Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Türkiye olarak vize serbestliğine, daha önce planlamış olduğumuzdan daha erken geçmeyi talep ettik. Çünkü bizler de Geri Kabul Anlaşması’nı planlanandan daha erken uygulamaya başlıyoruz.

"Vize serbestliğinin en geç haziran sonunda, Hollanda’nın dönem başkanlığı sırasında uygulanması konusunda mutabakata varmış olmaktan memnuniyet duyuyorum
”dedi.

Davutoğlu, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB)  Zirvesi’nin ardından AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Türkiye-AB Zirvesi’nde, sığınmacı krizinin çözümü, Türkiye ile AB arasında işbirliğinin güçlendirilmesi konularında bir dizi yapıcı öneriler sunduklarını belirten Davutoğlu, bu önerileri gelecek hafta yapılacak AB zirvesine kadar birlikte ele alacaklarını söyledi.

Davutoğlu, “Bizler, Türkiye’de gerekli yasal düzenlemeleri tamamlama konusunda üzerimize düşeni yapacağız. AB tarafı da kendi üzerine düşeni yapacak. En geç haziran sonunda Türk vatandaşlarının Schengen bölgesine vizesiz seyahat edebileceklerini umut ediyoruz” ifadesini kullandı.

‘ERKEN GEÇMEYİ TALEP ETTİK’

AB ile Türkiye arasında, geçen kasım ayında uzlaşmaya varılan eylem planının, Ekim 2016’da vize serbestliği öngördüğünü hatırlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:

“Türkiye olarak vize serbestliğine, daha önce planlamış olduğumuzdan daha erken geçmeyi talep ettik. Çünkü bizler de Geri Kabul Anlaşması’nı planlanandan daha erken uygulamaya başlıyoruz. Vize serbestliğinin en geç haziran sonunda, Hollanda’nın dönem başkanlığı sırasında uygulanması konusunda mutabakata varmış olmaktan memnuniyet duyuyorum.”

Başbakan Davutoğlu, Türkiye’nin sığınmacılarla mücadelede AB ile daha önce varılan uzlaşma çerçevesinde adımlar atmaya devam edeceğini ancak AB’ye çok daha kapsamlı bir çözüm için de önerilerde bulunduğunu söyledi.

Davutoğlu, “Türkiye sığınmacılar için kendi ulusal bütçesinden harcama yapıyor. Şunu açıklığa kavuşturmak istiyorum. Bizim istediğimiz Suriyeli sığınmacılar için yükün adil bir şekilde paylaşılmasıdır” yorumunu yaptı.

AB ile Türkiye arasında geçen yıl, üzerinde uzlaşılan ortak eylem planının, Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılar için ilk aşamada 3 milyar Euro’luk yardım öngördüğünü hatırlatan Davutoğlu, bu kaynağın Türkiye için değil, Suriyeli sığınmacılar için harcanacağını söyledi:

“Bu, Suriyeli sığınmacılara verilecektir. Türk vatandaşları için tek bir Euro harcanmayacaktır. Avrupa kamuoyunda bazı çevreler sanki Türkiye para için yalvarıyor görüntüsü vermeye çalışıyor. Türkiye’nin kendisi için paraya ihtiyacı yoktur. Türkiye tüm bunları kendi ulusal bütçesinden ödemektedir. Sadece kamplarda olan sığınmacılar için bugüne kadar 10 milyar Euro harcama yapmıştır.”

AB’nin Türkiye’ye sağlayacağı mali kaynakla çok hızlı bir şekilde Suriyeli sığınmacı çocuklar için okullar açmayı ve daha iyi sağlık hizmeti vermeyi amaçladıklarını belirten Davutoğlu, bu şekilde sığınmacıların daha iyi standartlara kavuşacaklarını kaydetti.

Türkiye’nin, AB’nin ilk aşamada sağlayacağı 3 milyar Euro’luk kaynağa ek olarak, yeni bir yardım diliminin gerekli olduğuna inandığını vurgulayan Davutoğlu, bunun da AB’ye sunulan öneriler paketinde yer aldığını söyledi.

‘TÜRKİYE’NİN AB’YE ENTEGRE OLMASINI İSTİYORUZ’

Türkiye’nin AB ile işbirliğinin sadece sığınmacı krizi ve insani konularla sınırlı olmadığını, yeni dönemde Türkiye’nin AB üyelik sürecini daha da ileriye taşımayı hedeflediklerini aktaran Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

“Bu, bizim için stratejik bir konudur. Türkiye’nin AB’ye entegre olmasını istiyoruz ve bunun uluslararası alanda yeni bir momentum yaratacağını düşünüyoruz. Suriye konusu hepimize açıkça şunu göstermiştir: Türkiye ile AB arasında çok daha gelişmiş, çok daha entegre bir stratejiye ihtiyaç vardır.”

