İstanbul’da 2014 raporunu açıklayan Avrupa Vicdani Ret Bürosu, Türkiye hükümetinin vicdani ret konusunda Avrupa Konseyi’ne yalan söyleyerek oyalama taktiği izlemesini eleştirdi.

Avrupa Vicdani Ret Bürosu (EBCO) yıllık raporunu açıkladığı toplantıda Türkiye’ye yoğun eleştiri getirdi.

İstanbul Beyoğlu’nda Vicdani Ret Derneği’nin (VR-DER) düzenlediği toplantıda konuşan EBCO Başkanı Friedhelm Schneider, AKP’nin zorunlu askerlik uygulamasını kaldırmamasını eleştirirken raporun Türkiye bölümünde “Vicdani ret hakkının ulusal güvenlik bahanesiyle tanınmaması kabul edilemez” ifadeleri yer aldı.

Vicdani retçiler hakkında GBT işlemi yapılması ve para cezaları kesilmesi de EBCO tarafından kınandı.

Schneider toplantıda “1979 yılında EBCO’yu kurarken vicdani reddin uluslararası sözleşmelerle korunan bir insan hakkı olması insanlara ütopik geliyordu ama bunu başardık, şimdi Türkiye’nin de buna uyması lazım” dedi.

ASKER OLMAMAK İÇİN İLTİCA

EBCO raporunu hazırlayan Derek Brett ise bu konuda inatla hiçbir adım atmayan tek ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çekerken “Hükümet temsilcileri Avrupa Konseyi’nin 2006’dan beri her sorusuna ‘vicdani ret üzerinde çalışıyoruz’ diye cevap veriyordu. 2012’de artık hükümete inanmayı bırakan Konsey, somut çalışma örnekleri istedi, cevap gelmedi. Ve 2014’te hükümet vicdani ret konusunda hiçbir çalışmaları olmadığını söyleyerek yalanını itiraf etti” ifadelerini kullandı:

“Bu yüzden Türkiye’de çok sayıda insan Avrupa ülkelerine iltica edip oturma izni almak zorunda kalıyor. Oysa vicdani ret, savaş dönemlerinde orduda bulunan askerlere dahi verilmesi Türkiye’nin de imzaladığı anlaşmalarla şart olan bir haktır”.

Katılımcılardan VR-DER avukatı Davut Erkan askere katıldıktan sonra reddini ilan edenlerin yaşadıkları sorunları salonla paylaşırken İHD’nin İstanbul Şube Başkanı Abdülbaki Boğa ise Türkiye’nin yalnızca vicdani reddi değil, yaşam hakkı başta olmak üzere çok sayıda hakkı engellediğini ve sorumluların cezasız kaldığını belirtti.

TOPLANTIDA KOBANİ VURGUSU

Vicdani retçiler Vedat Zencir, Mehmet Tarhan ve Ercan Aktaş vicdani retçiler olarak Kobani’deki direnişe destek verdiklerini anlattılar.

Yakın tarihin en barbar çetelerinden biri insanlara saldırıp katlederken o insanların öz savunmalarını oluşturup direnmesinin desteklenmesi gerektiğini söyleyen retçiler bölgedeki direnişi İspanya İç Savaşı’ndaki direnişe benzettiler.

Vedat Zencir, Kobane’deki bir arada yaşama deneyiminin Erdoğan’ı ve uluslararası güçleri korkuttuğunu söylerken Mehmet Tarhan, Kobani ve Suruç’ta ulus devletlerin ne kadar insanlık dışı yapılar olduğunu gördüğünü anlattı.

Retçiler, savaş karşıtı mücadelenin değerinin böyle zamanlarda daha iyi anlaşıldığını söyledi.

HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ise meclisteki AKP çoğunluğu nedeniyle birçok konuda olduğu gibi vicdani ret konusunda da ellerinin bağlı kaldığını aktarırken bu konuda yalnızca HDP ve bazı CHP’li vekillerin çaba verdiğini, sokakta vicdani ret eylemleri arttıkça diğer vekillerin de bunu gündemlerine almak zorunda kalacağını söyledi.

Toplantıda, bu alanda çalışmalar yapmış gazeteciler İsmail Saymaz ile Pınar Öğünç de konuştu.

AB RAPORUNDA DA VİCDANİ RET ELEŞTİRİSİ VARDI    

Avrupa Birliği’nin bu hafta açıklanan Türkiye ilerleme raporu da vicdani ret konusunda hiçbir adım atılmadığına dikkat çekmiş, Türkiye’nin Avrupa Konseyi üye ülkeleri içinde vicdani ret hakkını tanımayan tek ülke olduğu vurgulanmıştı.

Hükümetin Mart ayında açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı’nda da vicdani ret konusuna değinmemesi eleştirilirken AKP, AİHM kararları doğrultusunda hareket etmeye ve vicdani ret hakkını tanımaya davet edilmişti.

Onur Erem / Birgün