HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, HDP eş genel başkanları ve milletvekillerinin tutuklandığı tarih olan 4 Kasım'ın "Tutuklu Seçilmişlere Özgürlük Günü" olarak tanınması için kanun teklifi verdi.

Sancar, “İşlevini gün geçtikçe kaybeden ve yürütme karşısında zayıflayan yasama organının yeniden güçlendirilmesi, Meclis üzerindeki tekçi vesayetin kaldırılması, belediyelerin kayyum vesayetinden kurtarılarak halkın yasal, meşru temsilcilerine teslim edilmesi ve benzeri gayrimeşru ve hukuka aykırı müdahalelerin bir daha yaşanmaması için, demokrasi tarihimizde kara bir leke olan 4 Kasım gününün Tutuklu Seçilmişlere Özgürlük Günü olarak tanınmasını teklif ediyorum" dedi.

Sancar, kanun teklifinin gerekçesinde Türkiye'de sivil siyasetin militer ve paramiliter müdahalelerle sıkça engellendiğini ve engellenmeye de çalışıldığını savundu.

Sancar, kanun teklifinde şu ifadeleri kullanıldı:

"Demokratik siyasete müdahaleler, askeri yapının emir komuta zinciri içinde veya yine askeri yapı içinde olmakla beraber, düşük rütbeli subayların tertibiyle komuta kademesi devre dışı bırakılarak gerçekleştirilebilir. Bununla beraber darbelerin paramiliter güçlerin kullanılmasıyla veya hukuk dışı yollarla yapılması da mümkündür. 29 Mart 2009 yerel seçimlerinin hemen ardından başlayan ve dalga dalga devam eden KCK operasyonlarıyla BDP'li siyasetçiler, belediye başkanları, başkan yardımcıları ve belediye meclis üyeleri gözaltına alınıp tutuklanmışlardır. 7 Haziran 2015 genel seçimleri sonrasında operasyonlar yeniden alevlenmiştir.

"15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL marifetiyle atanan kayyumlarla çok sayıda seçilmiş belediye eş başkanı ve meclis üyesi görevden alınmış, tutuklanarak cezaevine gönderilmişlerdir. Bu süreçte HDP'nin bileşeni olan DBP'li 106 belediyeden 89'una kayyum atanmış, 86 belediye eş başkanı tutuklanmıştır"

4 Kasım'da 5 milyonu aşkın insanın oyuyla parlamentoya giren ve Türkiye'nin üçüncü büyük partisi olan HDP'nin eş genel başkanları ve grup başkan vekillerinin de aralarında olduğu 15 milletvekiline yönelik operasyonun gerçekleştirildiğini anımsatan Sancar, şöyle devam etti:

"Bugüne dek Türkiye'nin demokrasi tarihini gölgeleyen darbe kültürü karşısında darbelerle hesaplaşarak demokratik bir yaşamın tercih edilmesi gerekmektedir. Bu tercih ise demokratik sistemin araçları olan tüm temsili ve doğrudan demokrasi mekanizmalarına, meclislere sahip çıkmakla mümkündür. Demokratik usullerle seçilen temsilcilerin sahiplenilmesi, toplumun çoğulcu yapısının, siyasi iradesinin, hak arama mücadelesinin sahiplenilmesiyle beraber, hukuk devletinin tesisi, yasama, yürütme ve yargı işlevleri arasında dengeye davet anlamına gelmektedir. İşlevini gün geçtikçe kaybeden ve yürütme karşısında zayıflayan yasama organının yeniden güçlendirilmesi, Meclis üzerindeki tekçi vesayetin kaldırılması, belediyelerin kayyum vesayetinden kurtarılarak halkın yasal, meşru temsilcilerine teslim edilmesi ve benzeri gayrimeşru ve hukuka aykırı müdahalelerin bir daha yaşanmaması için, demokrasi tarihimizde kara bir leke olan 4 Kasım gününün Tutuklu Seçilmişlere Özgürlük Günü olarak tanınmasını teklif ediyorum."

(Kaynak: Mezopotamya Ajansı)