Davutoğlu, Türkiye’nin AB üyelik sürecinde 5 yeni müzakere başlığının açılmasını istediğini, bu konuda da AB’den mümkün olan en kısa sürede adım beklediklerini söyledi.

“Gelecek hafta 18 Mart’ta AB zirvesinde yeniden bir araya geleceğiz. Bu öneriler metni, bizim tarafımızdan hazırlandı. Şimdi gelecek zirveye kadar birlikte çalışacağız. Bu hedefleri pratikte nasıl yaşama geçirebileceğimizi ele alacağız. Birbiriyle müzakere eden iki heyet gibi değil, insanlığın geleceği, sığınmacıların onuru için ortak bir şekilde çalışan tek bir ekip gibi bu konuları ele alacağız.”

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ise, Türkiye’nin sığınmacı krizinin çözümü için sunduğu teklifle ilgili çalışmalara devam edileceğini ve 10 gün sonra yapılacak AB Liderler Zirvesi’nde yeniden ele alınacağını bildirdi.

Tusk, AB-Türkiye Ortak Eylem Planı uygulanmasına rağmen Türkiye’den Yunanistan’a akışın çok yüksek olduğu ve ciddi düzeyde azaltılması gerektiğinde mutabık kaldıklarını söyledi.

Türkiye’nin, Türkiye kara sularında yakalanan sığınmacıları geri alacağını belirten Tusk, “bunun yasa dışı göç günlerinin sonu anlamına geldiğini” söyledi.

Türkiye’nin sunduğu yeni teklifi memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Tusk, “Şu ilkeler temelinde birlikte çalışacağız: Türkiye’den Yunanistan’a giden yeni düzensiz göçmenlerin geri gönderilmesi, vize serbestisi yol haritasının hızlandırılması, Suriyeli mültecilere harcanacak 3 milyar Euro’nun tahsisinin hızlandırılması ve ek fonların kullanılması, üyelik müzakerelerinde yeni fasılların açılması için çalışmalar yapılması, Suriye’de daha güvenli olabilecek alan imkanlarına bakılması ve bir Suriyeliye karşı bir Suriyelinin yeniden yerleştirilmesi. Bu teklifle ilgili olarak bir sonraki AB Liderler Zirvesi’ne kadar Türk tarafıyla beraber çalışacağız” dedi.

Tusk, Türkiye ile medya konusunu da görüştüklerini belirterek, ifade ve medya özgürlüğünün çok önemli olduğunu, bunlar bulunmadan toplumlarda sağlıklı gelişmelerin olmayacağını ifade etti.

‘PRENSİPTE ANLAŞTIK’

AB Komisyonu Başkanı Juncker da prensipte anlaşmaya vardıklarını belirterek, şöyle konuştu:

“Türkiye, uluslararası korumaya muhtaç olmayan tüm göçmenleri hızlı bir şekilde geri alacak. Türkiye, Yunan adalarındaki Suriyeli sığınmacıları kabul edecek. Her kabul edilen bir Suriyeli için Türkiye’den bir Suriyeli AB’ye yerleştirilecek. Bu ezber bozan bir uygulama olacak. Yararlı bir uygulama olacak. Çünkü bir yandan insan kaçakçılığı şebekelerini çökerteceğiz öte yandan AB’ye yasal yollardan gelinmesi mümkün olacak. Böylece Suriyeliler, Ege’yi geçebilmek için kaçakçılara ödeme yapmak zorunda kalmayacak.”

Bunların Yunanistan’a da faydalı olacağını ifade eden Juncker, “Prensipte vardığımız bu anlaşma iyi bir tercih ve yasal olarak uygulanabilir. Ancak yeniden yerleştirmelerle ilgili daha fazla tartışılmaya ihtiyaç var. Prensipte anlaştık, AB Konseyi 10 gün içinde detaylara son şeklini verecek” diye konuştu.

AB Komisyonu’nun 3 milyar Euro’luk fon kapsamında 95 milyon Euro’yu serbest bıraktığını aktaran Juncker, “Başlangıç olarak 3 milyar Euro’luk fon 2018 sonrası yeni katkılarla desteklenecek” değerlendirmesinde bulundu.

Juncker, vize serbestini hızlandırılmasında anlaşıldığını ancak şartların değişmeyeceğini de söyledi.