BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gündeme ilişkin konuları Dicle Haber Ajansı’na (DİHA) değerlendirdi.

Rojava’da yaşanan devrimsel gelişmelerin Kürdistan’ın diğer parçalarında yeterince karşılık bulamadığını söyleyen Demirtaş, DTK ile birlikte konuya ilişkin çalışmalar yaptıklarını söyledi ve "4 Ağustos'ta Ceylanpınar'da Serêkanîye'de büyük bir destek yürüyüşü yapılacak. Sınıra yürünülecek. Halkımız bu konuda çok duyarlı olmalı. Çok büyük güçlü bir destek ortaya çıkmalı. Çünkü Rojava devriminin manevi olarak desteklenmesi Rojava halkının en büyük beklentisidir" dedi.

KAPALI OLAN SINIR KAPILARI

Kapalı olan sınır kapılarına dikkati çeken Demirtaş, "Sınır kapılarının açılması konusunda görüşmelerimiz devam edecek. PYD ile Türkiye arasında yapılan görüşmenin bir sonucu olarak aslında sınır kapılarında bir engelleme olmaması lazım. Resmi olarak da üç sınır kapısının açılmasını bekliyoruz. Dışişleri nezdinde bu girişimlerimizi de sürdüreceğiz" diye konuştu.

"ELBETTE KÜRTLER DE KENDİ ÇAĞRILARINI YAPACAK"

"El Nusra Rojava'ya karşı seferberlik çağrısı yaparken elbette Kürtler de kendi çağrılarını yapacaklardır," diyen Demirtaş, "Kürt gençleri de Kürdistan'ın her bir parçasında Rojava'daki meşru savunmaya katılmak için üzerine düşen görevi yerine getirecektir. Biz de BDP olarak Rojava Kürdistan'ını Kürdistan'ın her tarafından güçleri Rojava'yı savunmak için harekete geçeceklerdir. Bu konuda yapılan seferberlik çağrılarını bizler de destekliyoruz. Oranın sahipsiz olmadığını herkese gösterilmelidir," dedi.

"TÜRKİYE EL KAİDE İLE EL NUSRA'YI DESTEKLEMEYECEĞİNİ AÇIKLADI"

Öcalan'ın bazı uyarıları ile uluslararası bazı güçlerin Türkiye'yi sıkıştırması ve El Nusra'nın gayri meşru bir şekilde YPG güçlerine yönelik saldırılarının Türkiye'yi zor durumda bıraktığını belirten Demirtaş, "Şimdi Türkiye bu kararlarını gözden geçiriyor. Resmi düzeyde biliyorsunuz açıklama yaptılar. El Nusra ile El Kaide'yi desteklemeyeceklerini açıkça belirttiler. Bununla ilgili bazı tedbirler alacaklarını düşünüyoruz. Umut ediyoruz ki Türkiye oradaki halkın öz yönetimini esas alan gelişmeleri esas alacak," dedi.

İKİ KRİTİK TARİH: 1 EYLÜL VE 15 EKİM

Öcalan'ın ailesiyle son yaptığı görüşmede belirttiği tarih ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Demirtaş, "Evet Sayın Öcalan iki tarihten bahsediyor. Biri 1 Eylül diğeri 15 Ekim'dir. 1 Eylül tarihi hükümetin demokratikleşme paketini bizlerle ve Sayın Öcalan ile ortaklaştırması gereken tarihtir. O zamana kadar ortak bir paketin en azından bizimle paylaşılmış, Sayın Öcalan'ın görüşlerinin alınmış ve nihayetinde son hali verilmiş bir paketin 1 Eylül'e kadar netleşmesi lazım. Bu çalışma 1 Eylül'e kadar yapılmazsa sürecin işlemeyeceğine dair güçlü bir kanaat oluşacak bizlerde. Dolayısıyla Sayın Öcalan o tarihten sonra süreci destekleme konusundaki tavrını gözden geçirecek. Eğer 1 Eylül'e kadar bir paket hazırlığı gerçekleşirse bu defa sonraki 45 gün içinde yani Ekim 15'e kadar bu paketin artık parlamentoda hayata geçmesi ve yasalaşması gerekiyor. O 45 günde bunlar gerçekleşirse 3. aşamaya geçmenin koşulları oluşur. Yok bu konuda gelişme olmaz, parlamentoya sunulmazsa veya adım atılmazsa Sayın Öcalan tekrar aynı kararı gözden geçireceğini söylüyor. Yani önümüzde iki ayrı tarih ve aşama var. Biri hazırlık 1 Eylül'e kadar, 15 Ekim'e kadar da pratikleştirme. Bu tarihleri hükümet biliyor. Hükümet bunların farkında. Gereklerini yerine getirip getirmeyeceğini yakından takip ediyor, izliyoruz. Hükümetle temaslarımızı sürdürüyoruz. Halkımız da her yerde 'Hükümet adım at' kampanyası çerçevesinde daha güçlü bir şekilde hükümetin adım atması konusunda zorlayıcı ve muhalefet tutumunu ciddi bir şekilde açığa çıkarmalıdır" dedi.

