HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Bursa Merinos Parkı'nda gerçekleştirdiği mitinge katıldı. Burada konuşan Demirtaş, Şırnak İdil'de seçim çalışmaları yürüten HDP'lilere Hür Dava Partisi (Hüda-Par) üyelerinin saldırısının ardından çıkan olaylarda iki kişinin yaşamını yitirmesine değinerek, "Tahrikler, provokasyonlar yapmak için son bir haftayı kendi çıkarları için kullanmak isteyenler olabilir. Bu nedenle çalışma yürütürken çok dikkatli olun. Siyasi rekabet parti yöneticileri arasında olur, siz sokakta kardeşçe, el ele kol kola seçim çalışması yürütün," dedi.

Demirtaş'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"TÜRKİYE, 8 HAZİRAN SABAHI HDP'NİN GÜNEŞİYLE AYDINLANACAK"

"Eminim ki sizlerde çok büyük bir heyecanla önümüzdeki bir haftayı, 7 Haziran'ı iple çekiyorsunuzdur. Çok zorlu, sıkıntılı, zahmetli dönemlerden geçerek büyük fedakârlıklarla HDP'yi var edip, Türkiye'nin umudu aline getirmek kolay olmadı. Her karanlığın bir aydınlığı, her gecenin bir sabahı, her yokuşun bir çıkışı olacaktır.Türkiye 8 Haziran sabahı AKP'nin ampulünün yaydığı karanlıktan kurtulup HDP'nin güneşiyle aydınlanıp, ısınacak."

'YA DİKTATÖRLÜK YA ÖZGÜRLÜK'

"Bu seçimde sizlerin önüne getirilecek olan oy pusulasına siyasi partilerin değil özgür geleceğinizin tercihi olacak. Ya diktatörlük ya da özgürlük arasında bir tercihte bulunacaksınız. Sadece sizleri değil doğmamış çocuklarınızı da ilgilendiren, kaderini belirleyecek olan bir seçim süreci. O nedenle çok hassas davranmalısınız. 13 yıldır devleti yöneten AKP'nin yaptığı hatalar nedeniyle halktan bir kırmızı kart görmesi lazım. HDP'nin, muhalefetin yaptığı uyarıları dikkate almamanın bir cezası olmalı. Ne kadar büyürsen devletin içinde o kadar alçak gönüllü olman lazım. Ama bunlar halkın verdiği oyla yükseldikçe kendini padişah, sultan zannetmeye başladılar."

'DUBLE YOL YAPTINIZ, DUBLE YOLSUZLUĞU DA YANINDA YAPTINIZ'

"Hizmet adı altında duble yol yaptınız, duble yolsuzluğu da yanında yaptınız. Havaalanı yaptınız ama hırsızlığın da önünü açtınız. Yaptığınız her ihalenin bir payı var. Yüzde 10. O ihalenin yüze 10 payını götürüp onların dediği yapacaksınız, öyle o ihaleyi alacaksınız. Yani devletin parasının yarısı rüşvete, hırsızlığa ayrıldı, yarısı yola köprüye. Bunları çamur at izi kalsın diye söylemiyorum. İki yıl içinde yüzlerce trilyon kazanmış genç müteahhitler var, tanıyorum. Üç yıl önce araba alacak parası yoktu, şimdi yüzlerce trilyonluk servet sahibi olmuş. Nasıl olmuş, baraj ihalesi, köprü ihalesi. Bu kadar para kazanıyorsa bir müteahhit, orada bir terslik var. Alın teriyle kazanılacak paralar değil bunlar. Bu nedenle yıllardır uyarıyoruz. Yanlış yapıyorsunuz, kul hakkı yemeyin, asla affı yoktur bu dünyada da öbür dünyada da hesabı sorulur bunların diyoruz. Ama bunlar hem vatandaşı hem de haşa Allah'ı kandırırız diyorlar. Şimdi baktılar ki halk bunların ne mal olduğunu anladı korkmaya,panik yapmaya başladılar."

