Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Referandumda ‘hayır’ oyu kullanacakları PKK’li ilan eden Erdoğan, “Hayır diyenlerin bu ülkede dikili bir ağacı yok. Adam Kandil'de. Kandil'de ne yapıyorlar? Bizim pırlanta gençlerimizi kandırıp götürüyorlar. Veriyorlar silahları. Şehre gönderip terör estiriyorlar. Bunlar 'hayır' diyor. Ana muhalefet lideri 'ülkeyi bölecekler' diyor. Ülkeyi bölenler belli. Sen bunlarla beraber hareket ediyorsun.'Hayır' diyen PKK'dır, Kandil'dir” ifadelerini kullandı.

Gensoru’nun iktidarı tehdit ettiğini savunan Erdoğan, “Gensoru, şimdiye kadar iktidarları tehdit etmiştir. Artık böyle bir tehditle karşı karşıya olunmayacak. Artık daha rahat yürüme imkanı sağlanacak” dedi.

Sputnik’in haberine göre, Erdoğan'ın bir televizyon programında açıklamalarda bulundu.

Türkiye'de 103 bin seçmene 1 milletvekili düşüyor. Diğer ülkelerde bu sayının çok daha düşük olduğunu görüyoruz. 600 milletvekiline 'fazla' demek, dünyayı takip etmemenin en açık, net alametidir.

18-25 yaş arasında ülkemizde 7 milyonun üzerinde genç var. Bu kaliteyi biz yok farz edemeyiz. 15 Temmuz gecesi Türk gençliğinin ne olduğunu gördük, ben gençliğimize inanıyorum.

Beş yılda bir seçimler olacak. Seçim günü geldiğinde halk 100 bin imzayla aday gösterebilir. Halkın bugüne kadar böyle bir yetkisi yoktu.

'GENSORU İKTİDARLARI TEHDİT EDİYOR'

Gensoru, şimdiye kadar iktidarları tehdit etmiştir. Artık böyle bir tehditle karşı karşıya olunmayacak. Artık daha rahat yürüme imkanı sağlanacak.

"Meclis'te herkes uyuyor" diyorlar. Ne olacak? Gensorularla bunalan hükümet, "bu kanunu çıkarmam" lazım diyor, sabaha kadar çalışıyor. Gensorularla kaybettiği vakti geceleri çalışarak halletmeye çalışıyor. Tarihimizde 484 gensoru verilmiş. Bunlardan 4 tanesi uygulamaya girilmiş.

'BAŞBAKAN-CUMHURBAŞKANI İKİLİĞİ OLMAYACAK'

Ana muhalefet liderine gönül veren vatandaşlara sesleniyorum: Artık Başbakan ve Cumhurbaşkanı ikiliği yok. Çok başlılık, çok seslilik yönetimde tehlikelidir.

(CHP lideri Kılıçdaroğlu'na) Bu ülkede tek adam varsa sensin. 7 seçimde de kaybetti ama hala partisinin başında. Batı'da bir kişi partinin başında durmuyor, hemen istifa ediyor yerine başkası geliyor. Tek adamlık diye bir şey yok. Bundan sonra 'milletin adamlığı' var.

'OHAL YETKİSİ CUMHURBAŞKANI'NA VERİLECEK'

Hala Bakanlar Kurulu yetkisinde olan OHAL, bundan sonra Cumhurbaşkanı'na veriliyor. Biz neden OHAL ilan ettik. Darbe girişimine maruz kalan ülkemizde biz niye OHAL ilan ettik? Çünkü bu FETÖ terör örgütü silahlı kuvvetlerimizin imkanlarını kullanarak milletin üzerine geldiler. Bunlar hangi merkez tarafından idare ediliyor? Bunları meydana çıkarmamız gerekiyordu. Mevcut yasayla bu olmazdı.

Hollanda'da OHAL kararını belediye alıyor. Bizde belediye böyle bir karar alabilir mi? Askeri mahkemeler kaldırılıyor. Bunların baktığı konulara artık sivil mahkemeler bakacak. Bu, AB'nin bizden beklediği bir karardı. Bu kararı da bu adımla birlikte uygulamaya sokmuş olacağız. Artık askeri mahkemeler-sivil mahkemeler çift başlılığı kalkmış olacak. Disiplin mahkemeleri devam edecek.

HSYK üye sayısı 22'den 13'e düşüyor. 4 üyesini Cumhurbaşkanı, 7 üyesini Meclis seçiyor. Ana muhalefetin başındaki zat hepsini Cumhurbaşkanı belirleyecek diyor.

'ALMANYA'DA TERÖR FAALİYETİ YÜRÜTÜLÜYOR'

Ana muhalefetin başındaki zat Alman devlet televizyonuyla birlikte çalışıyor.