ÖCALAN’IN GAZETECİLERLE GÖRÜŞME TALEBİ

Öcalan'ın son görüşmesinde bir grup gazeteci ile görüşmek yönünde isteği olduğunu vurgulayan Demirtaş, "Sayın Öcalan sürece katkı sunabilecek ve bu konuyu takip eden bir grup gazetecinin görüşme yapmasını istiyor. Talebi budur. Basının kendisini ziyaretidir. O basın mensuplarının aracılığıyla kamuoyuna doğrudan mesaj vermek istiyor. Bu tamamen hukuka aykırı değil. İç hukuka uygundur. Bu konuda da hükümetin tartışma içinde olduğunu biliyoruz. DİHA dahil olmak üzere çeşitli kurumlar da başvuruda bulundu. Bu konuda Bakanlık değerlendirmelerde bulunacak. Biz de bir sonraki gidişimizde Sayın Öcalan'a bu gelişmeleri aktaracağız. Kendisinin bir beklentisi varsa onu da halkımızla paylaşırız. Ama şu anda Sayın Öcalan hiçbir gazetecinin ismini zikretmeden çözüm sürecine katkı sunabilecek, bu konuda sorunu anlayan bir grup gazeteci ile görüşmek istiyor. Bu talebi gerçekleşmediği sürece katkı sunma koşulları zorlaşıyor" ifadesini kullandı.

"HÜKÜMETİN TUTUMU GÜVEN VERİCİ DEĞİL"

Demirtaş, hükümetin şu ana kadar ortaya koyduğu tutum için "Umut veren bir tutum değil" yorumunda bulundu ve şunları söyledi:

"Biz kendilerini çok sert eleştirdik. Şu anda hükümet güven veren bir şekilde ikinci aşamaya başlamadı. Yani birinci aşama ile ilgili Sayın Öcalan'ın, KCK'nin ve Kürt siyasi hareketinin tutumu çok güven vericiydi, çok ciddiydi, meseleye bu temelde yaklaştılar. Gereğini yerine getirdi. İkinci aşamada bizde muhataplarımızdan aynı ciddiyeti bekliyorduk. Ama şu ana kadar bu ciddiyeti görmüş değiliz. Bu yaklaşım bu şekilde devam ederse kamuoyunun desteği azalacaktır. Hükümet de bu desteği kaybetmek istemiyorsa çözüm sürecini gerçekten çözümsüzlüğe götürmek istemiyorsa Sayın Öcalan'ın bu konudaki iyi niyetli uyarılarını dikkate almalıdır."

‘BDP’NİN GEZİ İLE OLAN BAĞINI KOPARMAYA ÇALIŞIYORLAR’

