Diyarbakır'da konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, özerklik projesini Belediyelerde artık fiilen hayata geçme aşmasına geldiklerini belirterek, “Biz artık bütün kentin kaderini sadece bir belediye başkanının iki dudağı arasına bırakmıyoruz, kentin kaderini tüm halk belirleyecek. Artık anadilimizle hizmet alma aşamasına geldik. Biz bunu yaparken devletten asla bir şey beklemeyeceğiz” dedi.

Diyarbakır’da Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Kültür ve Kongre Merkezinin temel atma ve açılış töreni görkemli bir şekilde gerçekleşti. Temel atma törenine BDP Eş Başkanı Sehattin Demirtaş, DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, BDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayları Gültan Kışanak, Fırat Anlı, BDP yöneticileri çok sayıda STK temsilcisinin katılımı ile gerçekleşti.

KREDİLER AKP’YE SORGUSUZ SUALSİZ VERİLİYOR

Temel atma töreninde konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’de bütün belediyelerin imkanlar dahilinde hizmet ürettiğini belirten Demirtaş, “Fakat BDP’li belediyelerde olan ve diğerlerinde olmayan bir fark var. BDP anlayışında Belediyeciliğe sadece kaldırım ve yol yapmak olarak görmüyoruz. Bizler yerinden yönetmenin bir aracı olarak belediyeleri yeniden inşa ettik ve hizmetlerimizi bu anlayışla yaptık. Başbakan Erdoğan ‘Bütün belediyeler eşit pay alıyor’ diyor. Bu bir çarpıtma ve iftiradır. İller bankasının kredileri AKP’ye sorgusuz sualsiz aktarılıyor. Biz ise kısmı bütçe ile belediye çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ve bizim bugüne kadar diğerlerinden farkımız hiçbir arkadaşımız hırsızlığa ve yolsuzluğa bulaşmadı. AKP’li biri 6 ay gelip bu kenti yönetse personel maaşını bile ödeyemez. Çünkü bunların hesabı rant ve yolsuzluk üzerine kuruludur. İşte BDP ile diğerlerinin farkı budur. BDP’li belediyelerin arkasında STK’lar, barış anneleri ve Seydaların duaları var. Bu belediyelerimiz devletin yılarca yapamadığını bir bir yapmaya çalışıyor” dedi.

ÖZERKLİĞİ İNŞA EDECEĞİZ

Asıl inşa edilmesi gereken projenin demokratik özerklik olduğunu belirten Demirtaş, “Özerklik projesine Belediyelerde artık fiilen hayata geçme aşmasına geldik. Biz artık bütün kentin kaderini sadece bir belediye başkanının iki dudağı arasına bırakmıyoruz, kentin kaderini tüm halk belirleyecek. Artık anadilimizle hizmet alma aşamasına geldik. Biz bunu yaparken devletten asla bir şey beklemeyeceğiz. Kendi kitaplarımızı çıkartıp çocuklarımıza okutacağız. Bu yapacaklarımız Anayasaya aykırı da değildir. Sadece yaşama hakkımıza sahip çıkıyoruz. Eşitçe yaşayalım anlayışı ile hareket ediyoruz” şeklinde konuştu.

DEĞERLERİMİZE DİL UZATANLARI ASLA AFFETMEYİZ

Birilerinin kendilerini faşizan yöntemlerle karşılaştırdıklarını kaydeden Demirtaş, “Bunlar partimize ve hakaret ve tehdit ederek sindirmeye çalışıyorlar. Bizi asla kimse tehdit edemez ve dize getiremez. Bu anlayışlar birlikte yaşamayı ortadan kaldırıyor. Biz kimseye düşman değiliz ve Allah’tan başka da kimseden korkmuyoruz. Herkes haddini bilmeli. Halkın on binlerce şehidinin yarattığı değerlere dil uzatanlar haddini bilmesi gerekir. Eleştiririz, sizde eleştirin ama değerlerimize dil uzatanları asla af etmeyiz. Bu anlayışın dışında başka bir anlayışa yer yok. Çözüm süreci ve Sayın Abdulah Öcalan’ın çağrılarının yer bulması için büyük çaba gösterdik ve bu süre zarfında bir çok şeyi yerine getirdik. Barış politikamıza rağmen halkımızın değerlerine saldırmak kabul edemeyeceğimiz bir durumdur” dedi.

