İçişleri Bakanı Muammer Güler, gerekli şartların oluşmamasından dolayı çözüm sürecinde ikinci aşamaya henüz geçilmediğini söyledi.

Güler, Somali İçişleri Bakanı Abdülkerim Hüseyin Guled ile makamında bir araya geldi.

Görüşme öncesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Güler, bir gazetecinin çözüm sürecinde gelinen son duruma ilişkin sorusu üzerine, süreci bütün sonuçlarıyla dikkatle takip ettiklerini belirtti.

Süreçte birinci unsurun silahlı grupların sınır dışına çıkmasıyla ilgili olduğunu hatırlatan Güler, "Elbette bu konuda tümüyle bir çekilmenin olmadığı şu anda tespit ediliyor ancak bazı grupların hareket halinde oldukları da biliniyor, ifade ediliyor. Bunu izliyoruz" ifadesini kullandı.

Süreçte ikinci aşamaya gelinip gelinmediğine ilişkin soruyu yanıtlayan Güler, şöyle konuştu:

İKİNCİ AŞAMANIN ŞARTLARI OLUŞMADI

"İkinci aşamaya geçilmiş değil. Çünkü ikinci aşamanın şartları oluşmuş değil. Ancak çözüm süreci ile ilgili toplantıları sürdürüyoruz. Bu konu sadece bizim partimizi veya sadece hükümetimizi ilgilendiren bir konu değil. Uzun yıllara dayanan, çözümlenmemiş, derinleşmiş sorunların çözülmesine yönelik bir adımdır. Tabii ki bu süreçte herkesin üzerine düşen sorumluluğu da sağduyu ile sorumluluk anlayışı içerisinde yerine getirmesi gerekmektedir. Sürecin başarısı, herkesin menfaatinedir. Her kim, bu süreci kendi dar ajandası için sabote etmeye kalkarsa bundan en çok kendisi zarar görür. Çözüm süreciyle oluşan bu huzur ortamı, çatışma ve şiddetten nemalanan çıkar gruplarının da oyununu bozar niteliktedir."

Bakan Güler, şöyle devam etti:

"Elbette ki bu süreç, hiç kimsenin hukukun dışına çıkma ve bu ülkenin devlet sistemini yok sayma gibi bir lüksü barındırmamaktadır. Bunu elbette dikkatle izlememiz lazım. Çözüm sürecini 'alternatif devlet yapılanması' gibi algılamaya çalışanların veya böyle bir süreci inşa etme çabalarının da bir aracı olarak görmemek lazım. Devletin meşru güvenlik güçleri vardır. Hukuk sistemi vardır. Bunun dışına çıkan hukukun bu konudaki yaptırımlarıyla karşı karşıya kalır. Bu konuda biz de dikkatimizi sürdürüyoruz. Halkımızın çözüm sürecine olan inancı ve güveni her geçen gün artmaktadır. Hiç kimsenin bu güveni istismar etmeye hakkı yoktur."

BİBER GAZI SORUSU

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 2007'de İzmir'deki 1 Mayıs olaylarında polisin biber gazı kullanımıyla ilgili insan hakları ihlali değerlendirmesine ilişkin görüşü sorulan Bakan Güler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının spesifik olarak olay itibarıyla verilen kararlar olduğuna dikkati çekti. Bunun polisin zor kullanma yetkisini ortadan kaldıran bir karar olmadığını ifade eden Güler, "AB müktesebatının tamamında ve bütün dünya ülkelerinde polisin zor kullanmasına ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Dünyada zor kullanma yetkisi olmayan tek bir güvenlik gücü, tek bir polis gücü yoktur. O anlamda değerlendiriyoruz" diye konuştu.

Bu yetkinin yanlış veya orantısız kullanmayı içermediğine de işaret eden Güler, şöyle devam etti:

"Bununla ilgili bir yanlış kullanım varsa şu anda olduğu gibi iddialar, tespitler, televizyonda veya sosyal medyada yayınlanan, bize intikal ettirilen olaylarla ilgili olarak biz, gerekli araştırmaları, soruşturmaları yapıyoruz. Söylediğiniz olay, spesifik bir olayla ilgilidir. Polisin genelde zor kullanma yetkisini ortadan kaldıran bir karar değildir. AB müktesebatı, biber gazı dahil birçok argümanı kapsamaktadır. Olaylara göre, olayların şekline göre, oradaki polis amirinin takdiri ile polisin bedeni kuvvetten başlayarak su, biber gazı, darbe etkili mermi kullanımına kadar değişik argümanlarla meydana gelen kanunsuz olayları önleme yetkisi vardır."