; Osmanlı Dönemi’nde halkı aydınlatan bir ‘Işık Yuvası’ olarak yaklaşık 500 yıl varlığını sürdürmüş. Orada gün olmuş 500′ü aşkın derviş barınmış. Hacı Bektaş Veli’nin yolunda yürüyerek muhipleri eğitmişler.

Düşünce ve kültür hayatımıza Edip Harabi, Neyzen Tevfik, Mehmet Ali Hilmi Dedebaba gibi ‘batın’ ve ‘zahir’ biliminde yetkin kişiler kazandırmış.

Dergâh, 1. Dünya Savaşı’nda da önemli görevler için kullanılmış.

Dergâhın son dönem postnişinlerinden biri olan Mehmet Ali Hilmi Dedebaba (1842 – 1907), külliyeyi restore etmiş, müritlerinin maddi ve manevi yardımlarıyla dergâhı geliştirmiş, bir dizi ev, bahçe, arazi, ipekböcekçiliği için dutluk, meyve ve sebzecilik için yer sağlanmış.

Bugün sekiz dönüm arazi üstünde, cemevi, aşevi, konferans salonu, kütüphanesi, idari büroları ve Dedebaba Konağı ile komple bir dergâh ortaya çıkmış.

Geleneksel Alevi töresine göre her gün kazanı kaynayan dergâhta Pazar günleri canları, dedeler eşliğinde yapılan cem, konferans ve bağlama dinletileriyle lokmalar karşılamakta.

(dunyamirasi.com.tr)