HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sokağa çıkma yasaklarına ilişkin, “Bugün Yüksekova’da yürütülen savaşın sebebi hendek ve barikat değildir, Yüksekova‘nın Türkiye’ye uzattığı barış elidir” ifadelerini kullandı.

Selahattin Demirtaş, Hakkari HDP Olağanüstü İl Kongresinde konuşuyor.

Zeki Dara’nın Yüksekova haber’de yer alan haberine göre, Demirtaş’ın konuşmasından satır başları şöyle:

Hakkari'de olmaktan gurur duyuyorum. Kendi topraklarımızda AKP hükümetinin başlattığı savaşın ağırlığı altında kongremizi gerçekleştiriyoruz.

Ankara'da Erdoğan ve Davutoğlu şebekesi, HDP'nin Türkiye'ye uzattığı barış elini tutmak yerine, 7 Haziran'dan bu yana bir vahşet politikalarına imza attılar.

Davutoğlu, faşizmin sloganını haykırıyor. Tek dil, tek millet faşizmin sloganıdır. Davutoğlu ve Erdoğan yıllardır aynı sloganı tekrar ediyorlar. Siz tek dil, tek millet deyince Türkiye partisi olmuyorsunuz, faşizmin temsilcisi oluyorsunuz.

Bugün Yüksekova’da yürütülen savaşın sebebi hendek ve barikat değildir, Yüksekova‘nın Türkiye’ye uzattığı barış elidir. Biz bu yöntemlere direnirken, bunlar Kasampaşa’da top oynuyorlardı.

AKP ve bütün sistem partileri, burada sistem partilerine döndü. Asla bildiklerimizden, inandıklarımızdan vazgeçmedik.

Evdeki hesapları çarşıya uymayacak. Bu defa Kürt halkının tamamını terörist ilan edip, kendi anavatanlarında köle etmelerine izin vermeyeceğiz.

Biz kimseyi tehdit etmiyoruz, asla savaş naraları atmadık. Biz sadece bize bunu yapanlara karşı direndik. Zulme karşı direniş meşrudur. Zulmün karşısında teslim olmak, diz çökmek onursuzluktur.

Bizi tehdit edenlerin en az bizim kadar, halkımız kadar cesur olması gerekir. Bu faşizm kendi korkusunda boğulacaktır. Müzakere masası devrilmesin diye her türlü fedakarlığı yaptık.

Biz af isteyecek bir hata yapmadık, barış istemek acizlik değildir.  Biz AKP'nin atanmış memurları değiliz, halkımızın seçtiği hizmetkarlarıyız.  Faşizmi yeneceğimiz gün çok yakındır.  Bunların İslam ile hukuk ile hiç alakaları yok. Bu yüzden ahlaksız bir siyaset izliyorlar.

 Bir kadın, bir anne 45 çocuğa tecavüz edilmesinde tek derdi Ensar Vakfı. Siz ne ara bu kadar ahlaksız, vicdansız oldunuz. Para, güç sizi insanlığınızdan çıkarmış.

Ölmüş kişilerin cenazelerini yaktınız, yetmedi cenazeyi çıplak halde medyaya servis ettiniz. Yetmedi, panzerin arkasına bağlayıp sürüklediniz. Her türlü ahlaksızlık sizde.

AKP her türlü vahşeti, terörü besleyen bir yapı olmuştur. Biz, pisliklerini teşhir ettiğimiz için hedefteyiz. Bunun için bedel ödemekten onur duyarız. Bize gönderdikleri o fezlekelerin hepsi onur ve şeref madalyasıdır. Çok şükür tek bir vekil arkadaşımın yolsuzlukla, hırsızlıkla ilgili fezlekesi yok.

‘KÜRT HALA BU ÜLKENİN ZENCİSİDİR’

 Zor günler biliyorum ama çabuk geçecek. Bedel ödenecekse biz ödeyeceğiz ama küçük çocuklarımız özgür yaşayacak.

 Biz artık ikinci sınıf yurttaş olmak istemiyoruz. Kürt sorununu çözdük diyorlar, yalan. Kürt halen bu ülkenin zencisidir. Kürdün çocuğu kendi dilinde eğitim göremiyor. Kürdün kendini yönetmesi yasaktır. AKP Kürdü olabiliyorsanız yönetici olabiliyorsunuz.

Osmanlı'da, Selçuklu'da buranın adı Kürdistan'dı. Kürtçe eğitim vardı. Siz yasakladınız. Kürdistan demek suç değildi. Köyün, kasabanın, çocuklarının ismini değiştirdiniz.

Hakkari ve ilçeleri için önemli projelerimiz var. Barışımızı sağlayıp kendi sorunlarımızı çözeceğiz. Kendi öz yurdumuzu terk etmeyeceğiz.