Barış ve Demokrasi Partisi Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve partinin Eş Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür, 22 Ocak'ta gerçekleştirilecek Cenevre-2 toplantısı ile ilgili olarak Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon'a önerilerin içeren bir mektup gönderdi.

“Arap Baharı, Suriye’nin daha demokratik bir ülke olması için bir şanstı. Birçok Suriyeli, yaşanacak bir değişim ile Suriye’de yaşayan herkese özgürlük sağlanacağına inandı. Suriye halkı isyana hazırken ve devrimi umut ederken, gerçekçi olmayan dış müdahaleler, Suriye demokrasisine yönelik devrimci ruha ciddi zararlar verdi” değerlendirmesi yapılan BDP mektubunda, "Yaygın bir şekilde dile getirildiği gibi devrim 'çalınmıştır'. Özellikle, bazı devletler tarafından desteklenen radikal ve köktenci gruplar, Suriye’nin meşru ve siyasi iradesini olumsuz bir doğrultuya sevk etmektedir. Başta El-Kaide bağlantılı gruplar olmak üzere, radikal grupların Suriye’de yaşanan derin krizde önemli bir sorumluluklarının olduğunu düşünmekteyiz. Bu nedenle sizden bu konudaki hassasiyetinizi ifade etmenizi ve hem Suriye’de hem de Ortadoğu genelinde yaşanan radikalizmi ve köktenciliği önlemek için eyleme geçmenizi talep etmekteyiz” ifadelerine yer verildi.

'SURİYE'NİN KUZEYİNDE DEMOKRATİK BİR YÖNETİM İNŞA EDİLDİ'

“Suriye’nin her köşesinde çatışmalar giderek artarken, Rojava olarak bilinen Suriye’nin Kürt bölgesinde Kürt Yüksek Konseyi'nin desteği ile görece bir istikrar kazanılmıştır” tespitinde bulunulan mektupta, “Kürt Yüksek Konseyi, Suriye’nin kuzeyini El-Kaide ve Baas Rejimine karşı koruyan en büyük politik örgütlerden birisidir. Çok sınırlı uluslararası destek almalarına rağmen, Rojava halklarına hizmet etmek için Kürtler kendi kurumlarını oluşturdular. Bugün, Suriye’nin kuzeyinde özerklik ilan edildi ve geçici bir bölgesel hükümet kuruldu. Orada, Suriye halklarının iradesine dayalı, çoğulcu, demokratik ve seküler bir yönetim inşa edildi” denildi.

24 Aralık 2013 tarihinde Irak Federal Kürdistan Bölgesinde, Batı Kürdistan Halk Meclisi (MGRK) ve Suriye Ulusal Kürt Konseyi (ENKS) tarafından imzalanan Hewler (Erbil) anlaşmasına göre, Cenevre-2 toplantısına Kürtlerin üçüncü bir taraf olarak katılmasının kararlaştırıldığı hatırlatılan mektupta, söz konusu anlaşmanın BDP ile Mesut Barzani başkanlığındaki birlikte Kürdistan Bölgesel Yönetimi tarafından da desteklediği vurgulandı.

"KÜRT YÜKSEK KONSEYİ'NİN CENEVRE-2'YE KATILIMI DESTEKLENMELİ"

BDP, Ban Ki Moon'a gönderdiği mektupta şu ifadelere yer verdi:

“Suriye’nin doğru bir istikamete yönelebilmesi için Kürt Yüksek Konseyi'nin politika ve pratiklerinin büyük bir fırsat olduğuna inanıyoruz. Demokratik ve Federal bir Suriye için, Rojava’da inşa edilen demokratik özerklik daha gerçekçi ve akla uygun bir model olarak değerlendirilebilir.

Kürt Yüksek Konseyi, Baas rejimi ile köktenci ve radikal gruplar karşısında “üçüncü bir yoldur”. Türkiye’de dördüncü büyük parti ve Kürtlerin büyük çoğunluğunun desteğini alan bir parti olarak Barış ve Demokrasi Partisi, Cenevre-2’de Rojava Kürtlerinin temsilcisi olarak Kürt Yüksek Konseyi'nin katılımını güçlü bir şekilde desteklemektedir.

Bu bakımdan, sizden Kürt Yüksek Konseyi'ni Suriyeli Kürtlerin önemli bir temsilcisi ve aynı zamanda Suriye'nin önemli ve güçlü bir demokratik muhalefeti olarak Cenevre-2 toplantısına davet etmenizi istemekteyiz. Bu yönde göstereceğiniz her çabanın Suriye’nin gelecekteki demokrasisine daha fazla katkı sunacağına ve bu yöndeki umutları büyüteceğine inanmaktayız.” (ETHA)