Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile 466 öğretmenin açığa alındığı, 29 öğretmenin de görevlerinden uzaklaştırıldığı Adıyaman'da Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile HDP Adıyaman milletvekili Behçet Yıldırım, KESK Şube binasına dayanışma ziyareti gerçekleştirdi.

Sırrı Süreyya Önder, kamu emekçilerinin insani en temel ihtiyaçlar ile terbiye edilerek sistem sınırları içerisine çekmek isteyen faşist bir anlaşın ve yöntemin devrede olduğunu savundu.

Önder, şöyle konuştu: "Bunu en bariz bir şekilde dün hükümetin bir bakanı Türkeş söyledi. Almanya 500 bin kişi atmış, bizde 100 bin kişi atarız ne var bunda dedi. Demokraside böyle bir şey olmaz. Demokrasilerde kamu çalışılanlarının hukuka ve kamuya bağlılık gibi iki tane sorumluğu vardır. Bunun içinde devlet gibi hükümet gibi soyut değişken hiçbir şey yoktur. Kamu emekçisi kendisinden beklenen, kendi görev tarifesi içerisinde hukuk sınırlarına bağlı kalarak, hukukun üstünlüğüne bağlı kalarak, eşitlik ilkesini gözeterek, bu çerçevede kamu hizmetinde ona yüklenen görev ve sorumluluk neyse onu yapar" dedi.

MUHALİF KESİM KHK'LERİN HEDEFİNDE

Darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL'in sisteme muhalif kim varsa, hatta giderek darbeciler hariç tüm muhalif kesime karşı uygulandığını savunan Önder, "Niye kamu emekçilerine yöneldiklerini bilirsek, bunlarla nasıl mücadele edileceğini de biliriz" dedi.

'YAŞANAN İÇ İKTİDAR ÇATIŞMASININ SONUÇLARIDIR'

Çözüm sürecinin müzakere aşamasına evirileceği bir dönemde devreye konulan savaşın sonuçları doğrultusunda bir iç iktidar çatışmasının yaşandığını öne süren Önder, "Her zaman olduğu gibi şimdi de iç iktidar çatışmasının sonuçları yine emekçilere, yurtseverlere barış, özgürlük eşitlik ve adalet talep edenlere yıkma çabası ile karşı karşıyayız" diye kaydetti.

Önder "Gelişmiş batılı emperyalist ülkeler iç refahlarını, kendi iç çelişki ve çatışmalarını 3'üncü dünya ülkelerine ihraç ederek sağlarlar. Ama bu topraklarda neredeyse 100 yıldır olduğu gibi, bu ülkedeki egemen bloğun bütün iç çatışma ve çelişkileri Kürtler, aleviler ve emekçilere ihraç ediyor. Çünkü başka yerlere ihraç etme şansları yok. Dolayısıyla bu durumu bugüne kadar yaşamadığımız ağırlıkta yaşıyoruz" diyerek bu anlayışa karşı, ancak yan yana durarak örgütlü bir şekilde mücadele edilirse başarılı olunacağını savundu.

Kaynak: DİHA