Bölücü terör örgütüyle de birlikte çalışıyorlar. Almanya'ya 'hayır' kampanyası yapanlar gittiği zaman, en uygun yerler onlara tahsis ediliyor. Örgüt liderinin posterlerinin olduğu organizasyonlar yapılıyor. Berlin'in ortasında çadır kuruyorlar. Orada para topluyorlar. Oralardaki Türk işadamlarını haraca bağlamışlar. "Sen Kürtsün, o zaman gereken desteği vereceksin" diyorlar.

Hayır demek bölücü terör örgütüne destek vermektir. Kandil ne diyor? Hayır diyor. Hayır demek, bunlarla beraber aynı istikamette yürümek demektir. Evet kampanyasını sürdürenlerin derdi, bu ülkeyi kalkındırmaktır.

'YENİ DÜZENLEME DİNAMİK VE DÖNÜŞÜMCÜ'

Ana muhalefet lideri diyor ki, yetkileriniz elinizden alınıyor. Hükümeti seçme yetkisi doğrudan millete veriliyor. Milletvekilleri ikide bir erken seçime falan gidemeyecek. Beş yıl. Bu, istikrarı getirecek. İstikrar bir ülkede olursa, o ülke sıçrar.

Milli egemenlik bu düzenlemede esastır. Egemenlik neyi gerektiriyorsa onun gereği yapılıyor.

Dinamik ve dönüşümcü bir modele kavuşuyoruz. Karar alma süreçleri çok seri, dönüşümcü bir yapısı var. Bir yerde tıkanma varsa hemen aşmak için. Bürokratik oligarşiden çok çektik. Başkanlık sisteminde bürokratik oligarşi oluşamayacak. Çünkü güçlü bir başkanlık sistemi var. Gereğini yapar, yoluna devam eder.

Buradaki liderin üç şeye dikkat etmesi lazım. İstişare mekanizması, adil olmak ve emaneti ehliyet ve liyakat sahibi olanlara vermek. Bu üç unsuru başaramazsa gidicidir.

Cumhurbaşkanı neyle geliyor? Yüzde 50 artı 1. Geçmişte yüzde 15 ile yapanlar oldu. Burada istikrar yakalayabilir misiniz? Hep koalisyonlar kuruldu ve koalisyonlarla bu ülke duman oldu.

'KANUN YETKİSİ YASAMAYA AİT'

Güvenoyunun kaynağı doğrudan halk. Parlamento değil. Halk "sen artık gidicisin" diyecek. Bakan atananın milletvekilliği sona erecek. Yasamanın yürütme üzerindeki denetimi daha etkin. Kanun teklif etme yetkisi sadece yasamaya ait. Bütçe dışında. Bütçede Cumhurbaşkanı'nın yetkisi var. Gazi Mustafa Kemal Atatürk de partili Cumhurbaşkanı'ydı.

'DİKİLİ BİR AĞAÇLARI YOK'

Hayır diyenlerin bu ülkede dikili bir ağacı yok. Adam Kandil'de. Kandil'de ne yapıyorlar? Bizim pırlanta gençlerimizi kandırıp götürüyorlar. Veriyorlar silahları. Şehre gönderip terör estiriyorlar. Bunlar 'hayır' diyor. Ana muhalefet lideri 'ülkeyi bölecekler' diyor. Ülkeyi bölenler belli. Sen bunlarla beraber hareket ediyorsun.

'Hayır' diyen PKK'dır, Kandil'dir. Bu ülkede kan gövdeyi götürsün diye çalışanlardır. FETÖ terör örgütüdür. FETÖ ile berabersin, hala "Yenikapı ruhunu ben temsil ediyorum" diyorsun.

Ben ülkemi şirket yönetimi anlayışıyla yönetmek istiyorum derdim. Çünkü pratik olmanız lazım. Süratle karar almak lazım.

(Terörle mücadelede yeni düzenlemede ne gibi değişiklikler olacak?) Terörle mücadelede çok farklı bir konuma geldik. Askerimizin de, polisimizin de, korucumuzun da alnında öpüyorum. Akla hayale gelmez, şehadeti hedefleyerek bu operasyonları yaptılar

Suriye operasyonumuz aynı şekilde devam ediyor. Minbiç'e yönelik çalışmalar devam ediyor. Putin'le gerekli görüşmeleri yaptık. Temennimiz odur ki, Minbiç'te de terör örgütü burayı terk eder ve buranın kendi halkı yerleşir ve barış zeminini yakalamış oluruz. Artık bizler, arazide varız, masada varız. Başkanlık sisteminde bu güç daha da artmış olacak. Artan güçle bu operasyonları çok daha çabuk yapacağız.

(Özerklik ilanları) Bunların hepsi hikaye. Kendilerine göre blöf yapıyorlar. Türkiye'nin onayı olmadan bir adım bile atamazlar. Adım adım takip ediliyor. Kendilerinin bitişleri geldiği için, onlara güvenenlere tatmin verebilmek için yapıyorlar. Yok böyle bir şey.