POSTERLERİN İNDİRİLMESİ ÇÖZÜM SÜRECİNE ZARARDIR

Amed’de önceki gün kentin değişik yerlerine asılan ve mahkeme kararının ardından polisler tarafından sökülen Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarının yırtılmasına tepki gösteren Demirtaş, “Başkan Apo’nun posterini indiren zihniyet hukuksuz bir şekilde afişleri toplatmıştır. Bu yaklaşımı kesinlikle kabul etmiyoruz. Devlet Öcalan ile görüştüğünde hak oluyor da halk için bu neden hak olmuyor. Bu anlayışla barış ve müzakere yürütülebilir mi? Devlet şunu biliyor ki, Öcalan’ın tek bir çağrısı ile 1 yıldır tek bir insan ölmüyor ve çatışmalar bu dağlarda yaşanmıyor. Barışa saygınız varsa mimarına da saygı duyun. Kim bunun kararını veriyor, paralel yapı mı veriyor. Karar bize tebliğ edilmeden neden apar topar indiriliyor. Eğer bunları paralel yapı indirdiyse neden hükümet hesabını sormuyor ki, paralel yapı değil. Çünkü İçişleri Bakanlığının emrinde olan polisler bunu indiriyor. Hükümet bunun hesabını versin. İmralı’da fotoğraf serbest de neden billboardlara asmak yasak. Bunlar çözüm sürecine zarar veriyor. Postere tahammül göstermiyorsanız kiminle niye konuşuyorsunuz. Kararı veren anlayış bu kararı düzeltsinler. O afişlerin o şekilde indirilmesi hukuk dışı ve çirkin bir yaklaşımdır” şeklinde konuştu.

MEDYA ÖZGÜR OLMADAN TÜRKİYE DEMOKRATİKLEŞEMEZ

Başbakan Erdoğan’ın Gazete sahiplerini aradığını itiraf etmesine rağmen kimsenin buna tepki göstermediğini kaydeden Demirtaş, “Genel yayın yönetmenleri ya istifa etmeli ya da onurlu bir şekilde bu haksızlığa karşı gelmeliler. Aksini yapmayan kişiye gazeteci diyemezsiniz. Medya özgür olmadan Türkiye’de demokrasi inşa edilemez. Başbakan olup biten her şeyi cemaate bağlıyor, Türkiye’de bir çete varsa neden soruşturma açmıyorsunuz. Neden hiçbir savcı dava açmıyor. Çünkü o paralel yapıda AKP’nin yöneticileri var. 11 yıldır AKP ile Fethullah yapısı birlikte hareket etti.  Yöneticileri olduğu için soruşturma açılamıyor. Çünkü birlikte yolsuzluk ve rüşvet aldılar. Diyarbakır milletvekillerini ve üniversiteyi soruştursunlar. Sağlık, tarım ve eğitim alanlarındaki dosyaları baksınlar hepsinde usulsüzlük yaptığı görülecektir. Başbakanın saltanatı uzun sürmeyecek. İnşallah en yakın zamanda kaybeder ve halka bunların hesabını verir. Bunun da hesabını iktidara geldiğimizde biz soracağız” ifadelerini kullandı.

OY VERENLER DÜŞÜNSÜN

Oy kullanacak seçmenlere seslenen Demirtaş, “Herkes 30 Mart gecesi oyunu hangi partiye vereceğini düşünsün. AKP’ye çıkan her oyun anlamı ‘ben Roboski katliamını destekliyorum, köyümü yakıp yıkanları onaylıyorum anlamına gelir. Ama BDP’ye oy verenler rüşvete karşı, haksızlığa karşı, baskıya boyun eğmeden sizin anlayışını kabul ediyorum bu nedenle BDP’ye oy veriyorum anlamı çıkar. Ulusal birliğimizi korumak zorundayız. Halk bizden birlik ve beraberlik bekliyor. Tarih karşısında boynumuzun bükülmemesi için el ele verelim” dedi.

HALKA HİÇBİR ZAMAN MAHÇUP OLMADIK

Daha sonra konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, belediye başkanlık görevi yaptığı 10 yılık zaman dilimi içinde hizmet etmeni çabası ve gayreti içinde olduğunu belirterek, “Allah şahidimdir ki 10 yıllık süre zarfında halkımıza hizmet için çalıştık. Belediye başkanlık görevine gelirken ateşten bir gömlek giydik ve bu süre zarfında Diyarbakır halkına hiçbir zaman mahcup olmadık ve inşallah olmayacağız. 2009 yılında halkımızın huzuruna çıktığımızda 52 vizyon proje ile çıktık. Bugün buraya gelmemin nedenini sizinle hem helalleşmek, neler yaptığımızı sizlere anlatmaktır. Dicle Vadisi projesinin 1. Etabını tamamladık ve UNESCO yolculuğuna çıktık” dedi.

DİYARBAKIR HELAL ETSİN

En büyük hayalinin Amed’e hafif raylı sistemin gelmesi olduğunu belirten Baydemir, “Hafif raylı projemizin mastır planını A’dan Z’ye tamamladık. 1. Etabı her şeyi ile bitmiş durumda. Bu projenin maliyeti 250-300 milyon arasında. Kredi için İller bankasına başvurduk, bunun lobi çalışmaları devam ediyor. En kısa zamanda hafif raylı sistemin kurdelesini birlikte açacağız. 10 yıllık zaman diliminde birlikte çalıştığım herkese teşekkür etmek istiyorum. İhmal ettiğim aileme ve kentteki tüm yapılara teşekkür ediyorum. Diyarbakır halkı bizi helal etsin. Ben hakkım varsa halka helal ediyorum. Biliyorsunuz 3 tane 21, 63 eder. Arabamın plakasını 63 yaptım” şeklinde konuştu.  (ANF)