Buluşmada Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, 35 yıllık mücadeleyi bıkmadan usanmadan sürdürdüklerni söyleyerek “Faili cinayetler, gözaltında kayıplar olmasın diye onlarca yıldır burada oturuyoruz. Artık yeter” dedi.
Ardından konuşan Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır, delil, tanık ve hazırlanan rapora rağmen katillerin hala yargılanmamasının 12 Eylül zihniyetinin sürdüğünü göstergesi olduğunu söyledi.
Kırbayır ailesinin Avukatı Eren Keskin ise Kırbayır’ın gözaltına alındıktan bir süre sonra firar ettiği yalanının uydurulduğunu, Adalet Bakanlığı’na ve Genel Kurmay Başkanlığı’na yaptıkları başvurularda Kırbayır’ın firar ettiğine dair bir soruşturma olmadığını ifade ederek faillerin yargılanması gerektiğini belirtti.
‘DEVLET YANLIŞLARINI ORTAYA ÇIKARMAKTA İSTEKSİZ’
Buluşmaya TBMM’de kurulan komisyonun başkanı olan Prof. Dr. Zafer Üskül, gönderdiği mektupta, ilk kez bir gözaltında kayıp olayının ayrıntılı bir şekilde araştırıldığını belirtti. Üskül, komisyonun Kırbayır’ın işkence sonucu yaşamını yitirdiğine kanaat getirdiğini belirtti.
Üskül, “Devlet, yanlışlarını ortaya çıkarmakta isteksiz, bu yönde bir irade ortaya koymuyor. İlk kez TBMM’nin bir komisyonu bu kadar açık, ayrıntılı ve kapsamlı raporuna ve suç duyurusuna rağmen” dedi.
‘OYALAMA SON BULSUN’
Haftanın basın açıklamasını İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına yapılan açıklamayı Gülsüm Kav okudu.
“Cemil Kırbayır dosyasını tüm belge ve delillere rağmen 4 yıldır davaya dönüştürmeyerek görevi kötüye kullanma suçu işliyorsunuz.
“Savcılar kendilerine verilen görev ve tanınan yetkileri, ulusal hukuk normları ile evrensel anlamda kendilerini bağlayan, Savcılar İçin Etik ve Davranış Biçimlerine İlişkin Avrupa Esasları ‘Budapeşte İlkeleri’ kurallarına tabi olarak yerine getirmek zorundadır. Cemil Kırbayır soruşturmasındaki görevinizi derhal yerine getirin.
“Artık yeter! Cemil Kırbayır soruşturmasındaki oyalama son bulsun, hukuk işletilsin; adalet sağlansın!”
(imc tv)
