Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eylül ayındaki insan hakları ihlallerine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Partinin Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş imzasıyla yapılan açıklamada, son dönemlerde toplumsal muhalefetin bastırılmasına yönelik kamu görevlilerinin yapmış olduğu hukuk dışı işlemler ve muamelelerin her geçen gün ciddiyetini arttırarak devam ettirdiği belirtilerek, "90’ları aşacak düzeyde gözaltı, tutuklama ve yargısız infazların yaşandığı böylesi bir süreçte siyasal iktidarın adeta vatandaşlarına yönelik savaş hukuku uyguladığına hep birlikte şahitlik etmekteyiz," denildi.

Son süreçte gerçekleşen gözaltı ve tutuklamaların ağırlıklı olarak "yasa dışı örgüt üyeliği" ve "örgüt propagandası yapmak" iddialarından oluştuğunun belirtildiği açıklamada, "Ağırlığını parti üyelerimizin ve yöneticilerimizin oluşturduğu bu tutuklamaların demokratik ve yasal eylemlere katılma neticesinde gerçekleştiğini bir kez daha görüyoruz," diye belirtildi.

Başta HDP olmak üzere seçilmişleri hedef alan siyasi operasyonların neticesinde birçok Belediye Eş Başkanı ve parti yöneticisinin de içerisinde olduğu yüzlerce kişinin gerekçesiz nedenlerle gözaltına alınarak tutuklandığına dikkat çekilirken, "Siyasal iktidar bu süreçte merkezi bir karar ile her yerde 90larda yaşanılan konseptleri yeniden devreye sokmuştur," denildi.

"Eylül ayı içerisinde gerçekleşen işkence vakalarının dökümü devletin savaş konseptini ortaya koymaktadır," denilen açıklamada, çeşitli araştırmalar neticesinde elde edilen bilgilerin derlemesi şöyle aktarıldı:

* 1 Eylül 2015; Van’da gözaltına alınan 5 kişi İl Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan polisler tarafından darp edilmiştir. Gözaltına alınanlardan Hüseyin Er’in babası Yaşar Eroğlu ile Emniyet’te yapmış olduğu görüşmede oğlunun yüzünde ve kafasında yaralar olduğunu basına aktarmıştır.

* 2 Eylül 2015 tarihinde Ankara Konur Sokak’ta stand açmak isteyen öğrencileri arkadan kelepçeleyerek gözaltına alan emniyet güçlerinin etkisiz hale getirdiği öğrencilere yönelik kaba dayak ve darpları basın aracılığıyla tüm kamuoyuna duyurulmuştur.

* 2 Eylül 2015 tarihinde Adana’da adliye binası içerisinde bekleyen Mustafa Rençber ve yanındaki üç kişiye kolluk tarafından gereksiz yere bekledikleri gerekçesiyle kameralar önünde ağır darp gerçekleşmiş ve kolluğun açık bir alanda yapmış olduğu bu işkence neticesinde darp edilen vatandaşlar polise mukavemetten tutuklanmıştır.

* 4 Eylül 2015 tarihinde Ankara’nın Polatlı ilçesinde işten çıkarılmalarını protesto eden ORS işçilerinin yapmış olduğu eyleme müdahale eden Jandarma ekipleri 7 işçiyi darp ederek gözaltına almıştır.

* 6 Eylül 2015 tarihinde İstanbul’un Sultangazi İlçesi’nde gerçekleşen operasyon neticesinde gözaltına alınan 4 kişinin TEM Şube Müdürlüğü’nde işkenceye maruz kaldıkları vatandaşların müdafileri tarafından duyurulmuştur.

* 8 Eylül 2015 tarihinde Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde yol kontrolü yapan polisler araç içerisinde bulunan 5 kişiyi yol ortasında darp ederek gözaltına almıştır.

* 9 Eylül 2015 tarihinde Edirne F tipi Cezaevinde açlık grevi yapan tutsaklar, gardiyanlar tarafından darp edilmiştir.

* 12 Eylül 2015 tarihinde Van’da tutuklanan 17 yaşındaki M.K. cezaevinden gönderdiği mektupta Van Emniyet Müdürlüğü’nde darp edildiğini ve tacizle tehdit edildiğini belirtmiştir.

* 17 Eylül 2015 tarihinde Bursa’nın Osmangazi İlçesi’nde 2si çocuk 7 kişi örgüt propagandası yapmak iddiasıyla tutuklanmıştır. Tutuklanan çocuklar cezaevinde avukatlarıyla yapmış oldukları görüşmede Emniyet’te darp edildiklerini ve birçok hakaret ile tehdide maruz kaldıklarını ağlayarak avukatlarına anlatmışlardır. Avukatlar yapmış oldukları görüşme sonrasında; çocukların kafalarında ve yüzlerinde darp izlerinin açık bir şekilde gözle görülebilir olduğunu, cezaevine giriş işlemleri sırasında müvekkil çocukların çıplak aranmak suretiyle cezaevi idaresi tarafından adeta tacize uğradıklarını ve çocukların psikolojilerinin çok kötü olduğunu belirtmişlerdir.

* 19 Eylül 2015 Urfa'nın Viranşehir İlçesi’nde 14 Eylül günü Cumhuriyet Parkı'nda polislerin silahlı saldırısı ile gözaltına alınan 3 genç ile bağlantılı oldukları iddia edilen 2 kişiye, gözaltında işkence uygulandığı belirtildi. Selami Çiftçi'nin annesi Perinaz Çiftçi ve Şeyhmus Çelik'in kızı Pınar Çelik, yakınlarına gözaltında işkence yapıldığını belirtirken, Selami Çiftçi'nin gözaltından sonra fotoğraflara yansıyan görüntüsü Emniyet’teki işkenceyi doğruluyor.

* 21 Eylül 2015 tarihinde öğle saatlerinde masa önüne gelen onlarca çevik kuvvet polisi avukat Ebru Timtik ve kendisine desteğe gelenleri döverek ve yerlerde sürükleyerek gözaltına aldı. Avukat Ebru Timtik masa açıp imza topladığı için işkence yapılarak gözaltına alındı. Gözaltına alınırken ters kelepçe takıldı, polis otobüsünde saatlerce bekletildi, karakolda ters kelepçeli şekilde tutuldu.

* 22 Eylül 2015 tarihinde Adana'da gözaltında cinsel işkence ve şantaja maruz kalan Figen Şahin'in tutuklu bulunduğu cezaevinde tedavisi yapılmayarak üzerindeki işkencenin devam ettiği ortaya çıktı. Figen Şahin’in Avukatı Beyhan Günyeli, gözaltında sürekli göğüslerine ve genital bölgesine vurulduğu için kanama geçiren Figen'in hastaneye götürmesi gereken 112 acil servis çalışanının, "Yalan söylüyorsun aç bacaklarını bakacam" diyerek psikolojik işkenceye devam ettiğini ve tedavisinin yapılmadığını söyledi. Figen sağlık görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

"HUKUKSUZLUKLAR SORUMLULARIN YANINA KÂR KALMAYACAK"

Yargı mercileri ve tüm kamu kurumlarına seslenilen açıklamada, "Yapılan hukuksuzluklar ve insan hakları ihlalleri başta siyasal iktidar olmak üzere hiçbir sorumlunun yanına kar kalmayacaktır. Sorumlular daha öncekilerde olduğu gibi, hem tarih karşısında hem de uluslararası hukuk tarafından mahkum edilecektir," denildi.

(Demokrat Haber)