(Esad'ın PKK'lılara asker kimliği verdiği iddiaları var.) Onlar PKK'nın düşük çocuklarıdır. Sadece kimlik değil, parasal destek veriliyor. Maaş bağlıyorlar. PYD de, YPG de öyle. Silah desteği geliyor. Koalisyon güçleri maalesef bu noktada çok ciddi açıklar verdiler. 16 Nisan'dan sonra koalisyon güçleriyle yapacağımız görüşmelerin de çok farklı bir anlamı olacaktır.

‘DENİZ YÜCEL AJAN TERORİST’

Sayın Merkel. Niye siz adaletin tesisi için bu terör örgütü mensuplarını ülkenizde saklıyorsunuz? Niye bir şey yapmıyorsunuz? Söylediği laf şu: Yargı bağımsızdır.

Kendisi hemen tuzağa düştü. Sözde bir gazetecileri vardı. "Bizim gazetecimiz şu anda bu ülkede konsoloslukta duruyor." Halbuki konsololukta durmuyor, tam bilmiyor. "Bunu artık bıraksanız" diyor. "Önce yargıya çıkacak" dedik. "Gazeteci zaten" dedi. Bakın dedim, siz kendi ülkenizde 4500 teröristle ilgili böyle diyorsunuz. Bu adam ajan terörist çıktı tutuklandı. Adam ajan terörist. Onun için sahip çıkıyorlar zaten. Buradan geri adım atamadılar. Bu işleri bugüne kadar Diyarbakır'da çok sürdürdüler. Bu adamı Tarabya'da köşkte sakladılar 1 ay boyunca. Fırsatını bulabilseler kaçıracaklardı. Tutuklandı. Böyle bir ajan teröristine Şansölye sahip çıkarsa, soru işaretiyle bakarım. İstediğin kadar Hollanda'nın yanında yer al. Sayın Merkel, teröristlere destek veriyorsun.

(Merkel'e) Teröristlerin 'hayır' kampanyasına destek veriyorsun. Soydaşlarıma sesleniyorum: Hayır kampanyalarına destek verenlere değil, Türkiye sevdalısı kim varsa desteğinizi onlara verin. Türkiye düşmanlarına vermeyin.

HOLLANDA İLE GERİLİM

Hollanda'dakilerden birisi tam manasıyla ırkçı. Ülkemizi terk edin diyor. Sen kimsin yahu? Bu insanları oraya sen mi getirdin?

Bunların biz ne olduğunu biliriz. Bir İsviçre gazetesinde atılan başlık çok manidar. Ama seviniyorum, bunlar Türkçe öğreniyorlar. Doğru söylüyor. Diktatörlüğüm yok ki. Bu, tersten okursanız 'evet' demektir.

Ne kadar atları varsa, itleri varsa topladılar. Köpekler Hüseyin kardeşimizin baldırını ısırdı. Demir coplarla aldıkları darplar var. 17 gözaltı yaptılar. Bunların gerçek yüzünü gösteriyor. Orada at izi, it izine tam karıştı. Batı'nın gerçek yüzünü gösteriyorlar. Almanya'nın Şansölyesi de Hollanda'nın yanında yer alıyor. Sana yazıklar olsun. Demek ki aynı kafada.

Bunların bir huyu vardır cevap vermezler. Sanki duvara konuşuyorsun. Oradaki vatandaşım bakanlarıyla yan yana olamamanın da sıkıntısını çektiler. Sesleri (Bakan) Fatma hanım duyuyor. Bir terbiyesizlik daha oluyor: Diyorlar ki, kendi arabanla gidemezsin. Biz araba vereceğiz. Ablasıyla beraber, alıyor iki goril. İki goril götürüyor. Alman sınırına götüreceğiz diyorlar ama bir karakola götürüyorlar. Orada iyi niyetleri depreşiyor. Size çay kahve ikram edebiliriz diyorlar. Fatma Betül kardeşim, sizin çayınızı kahvenizi içmeyiz, bekleyeceğiz diyor.

'SURİYELİLERDEN OY HAKKINA SAHİP OLANLAR ÇOK AZ'

Özellikle şunu ortaya koymakta fayda var: Bu olay bir rejim meselesi değil. Bizde rejim 1923'te ilan edilmiştir. Bu rejim değişmez. 150-200 yıldır devam eden bir sistem mücadelesi vardır. Yönetim sisteminin daha verimli hale getirilmesidir. Parlamenter sistemin bize ne kazandırdığı ortadadır. AK Parti iktidarından önce koalisyonlar ortadadır.

(Suriyeli sığınmacılar) Kardeşlerimizden oy kullanma hakkına sahip olanlar yok denecek kadar az.