HDP ve DBP Şırnak il örgütlerinin, Silopi ilçesinde bitmek bilmeyen polis saldırılarının ardından, "AKP bu savaş kararını çok önceden vermişti. Bu nedenle bizler de artık bölgede devletin hiçbir vali, kaymakam ve güvenlik gücünün meşrutiyetini tanımıyoruz," açıklamasının ardından, bir 'öz savunma' ve 'devlet kurumlarını tanımıyoruz' haberi de Hakkari'den geldi.

Bugün, 'Gever (Yüksekoava) Demokratik Toplum Meclisi' bünyesinde çalışma yürüten mahalle meclisleri adına yapılan ortak açıklamada, 'halkın, devlet kurumlarının meşruiyetini tanımayacağı' açıklandı.

DİHA'nın haberine göre; Kışla Mahallesi'nde bulunan Halk Evi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına Yüksekova Belediyesi eş başkanları Ruken Yetişkin ve Tacettin Safalı, belediye meclis üyeleri, Gever Demokratik Toplum Meclisi ve mahalle meclisleri yöneticileri, HDP, DBP, MEYADER, KURDÎ-DER, TUHAD-FED yöneticileri, Barış Anneleri ile KJA aktivistleri katıldı.

'ONLAR İÇİN ARTIK KÜRT SORUNU DİYE BİR ŞEY YOKTUR'

Meclisler adına hazırlanan ortak açıklamayı yapan Gever Demokratik Toplum Meclisi Eşbaşkanı Şerafettin Dede, geçici AKP hükümetinin savaş politikalarına dikkati çekerek, "Savaş politikasıyla Türk devleti gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Onlar için artık Kürt sorunu diye bir şey kalmamıştır. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecritle tüm diyalog yolları kapatılmıştır. Yine, Medya Savunma Alanları'na yönelik gerçekleştirilen bombardımanla Kürt gençleri katledilmekte, sivil yaşam alanları da hedef alınmaktadır. Bunun en bariz örneği ise Zergelê'dir. Kürt gençlerinin cenazelerinin ülkeye girişi ise gerekçesiz bir şekilde engellenmekte ve hukuk dışı bir uygulama sergilenmektedir," diye konuştu.

'İŞKENCECİ DEVLETE KARŞI ÖZ SAVUNMAMIZI SAĞLAYACAĞIZ'

Son günlerde polis ve asker saldırıları sonucu yaşanan sivil ölümlerine ve medyada da yankı uyandıran işkence sahnelerine dikkat çekilen açıklamada, "Kürt Özgürlük Hareketi'ni ve halkının meşruiyetini tanımayan bir devletin kurumlarını, yasalarını, hukukunu ve sistemini tanımıyoruz. Tüm bu işkenceci, inkarcı ve faşizan devlete karşı kendi öz savunmamızı da sağlayacağız. Bu temelde özgür yaşamı inşa edeceğiz," denildi.