CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu Erdoğan'ın sözlerine yanıt verdi.

Kılıçdaroğlu, "Biz ezber bozduk. 15 vekilimiz İYİ Parti'ye geçti. Kümeste yakalanan tilki gibi hepsi saldırmaya başladı. Ben senin kumpasını bozacağım arkadaş, sen beni tanımıyorsun? Sen kumpas yapacaksın, ben gözlerimi kapactacağım. Yemezler arkadaş, yemezler. Ayarları bozuldu, her türlü hakareti yapıyorlar. Benim gibi düşünmeyenle oturup çay kahve içebilmeliyim. İstedikleri gibi saldırsınlar, yemezler. Bu kararı neden aldık? Tarihsel süreçteki CHP'nin rolünü o zat öğrensin diye anlatıyorum. Kimse siyasi yasaklı olmasın. Beyefendi unutmuş herhalde. Ben muhtar olamazdım diyordu, sana o yolu kim açtı. CHP açtı, seni sevdi için değil, demokrasi için açtı" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle: 

Adıyaman'ın Samsat ilçesinde 5.1 şiddetinde deprem oldu, 39 yaralımız var. Herkese geçmiş olsun. Dün 23 Nisan'dı, TBMM'nin açıldığı tarihti. Ben açılış konuşmasını yaparken iktidar kanadı rahatsız oldu, neden rahatsız oldular.? Ben Meclis'i savunuyorum, onlar tek adamı savunuyorlar. Ondan rahatsız oluyorlar. Birlikte yaşama hevesi olan herkesi davet etmiştir Meclis'e Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Ben de aynısını savundum. 20 Temmuz'da sivil darbe yapmanın kötü olduğunu söyledim, kızdılar. Neden söyledin diyorlar? Söylemeyim mi? Ben görevimi yerine getirmiş olmam.

15 Temmuz'a nasıl karşı çıktıysak, 20 Temmuz'a da karşı çıkacağız. Bu seçimler kişisel koltuk arayışı seçimleri değildir. Bu seçimler söz konusu vatansa gerisi teferruaatır seçimidir. Hiçbir beklentim yok. Mütevazi bir evim var, çocuklar büyüdü. Benim derdim ülkem. Geniş bir ittifakı sağlamalıyız. Herkes bir şekliyle parlamentoda yerini almalıdır. Biz cumhuriyetin kuruluşunda hangi değerler söz konusu ise 24 Haziran'da onu savunacağız. Aramızda ömür boyu hapis verilen erlerin aileleri var. Komutan değil, er, er. Dönem a partisi, b partisi dönemi değil, birlikte hareket ederek devleti kurtarmanın zamanıdır. Bütün partilere sesleniyorum, CHP olarak her türlü özveride bulunmaya hazırız. 

Haziran ayında hepimize görev düşüyor. Bugün hava güzel eğlenelim, tatile gidelim öyle bir lüksümüz yok. Vatanını, bayrağını savunan herkes sandığa gidecek. Ben Gazi'nin kurduğu bu devleti korumak için onurumla, gururumla oyumu verdim diyecek. Haziran ayı kiraz ayıdır, aydınlığın çok olduğu bir aydır. Haziran ayı beklentilerin gerçekleşeceği aydır. Diktatörleri gönderip demokrasiyi getireceğimiz aydır, Haziran'a çok iyi hazırlanacağız.

SENİN YERİN ORASI DEĞİL

İhsan Eliaçık 3 aşağı 5 yukarı tanırız. Adaleti, hakkı, hukuku savunur. İnançların sömürülmesine karşıdır. Çanakkale Adalet Çalıştayı'mıza geldiğinde şöyle söyledi, 'Evimizde çıkan yangını söndürürsek değil, komşuda çıkan yangını söndürürsek adaleti savunmuş oluruz.' İhsan Eliaçık her zaman demokrasiden yana olmuştur. Pasaportunu aldılar, İstanbul dışına çıkamazsın dediler. İmza atacaksın dediler. Biz de demokrasi var diyorlar. Recep Bey sen bunu bana değil, külahıma anlatacaksın.

Meclis'teki konuşmalarıma istinaden Özgür Özel'in sözlerine yanıt verdiler. Bay Recep yukarıda olmasam ağzının payını vermekle kalmazdım dedi. Senin yerin orası değil, aşağısı zaten. Aşağı geleceksin aşağı.

SANA TARİH KİTABI GÖNDEREYİM

Yörüklerin çalıştayına katıldım. Keşkelerini ikram ettiler, hepsi haklarını helal etsinler. Yörük Türkmenlerle olmak benim için onur ve gururdur. Yörük Türkmenler sadece Anadolu ve Trakyadan gelmediler. Kuzey Irak'tan da, Kıbrıs'tan da geldiler. O çadırlarda türküler söylenir, ağıtlar yakılır. Küçüklere masallar, hikayelr anlatılır. O çadırlar zalime karşıdır, zulme direnirler. O çadırlar Kuvayı Milliyecilerin çadırlarıdır. Bay Recep diyor ki, Kılıçdaroğlu orada konuştu. Evet konuştum. Yörüklere zulm yapılmış, evet yapılmış. Sen tarih bilmiyorsan ne yapayım? Sana tarih kitabı göndereyim oku.