'BUNLARIN NE MAL OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI'

"Mahkemeye yolunuz düşerse içiniz rahat ediyor mu? İsmi adalet sarayı ama AKP'nin hukuk komisyonları gibi çalışıyorlar. Kendinden yana olmayan hakimi, savcıyı tasfiye ettiler. Hakim, savcı alırken soruyorlar, 'AKP'li mi?'AKP'li olmayanı almıyorlar. Adliyeyi bu hale getirdiler, medyayı teslim aldılar. AKP rozeti takmayan akademisyenleri akademisyen bile saymıyorlar neredeyse. Bir toplumda adalet olmazsa, devlette adalet duygusu ortadan kalkmışsa o devlet çökmüştür. İsmi adalet ve kalkınma ama bu parti kalkınmayı yolsuzluğa, hırsızlığa, rüşvete dönüştürmüş, adaleti de tabelada bırakmıştır. Bunların ne mal olduğu ortaya çıktı"

'BUNLARIN ZULMÜNDEN KURTULMAYA 7 GÜN KALDI'

"Koskoca Cumhurbaşkanı yanına Bilo'yu da almış ülkede şehir şehir dolaşıyor, HDP'yi baraj altında bırakacak kirli kampanyayı yürütüyor. Bunlar kul hakkını bilselerdi sizin, bizim paramızla seçim kampanyası yürütmezlerdi. Aylardır uyarıyoruz. Biz helal etmiyoruz kendi payımızı. Ve buradan bir kez daha bu suça kimse ortak olmasın diye çağrı yapıyoruz. Ülkenin Başbakanı suç işleyen Cumhurbaşkanına gıkını çıkaramıyor. Yav biliyoruz sen de inanamıyorsun. Sormak istiyoruz Davutoğlu'na, 'Sen cumhurbaşkanından gerçekten korkuyor musun? Niye çıkıp, 'Sana verilen yetkiyi bu şekilde kullanamazsın' diyemiyorsun. Diyemez, çünkü kendisi atanmış, seçilmemiş ki. Stajyer memur gibi. O nedenle kendini atayan cumhurbaşkanına ses çıkaramıyor. 7 Haziran'dan sonra ne olacağı belli olmayan, bu kadar iradesiz, Bakanlar Kurulu'nu bile kendisi toplayamayan Ahmet Davutoğlu ülkeyi nasıl yönetecek. Kendisinin çekiği bu zulme bizim yüreğimiz dayanmıyor. Ey cumhurbaşkanı biz Ahmet Davutoğlu'nu sana ezdirmeyiz. Onu kurtaracağız merak etme. Onun zulmünden seni kurtaracağız merak etme hocam. Bunların zulmünden kurtulmaya 7 gün kaldı. HDP umut güneşi olarak Türkiye'nin 81 ilinde doğacak. Yeter ki sabırlı olun."

HÜDA-PAR İLE HDP ÇATIŞMASI

"Büyük bir acıdır. Bütün halkımızı bu konuda dikkatli olaya davet ediyorum. Koltuklar, makam hiçbir zaman insan canından daha kıymetli değil. Hangi parti olursa olsun Hüda-Par olur, başka bir parti olur. Tahrikler, provokasyonlar yapmak için son bir haftayı kendi çıkarları için kullanmak isteyenler olabilir. Bu nedenle çalışma yürütürken çok dikkatli olun. Siyasi rekabet parti yöneticileri arasında olur, siz sokakta kardeşçe, el ele kol kola seçim çalışması yürütün. Kimse bizim düşmanımız değil. Bu konu çok hassastır. Bizim yollarda olmamızın nedeni barıştır. Meclisin turuncu, ceylan derisi koltukları onlar için insan canından değerli olabilir ama bizim için insan canı, insan yaşamı kutsaldır" ifadelerini kullandı.

SANDIK GÜVENLİĞİNE VURGU

"Genç arkadaşlarım özellikle parti teşkilatlarımıza giderek başvuru yapın. Müşahit gözlemci olarak yazdırın. Oyların nasıl korunacağını öğrenin. Resmi sonuçları alıncaya kadar görev başında olun ki; bütün bu çalışmanın bu kıymetli emeğin sonucunu da netleştirmiş olalım" dedi. Avrupa'da oy kullanma işlemlerinin devam ettiğini hatırlatan Demirtaş, "Oy kullanmamış olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına sesleniyorum. Lütfen bir oyun ne önemi var demeyin sandığa gidin o bir oyu verin. Belki barajı yıkacak olan sizin oyunuzdur. Halkınızdan barış ve kardeşlik mücadelesinden o bir oyu esirgemeyin." (DİHA)