ANKARA - Halkların Demokratik Kongresi'nin 1. Genel Kurulu başladı. Ankara Alkadras Salonu'nda yapılan Genel Kurul’a, BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Diyarbakır eski milletvekili Akın Birdal, Sanatçı Ferhat Tunç, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, KESK Genel Başkanı Lami Özgen ile birlikte çok sayıda HDK üyesi ile kurum temsilcisi katıldı.

 

Kürsüye, "Kongreyle barışa, eşitliğe, özgürlüğe" pankartının asıldığı kurul salonunda ayrıca, "Halklara özgürlük, inançlara eşitlik”, “Barış kurucu, demokratik, özgürlükçü anayasa", "Kadınlar için eşit temsil hakkı", "Doğaya kültürel mirasa saygılı, ekolojik anayasa" yazılı pankartlar da asıldı.

 

“AKP TEK PARTİ DİKTATÖRLÜĞÜNE SESLENİYORUZ”

Yavuz Özen’in divan başkanlığına seçildiği genel kurulda ilk sözü Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü aldı. HDK‘nin 7 ay önce sadece bir fikir olduğunu söyleyen Kürkçü, "Şimdi bu fikir etrafında örgütlenmiş, yola koyulmak üzere hazırlanmak üzere buradayız" dedi. Geçtiğimiz süreçte yaşanan tutuklamalara dikkat çeken Kürkçü, şunları söyledi: "Ama HDK'nin bir güç olmasını engelleyemediler. TKP'yi henüz doğmadan boğma geleneğine sahip olanlar, aynı geleneği sürdürdü. AKP tek parti diktatörlüğüne sesleniyoruz, boşuna uğraşmayın, biz halkın arasından geliyoruz, bir halkın sözüyüz, eylemiyiz. Ve onların partisi olacağız. Bizi engelleyemezsiniz. Geleneğimize, tarihimize sahip çıkmaya devam edeceğiz."

 

1 Mayıs 1977 tartışmalarına değinen Kürkçü, "1 Mayısımızı karalayamazsınız. 2013 1 Mayıs'ında o meydanın yarısı HDK olmazsa, biz hiçbir şey değiliz" dedi. 2014 yerel seçimlerini hatırlatan Ertuğrul Kürkçü, "2014 yerel seçimlerinde AKP'ye dünyayı dar edeceğiz. Biz halkın iktidarını istiyoruz" dedi. Kürkçü, HDK'nin bir partiye ihtiyacı olduğunu belirterek, "Önümüzdeki seçimlere bu partiyle girmeye ihtiyacımız var. HDK bizim için yeni bir yoldu, şimdi de yeni bir yola giriyoruz" diye konuştu.

 

Kürkçü, yeni anayasa tartışmalarıyla ilgili olarak şunları söyledi: "AKP kendi bildiği bir anayasayı, son anda masaya atmak için sözüm ona uzlaşma komisyonunda duruyor. Tek adam yönetimi AKP'de kurulmuş durumdadır. Başbakan 'Dine dayalı gençlik', 'Başkanlık değil, yarı başkanlık' diyorsa, 'Biz Türkülüğü temsil ediyoruz' diyorsa, bu dediklerini anayasaya koyacaklar. Başka kimliklere saygısı olmayan anayasa yapacaklar. Biz de bu sürece kendi bildiğimiz şekilde, sokaktan bu tartışma sürecine katılacağız.

 

Bir savaş sürerken, her gün insanlar öldürülürken, halkın halklarını gözeten özgürlükçü bir anayasa yapılabilir mi? Olsa olsa, militarist bir anayasa yapılır. Ne AKP'nin ne ergenekon paşasının, biz özgürlükçü bir anayasa istiyoruz."

 

TMY uygulamalarına dikkat çeken Kürkçü, "Özgürlükçü bir anayasa yapılacaksa, KCK tutukluları serbest bırakılacak. PKK lideri Abdullah Öcalan'a kendini ifade alanı tanımlanacak" dedi. İmralı'da kesintiye uğrayan görüşmeleri anımsatan Kürkçü, "Bu gizli görüşmeleri bırakın. Çıkın ortaya açıkça konuşun, tartışın. Madem savaş istemiyorsanız, o zaman savaştığınızla el sıkışın, görüşün" diye konuştu.

 

TUNCEL: İNADINA DEVRİM, İNADINA SOSYALİZM

İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, 21 ilde kongrenin kurulduğunu belirtti, "AKP faşizmine karşı direnen merkezin burası olduğunu ifade ettik. Ancak biz daha da büyümek, Türkiye'nin tüm muhalefet bileşenlerini birleştirmek istiyoruz" diye konuştu.