Dadaloğlu şiirini bana söylemiyor herhalde. Bolu Beyi zulm etmesi Köroğlu çıkar mıydı? Padişah zulm etmese Dadaloğlu çıkar mıydı? Sen tarih bilmiyorsan ben ne yapıyım? Kılıçdaroğlu olarak ben de her türlü zulme karşı çıkacağım. Yörük çadırında duman tütüyorsa mesele bitmiştir diyor Gazi Mustafa Kemal.Biz Musa'yı baş tacı yaparız, onlar Firavuu baş tacı ederler.

SANA O YOLU KİM AÇTI

Biz ezber bozduk. 15 vekilimiz İYİ Parti'ye geçti. Kümeste yakalanan tilki gibi hepsi saldırmaya başladı. Ben senin kumpasını bozacağım arkadaş, sen beni tanımıyorsun? Sen kumpas yapacaksın, ben gözlerimi kapactacağım. Yemezler arkadaş, yemezler. Ayarları bozuldu, her türlü hakareti yapıyorlar. Benim gibi düşünmeyenle oturup çay kahve içebilmeliyim. İstedikleri gibi saldırsınlar, yemezler. Bu kararı neden aldık?

Tarihsel süreçteki CHP'nin rolünü o zat öğrensin diye anlatıyorum. Kimse siyasi yasaklı olmasın. Beyefendi unutmuş herhalde. Ben muhtar olamazdım diyordu, sana o yolu kim açtı. CHP açtı, seni sevdi için değil, demokrasi için açtı.

Ahmet Davutoğlu'nu kapının önüne koydular kim savundu, biz savunduk. Yüzde 49.5 alan bir partinin lideri kapının önüne konulamaz. Bizden başka savunan olmadı. Recep Bey sanıyor ki ben konuşursam CHP'de korkar. Recep Bey sen anlamadın mı, biz Kuvayı Milliye'den geldik. 15 arkadaşımı da gözlerinden öpüyorum. 450 kilometre yürüdüm, niye yürüyorsun dediler. Adalet var diyemediler.

Sevgili Recep Bey, bizim Kuvayi Milliye ruhundan geldiğimizi hala anlayamadın mı? Biz bu nedense 15 arkadaşımıza görev verdik, 15 arkadaşımızın da gözlerinden öpüyorum. Bir daha bilsinler, Ankara'dan İstanbul'a 450 kilometreyi boşuna mı yürüdük? Adalet var diyemiyorlardı. İstanbul'a vardığımızda 1 milyon vatandaşımızla karşı karşıya geldik. Gittiğimiz yer, ayıpsız ve noksansız bir demokrasiyi sağlamaktı. Çağdaş uygarlığa evrilecekti yürüyüşümüz. Bu nedenle ben, bu ülkenin bütün milliyetçi demokratlarına, muhafazakar demokratlarına, bütün liberal demokratlarına sesleniyorum, ben bu ülkenin bütün sosyal demokratlarına, sosyalistlerine sesleniyorum. Gelin yeniden Cumhuriyet'i inşa edelim. Konuşmamın başında da söyledim, bizim hiçbir beklentimiz yok.

15 arkadaşımızı görevlendirdik, toplumda büyük bir sevinç oluştu. Birinin de rengi soldu, "Vay efendim nasıl olur" diye. "Demokrasi bir tramvay gibidir, istediğim yerde inerim" diyen bir adam, bizim demokrasi kültürümüzü anlayamaz.

EKONOMİ ŞAHLANACAK DEDİLER, DOLAR ŞAHLANDI

Kısaca ekonomiden bahsedeyim, muhtar arkadaşlarım özellikle dinlesinler. 2008 yılında 1800 gün prim ödeyen arkadaşlara 1100 lira para bağlanıyordu. Şimdi 5600 gün prim ödemiş, ona bağlanan para 960 lira. Birilerinden alacağız, birilerine vereceğiz diyorlardı ya. Vatandaştan alıyorlar. Referandumda ne diyorlardı? "Evet çıkarsa ekonomi şaha kalkacak" diyorlardı. Bugün geldiğimiz noktada gördük dolar şaha kalktı, Türk Lirası yayan kaldı.

"Ekonomi şahlanacak" dediler, vatandaşın 250 gramlık ekmeği 200 grama düştü. Bugün Denizli'de bir duvar ustası intihar etmiş. Bu cumhurbaşkanlığı sürecinde bunlar gazetelerin alt köşelerinde falan kalıyorlar. İntihardan sonra bakıyorlar ceplerine, bir borç ihtarnamesi var. 43 taşındaki vatandaşımız borcunu ödeyemediği için intihar ediyor. Ben bu Recep'e nasıl sormam, sen badem sütüyle besleniyorsun bu adam borç ödeyemediği için intihar ediyor. Vallahi de bunların yatacak yerleri yok.