Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kürt sorununun çözümü için 10 maddelik paket hazırlayan ve kendisinden randevu isteyen CHP’ye olumlu cevap verdi. Erdoğan bunu Diyarbakır’da açıklarken, “Biz bugün de bu meselenin çözümü için ortak hareket etmekten kaçınmayız” dedi. Diyarbakır’da halk yoğun olarak kepenk kapattı. Başbakan’ın gelişine özel bir ilgi olmadı. Açılışlarda 30 civarında insan vardı. Kongre’de ise 6 bin kişilik salonda 4-5 bin kişi vardı. Kalabalığın çoğunun polis ve güvenlik güçleri olması da dikkat çekti. Diyarbakır Seyrantepe Spor Tesisleri’nde dün yapılan AK Parti’nin 4. Olağan İl Kongresi’nde konuşan Erdoğan, özetle şu mesajları verdi:

 

Diyarbakır’ın kırmızı çizgileri:

AK Parti’nin kuruluş aşamasında ülkemizin dört bir yanına çıktığımda en güçlü, en anlamlı mesajları aldığımız şehirlerin başında Diyarbakır geliyordu. Diyarbakır bizim önümüze kırmızı çizgiler koydu, “Etnik milliyetçilik yapmayacaksın, dinsel milliyetçilik yapmayacaksın” dedi.”

 

BDP’lilere eleştiri:

Birileri çıkmış “Başbakan Amed’e gelemez” diyor. “Kürtler sokağa çıkmasın” diyor. Bu ne demek yahu! Sen kimsin, kim oluyorsun? Hani siz özgürlükten yanaydınız, niye bu kadar korkuyorsunuz? Siz fikirden, düşünceden neden bu kadar korkuyorsunuz?

 

Sözlerimizin arkasındayız:

Bizim için söz senettir. Biz parti programımızda ne dediysek, 2005’te Diyarbakır ’da ne dediysek, aynen bire bir arkasındayız. 9,5 yıldır Kürt meselesini, terör meselesini çözmek için hangi adımı attıysak çok ama çok büyük engellerle karşılaştık. Türkiye’de terör sorunu, PKK sorunu vardır. Biz çetelerle, karanlık odaklarla mücadele ederken seyrettiler. Anneler evlatlarıyla cezaevlerinde Kürtçe konuşamazken, genelgeyle onun önünü açan ben oldum. Hangi hayırlı adımı attınız, hangi hayırlı adıma yardımcı oldunuz. Biz AK Parti olarak birçok eksiğin farkındayız. Kürt kardeşimin, Türk kardeşimin, Arnavut’un, Laz’ın, Roman’ın kendine göre sorunu var. Bunları tek tek çözüyoruz. Bu sorunları asla inkâr etmedik. Bütün sorunları çözdüğümüz iddiasında değiliz.

 

BDP-CHP birleşsin:

Terör örgütü ve uzantısı malum parti BDP bölgenin CHP’si olmak istiyor. Terör örgütü kız demeden, kadın demeden, çocuk demeden ellerine silah verdiklerini kendi elleriyle infaz ettiler. Benim Kürt kardeşimden oy aldılar, Meclis’te ve belediyede ne verdi. Diyarbakır ortada. CHP Kürt meselesinin kaynağı BDP Kürt meselesinin istismarcısı. CHP nasıl olsa sık sık kurultay yapıyor. Bir kurultay daha yapsınlar BDP ile birleşsinler.

 

CHP’ye randevu:

Şimdi CHP, 10 maddeyle meseleyi çözeceğini söylüyor. CHP benden randevu talep etti. Arkadaşlarıma “Verin randevuyu” dedim. Gelsinler görüşelim. Biz sizin kapınızı çaldığınızda neredeydiniz? Biz bugün de bu meselenin çözümü için ortak hareket etmekten kaçınmayız. CHP’nin Genel Başkanı önce gitsin Güneydoğu illerin hangileri olduğunu öğrensin. Mersin’in nerede olduğunu öğrensin. Hz. Ali’den, büyük İslam düşünürü diyenle ne çözülür, sorarım sizlere? Dicle ile Fırat nasıl birbirine akıyorsa, anaların gözyaşları bizim yüreğimize bizim ciğerimize akıyor.

 

Feministleri eleştirdi:

Gelelim kürtaj meselesine. Bir vücutta cenin öldürme hakkına kimse sahip değildir. Birtakım feminist kesim, “Benim vücuduma karışamazsınız” diyor. Bu tür olaylar insan sağlığını tehdit eden olaylardır. Bu oyuna gelmeyeceğiz. Bu aynı zamanda annelik makamını da kabul etmeyen kesimdir. “Ne demek anne, niye kadın demiyorsunuz” diyor. Bizim dinimizde cennet annelerin ayakları altındadır. Biz muhafazakar demokrat bir partiyiz. Sen yine bildiğini oku, ama biz bunu aynen bu şekilde yapmaya devam edeceğiz. Diyorlar ki, “Parti programında bu yoktu, nereden çıktı?” Siyaset her zaman güncellemesi gereken bir şeydir. Sezaryen olayı bu nüfusu dondurma olayıdır. Daha rahat doğum yapılıyormuş, hayır. Oralarda iyi para götürülüyor. (Radikal)