Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İmralı'da Abdullah Öcalan'la başlatılan görüşmeler, Suriye Kürdistan'ındaki (Batı Kürdistan) gelişmeler ve Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirildiği tarih olan 15 Şubat'a ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

'HÜKÜMET SÜRECİN İLERLEMEMESİ İÇİN ÇALIŞMAKTADIR'

"İmralı sürecini ilerletmek en temel görevimizdir" başlıklı açıklamada, İmralı’da resmi bir heyetin Öcalan ile görüşmesi ve bunun aleniyet kazanmış olmasının BDP açısından büyük önem arz ettiği belirtilirken, hükümet’in BDP Heyeti üzerine yaptığı tartışmaların sürecin önemiyle bağdaşmadığı söylendi ve "Hükümet, adeta sürecin ilerlememesi için çalışmakta ve bunun da vebalini BDP’ye yüklemeye çalışmaktadır," denildi.

'SÜREÇ BOYUNCA TÜM GÖREVLERİMİZ EŞ BAŞKANLARIMIZ TARAFINDAN YÜRÜTÜLECEKTİR'

"Sayın Öcalan tarafından başlatılan bu süreci ilerletmek ve azami katkı sunmak partimiz için temel bir görevdir," denilen açıklamada, "Grubumuza güvenimiz tamdır ve parti yetkililerimizin, parti organlarımızın, milletvekillerimiz arasında ayrım yapılmasına izin vermeyiz," ifadesi kullanıldı ve açıklama şöyle devam etti:

"MYK’mız sürecin başlangıcından itibaren sürecin ilerletilmesi için Eş Genel Başkanlarına verdiği tam yetkiyi bir kez daha teyid etmiştir. Süreç boyunca tüm görevlendirmelerimiz Eş Genel Başkanlarımız tarafından yapılacaktır."

15 ŞUBAT İÇİN ÇAĞRI

Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirildiği tarih olan 15 Şubat'a dikkat çekilen açıklamada, "Sayın Öcalan’la İmralı’da başlayan görüşmelerin 15 Şubat komplosunun yıldönümüne denk gelmesi, 15 Şubat gerçeğini bir kez daha irdelemeyi zorunlu kılmaktadır... 15 Şubat vesilesiyle bütün il ve ilçe örgütlerimizin “Öcalan’a özgürlük” şiarıyla düzenleyeceği etkinliklerde bu gerçekler dile getirilmelidir," denildi.

'ROAJAVA HALKININ KAZANIMLARI TÜRKİYE HALKLARININ DA GELECEĞİNİN GARANTİSİDİR'

Suriye'deki Kürtlerin durumuna dikkat çekilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Türkiye destekli çetelerin ve Esad güçlerinin saldırılarına rağmen geleceğini inşa eden Rojava halkıyla dayanışmak öncelikli görevlerimizdendir. DTK’nın ve Kürt kurumlarının başlattığı Rojava’ya destek kampanyasına bütün örgütlerimiz kendi yerellerindeki tüm kurum ve güçlerle birlikte destek vermelidir. Sadece çocuk bezi, çocuk maması ve un, şeker, yağ, pirinç gibi temel gıda maddelerinden oluşan desteklerimiz Rojava halkının mücadelesine güç verecektir. Rojava halkının kazanımlarını koruması ve geliştirmesi Türkiye halklarının da geleceğinin garantisidir."

ANAYASA ÇALIŞMALARI

Yapılan yazılı açıklamada BDP'nin, Türkiye’deki anayasa çalışmalarını eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir anayasa temelinde ele aldığını söylenirken, yapılacak anayasanın 'hem Kürt sorununun çözümünün ve barışın, hem de Türkiye’nin demokratikleşmesinin belgesi olması gerektiği' belirtildi ve açıklamada devamla şu ifadeler kullanıldı:  

"Bu ise; halkın yönetime doğrudan katılmasından öz yönetimlerin geliştirilmesine, bütün toplumsal grupların eşitliğineden özgürlüklerin geliştirilmesi mücadelesine açık olmasına, temel insan haklarının korunmasından, ekonomik ve sosyal hakların garanti altına alınmasına, pek çok ilkeyi esas alan, devleti değil insanı temel alan bütünlüklü bir anayasa demektir. BDP bu perspektifle Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda çalışmalarına devam edecektir." (Demokrat Haber)