Düşünce Suçuna Karşı Girişim’in iki yılda bir düzenlediği Düşünce Özgürlüğü için İstanbul Buluşması'nın 10'uncusu Inter Continental İstanbul, Bosphorus Salonu'nda, ikinci gününde devam ediyor.

Çok sayıda gazeteci, aydın ve yazarın katıldığı bugünkü buluşmada, cezasızlık, basın ve ifade özgürlüğü, hakaret davaları, sansür ve devletin hukuk sistemine müdahaleleri tartışılırken düşünce ve ifade özgürlüklerinin kısıtlanması yönünde baskı yaşayan gazeteciler de tanıklıklarını anlattı. 

Dün de görüntülü bağlantıyla görüşlerini açıklayan Wikileaks'in kurucusu Julian Assange, Türkiye'de gazetecilere yönelen baskılara dikkat çekmişti.

BAŞDAŞ: HER YERDE DÜŞÜNCEYE ENGEL OLMAK İSTİYORLAR

Uluslararası Af Örgütü Türkiye temsilcisi Begüm Başdaş ise devletlerin sadece Türkiye’de değil, dünyanın her tarafında düşünceye engel olmak istediğini belirterek, 2011’de Suriye’de çıkan savaş nedeni ile ortaya çıkan mülteci krizine dikkat çekti. Uluslararası toplumun mültecilere ilişkin yeterince çaba sarf etmediğini dile getiren Başdaş, en önemli sorunun mülteci sorunu olduğunu söyledi. Türkiye üzerine yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Başdaş, Türkiye’deki en önemli sorunun cezasızlık olduğunu söyledi. Terörle mücadele kanunu ve “cumhurbaşkanına hakaret” suçlaması adı altında düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırlandığını ifade eden Başdaş, dünyanın farklı ülkelerinde de durumun böyle olduğunu söyledi. “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlaması adı altında yüzlerce dava olduğunu hatırlatan Başdaş, savaş karşıtı seslerin de gazeteciler ve akademisyenler örneği üzerinden baskı altına alındığını belirtti.

SCHOULGİN: TÜRKİYE DEMOKRASİDEN UZAKLAŞIYOR

Uluslararası Yazarlar Birliği’nin (PEN) Türkiye temsilcisi Eugene Schoulgin de ifade özgürlüğünün mevcut hükümet tarafından kısıtlandığını söyledi. Schoulgin, Türkiye’de açıkça yalan söylendiğini ve bu yalanların da devletin üst kesimlerinde bulunan kişiler tarafından söylendiğini ve savunulduğunu ifade etti. “Bana göre öyle bir yola sapıldı ki çok tehlikeli bir döneme girildi” diyen Schoulgin, Türkiye’nin mevcut demokrasiden giderek uzaklaştığını belirtti. 

MENDEZ: YALNIZ DEĞİLSİNİZ

Schoulgin’in ardından Freedom House Temsilcisi Sherly Mendez konuştu. Demokratik değerlerin geçtiğimiz 25 yıldır izlendiği gibi gerilediğini belirten Mendez, Türkiye’de akademisyenlerin ve gazetecilerin daha çok baskı altına alındığına vurgu yaptı. Mendez, “Hükümetler ve devletler, ifade özgürlüğünün kısıtlanmasını meşru kılmak istiyor. Türkiye de bu kısıtlamalardan nasibini aldı. Gezi Direnişi’ni hatırlayın AİHM’le ilgili Türkiye ile alakalı pek çok vaka geldi. Bu davalar sadece bir gazetecinin yazdıklarını içermemekte bütün büyük grupların toplumların insan hakkını tehdit etmekte, tehlikeye sokmakta” diye konuştu. Mendez son olarak, “Yalnız değilsiniz. Özgür basın için mücadele edenlerle yan yanasınız” dedi.

Konuşmaların ardından dünyaca ünlü düşünür Noam Chomsky’in gönderdiği video mesajı izlendi. Mesajda Chomsky, Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğü mücadelesi verenlerin yanında olduğunu söyledi.

(Kaynak: DİHA)