İbrahim Yaylalı / Demokrat Haber

Şırnak’ın Türkiye-K.Irak sınır köyü olan Roboski  köyünün yaylasında bulunan 15 no’lu sınır taşının olduğu bölgede 17’si çocuk olmak üzere 34 sivil, savaş uçaklarınca bombalanarak  yaşamlarını kaybetmişti.  Roboski yaylasında gerçekleşen bu saldırının alt-üst hiyerarşisi araştırılmış ve sorumlular ortaya çıktığı halde hiç kimse yargılanmamış ve Roboski dosyası takipsizliğe bırakılmıştı.

Otuz dört sivilin yaşamını kaybettiği saldırıda, Gülyazı alayının da sorumluluğu ortaya çıkmıştı. Sivil toplum örgütlerinin hazırladıkları raporda da, TBMM Uludere alt komisyonunun yaptığı çalışmada da belirtildiği üzere, Gülyazı alayının K.Iraktan gelen Roboski ve Bejuh(Gülyazı) köylülerinin önünü keserek katliam bölgesinde kalmaları sağlanmıştı. Çözüm sürecinin başlamasından sonra da defalarca Roboski köyünde bulunan 15 no’lu sınır taşının olduğu bölgede provokasyonlara girişilmiş fakat Roboski ve çevre köylerin sakinleri tarafından bu provokasyonlar  önlenmişti.

Roboski köylüleri bir çok kez protestolarını Gülyazı alayının önünde gerçekleştirmişti. Köylüler, Roboski katliamında sorumluluğu bulunan bu alayın köylerinden kalkması gerekliliğini vurgulamışlardı.

Gülyazı alayında bir haftadır hummalı çalışmalar olduğu gözlemleniyor. İş makinelerinin sürekli çalıştığı ve büyük iş kamyonlarının yoğun gidip geldiği köylüler tarafından aktarılıyor. Köylülerin yoğun tepkisine rağmen Gülyazı alayı bir yere gitmediği gibi, son süreçte ivme kazanmış olan olan yeni kalekolların yapımı ve eski karakolların yenilenmesi ihalesine dahil olduğu, yükselen dört devasa kule  ve iki bina ile ortaya çıkmış oldu.

Gülyazı Alayındaki bu hararetli çalışmalar (ek bina ve kulelerin yapılması), köylüler tarafından savaş sürecine hazırlık diye yorumlanırken, yapılan bu çalışmalar büyük tepkilere neden oluyor.