 

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, İbrahim Kaypakkaya ile Diyarbakır Cezaevi'nde bedenlerini ateşe veren 4 Kürt siyasi tutukluyu hatırlatan Tuncel, "Onlar asla ve asla faşizm karşısında diz çökmediler. Bu gelenek bizim geleneğimizdir. Bu geleneği sahiplenerek, halklarımızın eşitlik, özgürlük ve barış talebini gerçekleştirmek için yola çıktık. HDK Türkiye'de yaşayan tüm halkları özgürleştirme zeminidir. Tüm halkların eşitlik ve özgürlük talebini birlikte gerçekleştireceğiz" diye konuştu.

 

BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel son olarak, "AKP bizden korkuyor. Sosyalizmi itibarsızlaştırmak için birileri eliyle tartışmalar yaptırıyor. Biz ise, 'İnadına devrim, inadına sosyalizm' diyoruz" diye konuştu.

 

TÜZEL: ÖNCELİKLE ÇOK DİLLİ, ÇOK KÜLTÜRLÜ BİR ANAYASA

BDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel de, dünya üzerinde bütün halkların bir arayış içinde olduğunu belirterek, "Bizim ülkemizde de emekçiler bir arayış içinde. HDK de bu boşluğu doldurmak üzere yola çıktı" dedi. HDK'nin tüm emekçilerin mücadelesinin yanında yer aldığını belirten Tüzel, "İki günlük çalışmada önümüzdeki görevleri de konuşacağız. Öncelikle çok dilli, çok kültürlü bir anayasayı başarma mücadelesini de vereceğiz. Ortak ve bir arada yaşamanın yeni bir anayasası olacak" diye konuştu.

 

BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Dünyanın bütün dillerinde sizleri selamlıyorum" diyerek sözlerine başladı. Sırrı Süreyya Önder, anayasa çalışmaları ile ilgili olarak kendisinden önce konuşan bazı BDP'li vekillerin Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na 'boş komisyon' dediğini belirterek, kendisinin de bu komisyonda olduğunu hatırlattı. Anayasanın komisyonlarda yapılmadığını bilecek kadar tarih ve bilgiye sahip olduklarını aktaran Önder, yine de burada güzel işlerin yapılabileceğinin altını çizdi. Önder, "Bizim birincil öncelliğimiz, bu alanları siyaset alanlarına çevirmek, halklarımızın lehine değişikliklerin olmasına yardımcı olmak. Bize düşen savaş politikalarına set çekmek. En azından evrensel hukuk ilkelerine uygun bir anayasa yapılmasını sağlamak" ifadelerini kullandı.

Konuşması esnasında salonda bulunanlardan birisinin sandalyesinin kırılması üzerine ise Önder, "Eski kapitalistler daha haysiyetliydi, kaliteli sandalye yapıyorlardı" esprisi ile salondakileri güldürdü.

 

AHMET TÜRK: 'BU GİDİŞE 'DUR' DİYECEK TEK GÜÇ BURADADIR'

HDK 1. Genel Kurulu'nda söz alan DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, salonu Kürtçe selamladıktan sonra konuşmasına Türkçe devam etti. Türkiye'deki darbeler sürecine dikkat çeken Türk, "Ama özgürlük tutkusu o kadar güçlü ki, asla ve asla, halkın özgürlük tutkusu sindirilememiştir. Özgürlük, bir tohuma benzer. Biçildiğinde yeniden çıkar. Özgürlük tohumlarını toplu mezarlara bile gömseler buradan özgürlük yükselir. Buna yürekten inanıyorum" dedi.

 

Ortadoğu'daki değişim rüzgarlarının Türkiye'de de değişim yarattığını söyleyen Türk, "Değişime önderlik çok önemlidir. HDK'nin varlığı, barış ve özgürlük için de çok önemlidir. Bizler yıllardır özgürlük mücadelesi veren Kürtler olarak yanınızdayız" diye konuştu.

 

"Türkiye yıllardan beri vesayet rejimi altındaydı. Bunun tartışıldığı bir dönemdeyiz" diyen Türk, "Peki vesayet rejimi yerine yeni bir şey mi geliyor? Demokrasi mi kazanıyor? Tam tersine çok tehlikeli bir sürecin içine girdik. Bu hükümetin tutumu, faşist, ırkçı bir diktatörlüğü, Türkiye'de egemen kılmaya çalıştığını gösteriyor. Binlerce kişi cezaevlerindedir. Bu tehlikeli gidişe, faşist, ırkçı anlayışa dur diyecek tek güç buradadır" diye konuştu.

 

Kürtler ile devrimcilerin ortak mücadele etmesi gerektiğini belirten Türk, "Yan yana olmadan başaramayız" dedi.

 

Başkanlık tartışmalarıyla ilgili konuşan Türk, "Başkanlık bir sistemdir. Başkanlık sisteminde halkların yerel iktidarlarının yeri var. Valiler halk tarafından seçilir. Yönetim anlayışı tamamen değişir. Eğer siz başkanlık sistemiyle bunu gerçekleştirecekseniz, 'Evet' deriz. Ama, ırkçı faşist bir diktatörlük kuracaksanız, asla buna izin vermeyeceğiz" dedi. (ANF)