HDP Diyarbakır milletvekilleri Feleknas Uca, İmam Taşçıer ve Sibel Yiğitalp, Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki yıkım ve bu yıkımın sonuçlarına ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi.

Milletvekilleri adına söz alan Yiğitalp, yaklaşan kış koşullarına dikkat çekti. Gazetecilerin Reza Zarrab’ın güvenliğinden endişe edildiği için ABD’ye nota verilmiş olmasına ilişkin sorusuna da yanıt veren Yiğitalp, “Zarrab bu ülkenin değil, hükümetin sorunudur” ifadesini kullandı. 

Yiğitalp'in konuşmasından satırbaşları şöyle:

Sur antik kenti 2 yıldır yıkım içinde. Son derece kaba hoyrat, tarihi dokuya hiç uygun olmayan bir bakış açısıyla yıkılıyor. Kendileri için oluşturdukları gerekçeler var ancak bu gerekçelerin hiçbiri hayatın olağan akışına uygun değil. Ayrıca mevcut yerelin sözü üzerine oluşturulan bir politika yok. 

Kış koşullarındayız. Sur’da 35 bin insan yaşıyor. 25 bin insan göç etmek zorunda kaldı. Elektrikleri, suları kesildi. Kanalizasyonları tıkatıldı. Güvenlik kuvvetleri barikat altına aldı. İnsanlar göçe zorlandı. Sosyal devletin yurttaşın mülkiyet hakkını koruma zorunluluğu var.

DİYARBAKIR BU ÜLKE SINIRLARINDA DEĞİL Mİ?

Ayrıca oranın tarihi yapısı, taşları dahi korunmak zorunda. O binlerce yıllık taşlar moloz gibi döküldü, kimin aldığı bile bilinmiyor. Cumhurbaşkanı daha geçen hafta ne dedi peki: "Ülkemizde tüm gayretlerimize rağmen hala önüne geçemediğimiz şekilde tarih ve kültür cellatları kol geziyor.

Güya aslına uygun şekilde restore edilen ama duvarlarındaki Horasan sıvalarının kazınıp üzeri çimentoyla, kumla kaplanan nice eserler duyduk, gördük. Restorasyon adı altında asırlık taşları, tuğlaları sökülüp yerine kalıpla çimento dökülen nice surlar, binalar duyduk, gördük. Her santimi el emeği, göz nuru ahşap işleme kapıları, pençeleri, pervazları sökülerek, yerine plastik ürünler konulan nice konaklar, evler duyduk ve gördük”. Cumhurbaşkanı bunu söylerken o esnada Sur yıkılıyordu. Bunları yapanları da cellat olarak tanımladı. Sormak istiyoruz, Diyarbakır bu ülke sınırlarında değil mi? Bu hükümet Sur’daki tarihi eserleri korumak zorunda değil mi? Hem vatandaşları hem tarihi ötekileştiriyorsunuz. Hem de vergi isterken vatandaşınız olarak görüyorsunuz. İhanet dediğiniz betonlaşmayı şimdi Diyarbakır Sur'da yapıyorsunuz.

Orada milyonlarca oy almış bir kentin partisi var. Biz bu ülkenin üçüncü büyük partisiyiz. Orada yapılacak her türlü şeye söz hakkımız var. Daha önemlisi yerel halkın itirazı var. Oradan gitmek istemiyorlar. İnsanlar sizin gibi yaşamak zorunda değil. Siz Diyarbakır halkına, Batman halkına, 10 bin yıllık tarihe saygı duymak zorundasınız. 

Binlerce insan kış koşullarında nerede, nasıl yaşayacak en ufak bir uygulama yok. Bugün Diyarbakır’a gidin ve Sur halkının nasıl bir işkence ve maruz kaldığını yerinde görün. 

Açıklamanın ardından, Sibel Yiğitalp gazetecilerin sorularını cevapladı.

Soru: Dışişleri Bakanlığı Reza Zarrab’ın güvenliğinden endişe ettiği için ABD’ye nota verdi. Nasıl değerlendirirsiniz? 

Zarrab bu ülkenin değil, hükümetin sorunu

Bu ülkenin bütün vatandaşlarının can güvenliği sıkıntı içinde. Bu ülkenin askerleri IŞİD tarafından yakıldığında da keşke bu hassasiyet gösterilseydi. Zarrab bu ülkenin değil, hükümetin sorunudur. 80 milyon inan Reza Zarrab üzerinden gelecek inşa etmiyor. Hükümet kendi geleceğini Reza Zarrab üzerinden inşa ediyor. 

Soru: Devam eden seçim ittifakı tartışmaları var. Bu tartışmalara ilişkin değerlendirmeleriniz ne olur? 

OHAL koşullarında yapılacak hiçbir ölçüm gerçekçi değil. Kendi seçmiş olduğu belediyeye dahi kayyum atarken seçim tartışması yapmak, ittifak konuşmak çok gerçekçi değil. Önce OHAL’i kaldırın, demokratik zemin oluşturun, insanlar kiminle ittifak yapar o kendi teveccühleridir. 

Demokrat Haber