CNN Türk'te Fethullah Gülen'i yerden yere vuran hatta Firavun'un yol arkadaşı ilan eden Hakan Aybayrak'ın Yenişafak'ta yayınlanan eski bir yazısı, sosyal medyanın da en çok konuşulan yazısı oldu. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın davetlisi olarak gittiği ülkelerde, Türk okullarını ziyaret eden Albayrak, Gülen'e övgüler yağdırırken onu eleştirenleri de pişkinlik hatta ihanetle suçluyor.

Star gazetesi yazarı Hakan Albayrak'ın CNN Türk'te Fethullah Gülen'e yönelik Firavun'un yol arkadaşı nitelemesi özellikle cemaat taraftarlarını kızdırdı. Twitter'da Albayrak'ın eski bir yazısını paylaşan kullanıcılar, Albayrak'ın 2007 yılında yazdığı yazıya gönderme yaptı.

Peki Albayrak, Yenişafak'ta yayınlanan o yazısında neler söyledi? İşte o yazıdan bazı bölümler;

Geçen ay, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın davetlisi olarak Kırım'ı ziyaret ettim. Sonra, Bursa İmam-Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği'nin davetlisi olarak Makedonya'ya gittim. "Dilde, Fikirde, İşde Birlik"in destanını yazan İsmail Gaspıralı Bey'in memleketi Akmescit'te, Giray Hanlar'ın payitahtı Bahçesaray'da ve Yahya Kemal'in baba ocağı Üsküp'te Türk okullarını gezdim, öğretmen ve öğrencilerle hasbihal ettim.

"GÜLEN'İN OKULLARI 1 NUMARA"

Gördüklerimin, işittiklerimin, hissettiklerimin hülasası şu: Fethullah Gülen Hocaefendi'nin riyasetinde kurulan ve genellikle bilim olimpiyatlarındaki başarılarıyla adlarını duyuran bu okullar sadece maddi değil aynı zamanda manevi donanım bakımından da bulundukları ülkelerde 1 numara. Tatbik edilen talim-terbiye metodu yarış atı yetiştirmeye değil, başarıyı fevkalade önemsemekle beraber ahlak ve fazileti başarıya kurban etmeyen dengeli insanlar yetiştirmeye matuf. Farklı din ve ırklardan, vatanlarına-milletlerine bağlı, bilgili ve edepli nesiller yetişiyor bu okullarda. İyi niyetli, güler yüzlü nesiller.

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin rahle-i tedrisinden geçen öğretmenlerin huyu-suyu öğrencilere de sirayet ediyor. Tabii, Türkiye sevdaları da.

"PİŞKİN PİŞKİN ABD'DE NE İŞİ VAR DİYORLAR"

Dünyanın dört bir yanındaki yüzlerce Türk okulunda binlerce, onbinlerce, yüzbinlerce "Vladimir"in yetiştiğini bilmek ne güzel. Bunlar genellikle seçkin ailelerin çocukları. Yakın gelecekte ülkelerinin bilim, sanayi, ticaret, sanat, basın-yayın ve siyaset çevrelerinde söz sahibi olacak gençler. Uluslararası ilişkilerde önceliği daima Türkiye'ye vermeye, ülkelerini Türkiye ile kaynaştırmaya ve Türkiye ile omuz omuza yükseltmeye hazırlanan potansiyel yöneticiler, kanaat önderleri.

"BU GAYRETİN KAYNAĞI FETHULLAH GÜLEN..."

Cumhuriyet tarihinin en büyük, en derin, en hikmetli, en verimli 'dış politika' atağından söz ediyoruz; Türkiye'yi başlara taç eden, Türkiye'yi yükselten, Türkiye'yi 'dünya devleti' yapan müthiş bir gayretten...

Bu gayretin kaynağı olan Fethullah Gülen Hocaefendi'ye medyun-u şükran olmak ve ondan azami derecede istifade etmeye çalışmak yerine, onu türlü çeşit tehditlerle vatanından hicret etmeye zorlayan, sonra da pişkin pişkin "Amerika'da ne işi var? Niye vatanını terk etti?" diye soran ve "Amerikancı Fethullah"tan dem vuran malum çevrelerin aklına şaşıyorum. Milliyetçiyiz diyorlar, vatanseveriz diyorlar, ama vatana-millete dünya çapında prestij kazandıran bir harekete var güçleriyle saldırıyorlar. Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır?

Ay-yıldızlı al bayrağı ancak evlerine asabilenlerin, o bayrağı Asya, Afrika, Avrupa, Amerika ve Avustralya'nın dört bir yanında şerefle dalgalandıran "Hizmet" erlerine gıpta etmeleri gerekirken, onlara anlaşılmaz bir hınçla buğzetmeleri ne tuhaf!

"ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM"

"Dinler arası diyalog"la ilgili çekincelerim bir yana; ufkumuzu alabildiğine genişleten Fethullah Gülen Hocaefendi'ye şükranlarımı sunuyor, onu hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.

Allah –Azze ve Celle- sizden razı olsun, rahmet ve bereketini üzerinizden eksik etmesin hocam. (Gazeteciler.com)