BDP'nin hiçbir milletvekilinin ve bileşeninin Gezi direnişine karşı olmadığını belirten Demirtaş, Kürt halkının, Kürt gençliğinin Gezi direnişinin içinde olduğunu belirterek, "Partimizde hem parlamentoda hem de dışarıda Gezi direnişiyle ilgili tutumunu her alanda net bir şekilde ortaya koydu. Sadece her seferinde şunu ifade ettik ve çarpıtılan kısmı bu oldu. Bir takım Ergenekoncu çevreler öncülük yapmak ve yönlendirmek istediler. Partimiz daha ilk günden onlara tavır koyarak, etkisizleştirdi. Bu partimizin aslında başarısıdır. Yani bu Gezi direnişinin ilerici, devrimci duruşundan faydalanmak isteyenlere karşı partimiz çok net bir tavır koyarak, sürecin ilerici bir çerçevede yürümesine katkı sundu. Ve en nihayetinde Gezi direnişinin başladığı günden bugüne kadar bu ilerici çizgisinden sapmadan devam etti. Biz bu anlamda Gezi direnişinin ortaya çıkardığı ruhun Türkiye'yi özgürleştirici bir ruh olduğunu biliyoruz. Elbette ki forumlar bizim de yakından takip ettiğimiz forumlardır. Arkadaşlarımız yerel düzeyde katılıyorlar, konuşmacı ve katılımcı oluyorlar. Ama bu konuda eğer, biraz daha kollektif bir örgütlenme çalışmasına gidilirse, BDP ve örgütlü yapılarının daha iyi katılması mümkündür. Bu konuda biz teşkilatlarımıza ve yapılarımıza gerekli uyarıları ve eleştirileri yapıyoruz. Yetmezlikler ve yetersizlikler olabilir ama bu kesinlikle Gezi karşıtı bir duruş değildir. Çarpıtmak isteyenlerin tamamı dikkat edin, CHP ve CHP kökenli kesimlerdir. Onlar özellikle BDP'nin Gezi ile olan bağını koparmaya çalışıyorlar. Çok bilinçli ve politik bir oyundur. Hiç kimsenin bu oyuna düşmemesi lazım. Gezi ile ilgili bizim duruşumuz nettir. Biz Gezi'nin içinde olmaya olmaya devam edeceğiz" dedi. Gezi parkında Taksim başta olmak üzere son derece güçlü etkinlikler yapıldığını, ancak Ankara'da "Ordu göreve", "Apo ve Erdoğan görüşmesine karşı sokağa çağrı" şeklinde bildiriler dağıtıldığını vurgulayan Demirtaş, "Bizim itiraz ettiğimiz kesimler bunlardı ve nitekim bunlar hemen eleştirimiz ve uyarlarımız üzerine etkisini yitirdiler ve öncülük yapamadılar. Kimse bunlar yoktur demesin biz gözlerimizle tanıklık ettik ve uyarılarımızı da o nedenle yaptık. Yoksa 'Gezi direnişi darbecidir, darbe amaçlıdır' falan gibi çarpıtılmış açıklamalar karşısında halkımız daha dikkatli olmalıdır. Bizim böyle bir duruşumuz olmadı" dedi.

‘METROPOLLERDE HDP İLE SEÇİMLERE GİRME TARTIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR’

Yerel seçimlere ilişkin şu anda Örgütlenme ve Aday Tespit Etme Komisyonları kurduklarını belirten Demirtaş, bu iki komisyonun 25 kişiden oluştuğunu söyledi. Demirtaş, toplumun değişik kesimlerinden temsilcilerin bu komisyonlarda olduğunu belirtti. Demirtaş, bir çok yerde halkın adaylarını ön seçimle belirleyeceğini söyleyen Demirtaş, "Sandıklar kurulacak ve aday adayları orada yarışacak. Ve aday adayların kriterleri konusunda çalışmalarımız sürüyor. Bu kriterlerde belirlendikten sonra fizibilite çalışmaları ve seçim takvimi de netleştikten sonra kapsamlı bir kamuoyu bilgilendirmesi yapıp, resmi olarak da çalışmalarımızı halkımıza duyuracağız," dedi.

Demirtaş şöyle devam etti: "Ama gayri resmi olarak, ön hazırlık çalışmaları şu anda büyük bir hızla devam ediyor. Bizim Kürdistan'da BDP ile girme şeklinde bir kararımız var. Ama batı metropollerinde HDP ile mi yoksa BDP ile mi girelim tartışması henüz netleşmiş değil. Orada da değişik fikir ve öneriler var. Bütün bu önerileri biz ilgili bileşenlerle HDP, BDP yönetimi ve DTK ile tartışıyoruz. Bunlar da önümüzdeki günlerde bir hafta 10 gün içerisinde netliğe kavuşur."

BAYRAM HEDİYESİ OLARAK ÖCALAN’IN FOTOĞRAFI VE GÖRÜNTÜSÜ PAYLAŞILACAK

Demirtaş, "Önümüzde Ramazan bayramı var. Belki bayramdan önce ve hemen sonra Sayın Öcalan ile bir toplantı yapmayı planlıyoruz. Biz de halkın sevgi ve selamını ve bayram tebriklerini Sayın Öcalan'a ileteceğiz. Kendisinden de bir görüntüsünü ve fotoğrafını isteyeceğiz. İnşallah bir bayram hediyesi olarak Sayın Öcalan'ın bir fotoğrafının veya görüntüsünü halkımızla paylaşma fırsatımız olur" ifadesini kullandı. (ANF)